Cumali KARATAŞ


OZAN BİLDİK´LE GÖRÜŞTÜK?


/resimler/2015-10/15/0947329557727.jpg

?Yunus´a aşk nedir?? diye sorduklarında; ?Ben ol da gör.? der.  Bence şiir; şairin parmak izidir, sığınılacak bir limandır, tabiptir, yoldaştır, gıdadır?

Daha önce yayınlanmış ?. ve ? adlı şiir kitapları bulunan; halk şiirinden serbest şiire uzana çizgide ürünler veren; yazdığı şiirleri besteleyip, sazıyla seslendiren, Adana´dan Sarıkamış´a çok yönlü ozanlarımızdan biri olan İ. Yavuz Bildik ile şiirden müziğe çok şey konuştuk?                                                                                                               

            ***Sevgili Bildik şiir ve saz.. Yani ozanlıktan daha çok âşıklık bana göre? Halkımızın dil alışkanlığıyla çalıp söylemek? Hangisi daha kıdemli sizde?

            --- Bende başlangıç türkülerdir. Daha sonra 0rtaokul döneminde şiir başladı. İlk şiirim, E.General Fazıl Bayraktar´ın Sarıkamış Kaymakam Vekili (Tugay Komutanı) iken düzenlediği şiir yarışmada birincilik kazanması önemli bir teşvik oldu.  Lise birinci sınıfta sazla tanıştım. Saz-türkü derken sazla şiiri de tanıştırdım. Sonraki yıllarda âşıklık geleneğinde üretmeye başladım. O gün bugün birlikte yaşıyoruz.   

            *** İlk yazdığın şiiri anımsayabiliyor musun diye sormadan önce ne zaman ve nasıl şiir yazmaya başladın? Ayrıca, o dönem yazdığın şiirler herhangi bir dergi ya da gazetede yayınlandı mı?         

            ---1967 yılında ilk şiirimi yazmıştım; ?Sarıkamış? adlı şiirdi. ?Rüzgârla Söyleşi? kitabımda şiire başladığım yılın vurgusunu yapmak için paylaştım.  On iki yaşlarındaydım? Genelde şiirlerimin altına tarih ve yer paylaşırım. İleriki yıllarda okurlar değerlendirirken yaşımı ve günün koşullarını dikkate alabilsinler diye. 1992 Yılına kadar hiçbir yerde şiirim yayınlanmadı.

            ***Biraz önce fotoğrafını gösterdiğin yakılan o sinemada senin sazınla verdiğin konserden söz edelim? Kilise iken sinema olup, yakıldıktan sonra da cami olan; bugün de, bu saygı duyduğumuz şehit çocuklarımız için mevlit okunan o caminin sinema olduğu yıllarda verdiğin konsere kadar olan sürede sanatsal yaşamındaki gelişmeler nasıldı?..

            ---Şu anda Kâzım Karabekir Camii olarak hizmet veren eski kilise, bizim ortaokul yıllarımızda şimdiki sinemalar kadar kaliteli ve temiz  bir sinema idi. Okul müsamereleri ve yıl sonu etkinlikleri orada düzenlenirdi. O etkinliklerden birinde (1972) o sahnede sazımla Okul korosuna eşlik etmiştim.                

            ***Tarifi sonsuz olsa da, size göre şiir-şair; birbirine çok yakın duran, zaman zaman kavram kargaşası yaratan âşık-ozan tanımlarının yanı sıra; şiir ile halk şiiri arasında herhangi bir fark var mıdır sana göre?

            ---?Yunus´a aşk nedir?? diye sorduklarında; ?Ben ol da gör.? der.  Bence şiir; şairin parmak izidir, sığınılacak bir limandır, tabiptir, yoldaştır, gıdadır? Yani: şiir yaşam biçimidir. Şair denince bende yoğun duygularla düşünerek söz sanatı üreten söz ustasını çağrıştırıyor. Ozan;  şiir okuyan, saz da çalabilen, toplumun duyarlı bir üyesidir.  Âşık denince geleneğin gereği sanatlardan olan leb değmez, hatırlatma, divan açma gibi doğaçlama da yapabilen gezgin ozanlardır.

            ***Halk şiiri ile serbest şiire nasıl ve ne zaman yöneldiniz?

            --- Halk şiirine türküler ve âşıkların etkisiyle başladım.  Serbest şiire ise 1992 sonrası Adana da her hafta yaptığımız şiir muhabbetleri sırasında yöneldim. Şiir üretilen yerde şair de üretkenleşir.                      

            ***Âşıklığın yazgısında bazen derleme ve beste de vardır elbet.. Bu konudaki çalışmalarının ayrıntılarından söz edelim? Hatta senin de izlediğim bir-iki televizyon programın olmuştu, kendi eserini de seslendirmiştin galiba değil mi?     

