Prof. Dr. Özer OZANKAYA


ÖZELEŞTİRİ DE GEREKLİ!


Ulusal varlığımızın ve geleceğimizin tek temeli olan bağımsızlık ve Cumhuriyetimizin etkin savunması, yalnız bunlara yapılacak saldırılara göğüs germekle olmaz.

Bu savunmanın tutarlı da olması gerekir.

Özgürlük ve bağımsızlık ilkeleriyle bağdaşmayan görüş ve eylem sergileyenlerin, örneğin Türk dilini ne denli üstün başarıyla kullanmış olurlarsa olsunlar, bu katkıları gerekçe ya da kılıf olarak kullanılıp özgürlük ve bağımsızlık değerlerine karşıtlıkları gözlerden saklanmamalıdır.

Bunun gibi, söz konusu sanatçı ya da düşünürlerin, düşünceleri nedeniyle ?orantısız? biçimde cezalandırılmış olmaları da, onların özgürlük ve bağımsızlık kahramanı gibi sunulmasına gerekçe yapılmamalıdır.

Çünkü asıl olan, başta da vurgulandığı üzere, bir ulusun varlığının ve geleceğinin tek temeli olan özgürlük ve bağımsızlığın güvence altında bulundurulmasıdır.

Bu nedenle bir ulusun gerçek aydınları, bu yanlışa düşmekten sakınmak üzere, her zaman özeleştiri de yapmalı, kendi-kendilerine sansür uygulamamalıdırlar.

Örneğin ister faşist, ister komünist düşünceli bir ozanı ya da düşünürü, Türk diline ne denli üstün katkılarda bulunmuş olursa olsun, özgürlük karşıtı görüşleri nedeniyle, kendileri de özgürlükçülükten sapmış siyasal erklerce orantısız ölçüde cezalandırıldı diye, yalnız dil ve sanat yönleriyle övmek ve haksızlığa uğramışlığını eleştirmekle yetinmek yerine, sanki siyasal-ekonomik-kültürel yönleriyle örnek alınacak bir düşünce önderiymiş gibi, yani    demokrasi ölçütlerinin ışığında eleştirmeden sunmak, hem de bu sakat tutumu her doğum, ölüm, vb. yıldönümlerinde yinelemek, türlü nedenceler bulup sık sık anmak; bir ulusun varlığının ve geleceğinin tek temelinin bağımsızlık ve özgürlük (=Cumhuriyet) olduğu bilincini bilerek ya da bilmeyerek bulandırmak anlamına gelir.

Türkiye Cumhuriyeti´nden örnek verip biraz daha somutlaştırmak isterim

Örneğin Cumhuriyet´in ilanı, saltanat ve halifeliğin kaldırılması, laik devlet düzeninin kurulması, eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması, kadın haklarının tanınması, yazı ve dil devrimleriyle Türk ulusunun dilinin bilim, sanat, yönetim ve yasa-hukuk dili olması ve geniş kitlelerin okur-yazar kılınması, bireylerin uyruk olmaktan çıkıp yurttaş olması, demokratik devletçi ekonomik düzen altında sanayi ve ileri tarım ? atılımlarının hiçbirisi üzerinde bir tek dize şiir, bir paragraf yazı yazmamış bir ozanın, yukarda belirttiğimiz gerekçelerle kamuoyunda sanki özgürlük ve bağımsızlık düzeninin savunucusuymuş gibi sunulması, gerçekte bunu yapan kurum ve/ya da kişilerin, Cumhuriyet değer ve kurumlarını değil, o ozan ya da düşünürün siyasal görüşünü benimsediği algısına yol açar.

 

Atatürk Cumhuriyetinin bunca azgın iç ve dış saldırılara uğradığı dönemde, Cumhuriyeti savunma konumunda olan her kurum ve kişinin, tutum ve davranışlarında bu tutarlılığı göstermesinin yaşamsal önemde olduğu kanısındayım.

 

 

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00