Ahmet Yaşar Aktaş


Ormanlar niçin yakılıyor?

Bugün, S400’lerin arka planı üzerine yazmayı düşünüyordum ama yanan ormanlar içimi derinden kavurup yaktığından, onu gelecek haftaya erteledim.


Haziran-eylül arasında görülen orman yangınlarının çoğunluğu insan kaynaklı... Örneğin, sigara izmariti, avcılık, piknik mangalı, terör, kundaklama, rant için kasıtlı yakma vb. Doğal olanı yıldırım düşmesi gibi, o da nadiren. Bir ara, yunanistan istihbarat elemanlarının yangın çıkarttığı basına yansımıştı. Şimdi gündemden düşmüş durumda.

Türkiye’de her yıl, 3 bin orman yangını oluyor. Son 20 günde iki yüz orman kül oldu. Ormanlar, daha çok hangi illerde yakılıyor, dersiniz? Tesadüf bu ya, imar rantının aşırı yüksek olduğu illerde…

 

Yangın söndürme kimin görevi?

Akla hemen devlet geliyor ama değil. Çünkü son 17 yılda yaygın olarak uygulanan yeniliberalizm düzeninde devlet, üzerindeki görevleri, özel sektöre ihale yoluyla aktardı, aktarıyor. Devlet küçülüyor.

4 bin dönüm orman alanının kül edildiği Muğla Dalamandaki yangın için çeşitli iddialar var.

Bakanlık, orman yangını söndürmede uzmanlaşmış devlet şirketi Türk Hava Kurumu (THK) yerine, yeterli helikopteri olmayan şirketi yeğlemiş. Ne hikmetse…

İhaleyi kazanan firmanın Rusya’dan kiraladığı 24 helikopterin hazır olması gerekirken, Türkiye’ye bile getirmediği ortaya çıktı. Dahası ne? Bu şirketin, yangın söndürme uçağı bile yok!

İhale koşullarını yerine getirmeyen şirkete yangın söndürme ihalesi verildi. Bu,Türkiye’de ihaleler nasıl işliyora bir örnek olabilir mi, dersiniz?

THK varken, neden bir özel şirkete verildi, diye sorulduğunda, sözde THK, şirkete göre daha yüksek fiyat vermiş, diye yanıtlandı. Yolsuzlukları araştırıp ortaya çıkarmada kendini yüzlerce kez kanıtlamış gazeteci Tuncay Mollaveyisoğlu, bunun gerçeği yansıtmadığını yazdı. Gerçekte THK 70, o adı açıklanmayan şirket, 104 milyon istemiş. Eğer bu iddia doğru ise, Koca Bakanlık doğruları söylemiyor. Hukuksal suç değilse bile, halk katında ahlak dışıdır, ahlak yüreğinin parçalanmasıdır.

Öte yanda THK’nun orman yangınlarına kısa sürede ve etkili müdahalesi, orman bakanlığı ile anlaşmalı helikopterle yangın söndüren şirketleri kuşkusuz rahatsız etmiş. Bu yüzden Dalaman’daki yangına müdahale ettirmediler. THK’na ait 5 yangın söndürme uçağının hazır olmasına karşın istenmediği öne sürüldü.

İddia şöyle: THK uçakları istenseydi, -uçaklar için ödeme yapılacağından- kar oranları düşecekmiş. Akciğerlerimiz tutuşup kül olurken, şirket karını düşünüyor! Vay be…

Bu, nasıl bir düzen, nasıl bir doğa, nasıl memleket anlayışı? Hangi koşullarda yaşadığımızı açıkça ortaya çıkmıyor mu? İnsancıl, doğasever… Ne mutlu bize, böylesi bakanlığımız, şirketlerimiz var! Sırtımız yere gelir mi hiç?

            Eski THK genel müdürü, THK ile orman genel müdürlüğü arasındaki yangın söndürme uçakları anlaşmasının yenilenmesine, işte bu yüzden, o şirketlerin engellediğini basına açıkladı.

Muğla Dalaman’daki yangın için Sayın Orman Bakanı ne dedi? “Çok şükür mal ve can kaybı olmadı.” Dahası “Yurttaşlarımız tatillerine devam etsin.”

Sayın Bakan, ormandaki kızılçamları, orada yaşayan dağ keçilerini, ceylanlarını, sincapları, kaplumbağaları, böcekleri, karıncaları, kuşları ve adını veremeyeceğim binlerce toprak içindeki mikro organizmaları, canlıdan saymıyor. Bitkilerle, hayvanlar olmadan, insanların yaşamayacağı daha ilkokulda öğretilmiyor muydu?

Ağaçların, diğer tüm hayvan dünyası canlılarının gözyaşlarını göremiyor. Gözlüğü bakanlıkta kalmış! Ormanların, Türkiye’nin, bizim akciğerlerimiz olduğunu ne güzel öğrenmiş. Ormanı ve orman yaşamını ne denli kapsamlı ve iyi tanıdığını ortaya koymuş oldu. Nasıl da, güzel ormanlarımıza sahip çıktı, deme gitsin! Bakanlığının tam hakkını veriyor! Liyakat denen şey, bu olmalı!

Daha önce, Sayın Bakan’ın rektör olan ağabeyinin fetö’den tutuklandığı, kendisinin de, yabancı bir tarım tekelinde çalıştığı basına yansımıştı.

Liyakat sahibi, özgüvenli bir bakandan daha ne beklersiniz?

Bu bağlamda, öncelikle Osman Gazi adı verilen İzmit Körfez Geçiş Köprüsü inşaatı sırasında kendi hatasından doğan ölüm nedeniyle bırakın özür dilemeyi, yaşamına bilinçli son veren Japon Mühendisi saygıyla anımsayalım. 

Bakanımız, istifa etmediği gibi, özür dileme zahmetini de, bu canlılara ve bizlere çok görüyor. Özür dilemenin bir erdem olduğunu, diyelim ki, sayın bakan bilmiyor. Bilseydi, özür diler miydi? Bu durumda, ne yapılır? Candan (!) kutlanır. Başarılarının (!) sürmesi dilenir!!!

Biraz da, orman yangın söndürme tekniği ne menem şey ona bakalım mı? Yangına ilk müdahaleyi, THK 15 dakikaya dek indirdi. Bir helikopter, en fazla bir buçuk ton su taşıyabilirken, bir uçak 5 ton. Dolayısıyla uçakla yangın daha hızlı, etkili söndürülebilir.

Öte yanda, Maliye bürokrasisinin, yangın işçilerinin çalıştırılmasına izin vermiyor diye Öz Orman-İş Sendika başkanı acı acı yakındı.

Yangın yerine fidan dikilerek yapılan savurganlık dursun! Ormanın yanmaması için gerekli önlemler alınsın, canlılar ölmesin, cinayet önlensin!

Sevgiyle Atatürk ile kalınız.

 

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92