PINAR KÖKSAL’IN ARDINDAN   

Petrol işi yapan bir aile. Sanata, müziğe oldukça önem veriyor. Fotoğraflar çekiliyor, güfteler yazılıyor, şarkılar okunuyor; türlü türlü makamlardan  besteler yapılıyor TRT repertuvarına giren.  
Hatta, müziğimizin de evrensel anlamda etkili olabilmesi için çaba gösteren Atatürk’ün dileğini göz önüne alan Pınar Hanım çoksesli yapıyor 26 kadar bestesini. Yurt dışında, yurtiçinde çok sesli konserler veriliyor.
En verimli çağında böyle bir müzikal koşu sürerken yaşam yolunda, son noktayı koyuyor, konuluyor. Adanalı bestekâr Pınar Köksal yaşama Ankara’dan veda ediyor ne yazık ki. 
Tanınan bir aileye mensup. Babasının dedesi olan Abdullah Çopuroğlu Osmanlı Meclisi Mebusanı’nın milletvekillerinden biri. Babası Danıştay Başkanvekilliği de yapmış bir hukukçu olan İbrahim R.Çopuroğlu, annesi Meliha Çoğuroğlu’nun babası Adana’nın ilk işadamlarından olan Mustafa Akdağ. 
Vali Yardımcısı bir babanın kızı olan Ecz. Pınar Köksal, Pet Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı ile Köksal Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı ile birlikte Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulu üyeliğinde görev alır. 
Sanata çocuk yaşlarda başlayan ve müzik dışında resim, sinema, tiyatro, fotoğraf, dans gibi sanat kollarına ve psikolojiye ilgi duyan Pınar Köksal; İlk kişisel fotoğraf sergisini 2004 yılında açmış.
Bestekâr Pınar Köksal Hasan Çıtak, Sadi Hoşses ve Yılmaz Pakalınlar’dan desler alarak sanatını derinleştirir. Mandolin, keman, akordeon ve lavta gibi enstrümanları çalmasını öğrenir. Ayrıca yaptığı yüzü aşkın besteden büyük bir bölümü TRT repertuvarına girer. ”İçimdeki Duygular”, ”Duygu Pınarı” ve “Aşk Senfonisi” adlı albümlerde besteleri yer almasıdır. 
Böylesine güzel ve heyecanlı çalışmalar sürdüren rahmetli Pınar Köksal’ı üzen müziğin gerilemesi, gündemden düşmesi… 
Bunun da nedenleri üzerinde duruyor. 
“Tek radyo, tek televizyon döneminde herkesin seyrettiği ve dinlediği güzel Türk müziği programları yapılıyordu. Eserlerin tanınması daha kolaydı. Şimdi hem beste sayısı arttı, hem de daha çok kanal var. Ancak gerçek müzikseverler istediği kanalda, radyoda, internette istediği müziği dinleyebiliyor. Eski yıllarda tek kanaldan izlendiği ve dinlendiği zaman eserlerin herkes tarafından öğrenilmesi daha kolay oluyordu”