            ---Âşıklar genelde doğaçlamaları da belli makamlardaki ezgilerle yaparlar. Son yıllarda türkü formunda besteler de kabul görür oldu. TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kurulu ?Parlamenter Bestekârlar?a ait canlı televizyon programları düzenledi ve profesyonel sanatçılar tarafından okunan albüm yaptı. Ben kendi türkümü TRT-1´de kendim seslendirdim.

            ***Genel olarak şiir/şair, halk şiiri/âşık/ozan vb. sanatsal tanımlar ve olgular üzerine artı, eksi yönde söz etmek istediğiniz, ya da bu yönde yapılması gerekli olan bir şey var mı?

            ---Ülkede yaşayan ?her dört kişiden biri şair? (A.Nesin) ise şiirin kalitesi elbette tartışılacaktır. Çağın gereği özellikle âşıklık geleneğini hırpalamaktadır.  Âşıklarımızın birçoğunun yeterince okuyup araştırmadığını düşünüyorum. Sanatla ilgilenen herkes kendini geliştirmek için her olanağı değerlendirmelidir. Hiç okumayan halk şairleri var. Hepsi güzel? Karacaoğlan belki imge kullanıp, cinas, betimleme vb. şiir sanatlarından bilinçli bir şekilde yararlanmıyordu ama sonuçta yetenekten kaynaklanan bir özellikle kullanıyordu.            

            ***Halk şiirinde iz bırakan birkaç ozanımız desem, ilk anda hangi kimler aklınıza gelir?

            ---Hasan Turan, Karamehmet, Feymani, Duran Şıhlıoğlu ve bu bu bölgenin ozanları olarak Mürsel  İle Maksut Feryadi gibi ozanlarımız da var güzel şiir yazanlardan.       

            ***Genel olarak müziğimiz, özel olarak ise halk müziğimiz yeterince destekleniyor mu? Desteklenmiyorsa neler yapılması gerekir? Bu konuda bir şey söylemek ister misiniz? Ayrıca, milletvekilliği döneminde de sanata ve sanatçılara, kültüre samimiyetle çok yakın durduğuna da tanık olduk? Bir Söylem Dergisi; Yaşar Reyhani olayı; şiir kitaplarının geliriyle 8 yıllık eğitime destek katkılı okul yapman bunlardan sadece birkaçı olsa gerek? 

            ---Sadece müziğin değil, tüm sanat dallarının desteklenmesi gereğine inanıyorum. Müzik konusunda TRT önemli bir kalite ve önemli bir okuldur. Kültür Bakanlığı´nın çeşitli koroları da önemlidir. Bu kurumlardaki müzik üretip sunan sanatçıların el üstünde tutulması gerekir. Bu koroların kapatılacağı veya yerel  yönetimlere devredileceği konuşuluyor. Bu büyük bir hata olur. Ben bulunduğum her mevkide sanata katabileceğim hiçbir imkânımı esirgemedim. Duygularımda bir değişiklik yok.                    

            ***Bundan sonraki şiir çalışmalarını nasıl sürdürmeyi düşünüyorsun; yeni kitaplar var mı?

            ---Şu ana kadar yayınlanmış üç şiir kitabım var?Önümüzdeki zamanlarda ?Tren ve Zaman?(serbest şiirler); ?Atışmalar ve Hicivler? ile ?Hece Şiirleri? olmak üzere üç dosyam yayımlanmaya hazır.                    

            ***Özellikle Kars, doğu illerimiz içerisinde ozanlığa, âşıklığa en çok meraklı olduğumuz illerimizden birsidir. Nasıl bugün bu durum? Eskisi gibi merak ve tutku var mı hâlâ?

            ---İletişim ve ulaşım olanaklarının hızla gelişmesi, toplumun sanatçılarından beklentilerinin değişiklik göstermesi âşıklık geleneğini de olumsuz etkilemektedir. Buna rağmen bölgemizde gelenek devam ettirilmektedir. Belli bir gelişmişlik düzeyine ulaşanlar da ekmek uğruna büyük şehirlere göç etmektedirler.                                                                  

AĞAMADIM DÖŞÜNE 

Yüce dağın zirvesini kapladım, 

Lapa lapa yağamadım başına,  

Eteğinden türlü çiçek topladım, 

Bir seherde ağamadım döşüne. 

*** 

Yakın durma! Baharımda nakışım, 

Coşkuluyken düzensizdir akışım,

Çok yüreği sele verdi bakışım, 

Ne hikmetse sığamadım düşüne. 

***

Çoban olup, sevdaları güdende,

Hücrelerim tutuşur tüm bedende.

Yüz çevirdin; ay tutuldu gidende,  

Güneş olup, doğamadım peşine.  

***  

Bedenimi hasılladım, yoğurdum,

Duygularım sebil ettim, savurdum. 

Buzulları sevdam ile kavurdum,  

Baharları yığamadım kışına.

 İ.Yavuz Bildik

 

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00