Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


NUTUK´U ANLAMAK


/resimler/2017-10/16/0930457862966.jpgDünyada benzeri yok. Bir lider düşünün ki ülkesini yoktan var etsin.

Sonra, Falih Rıfkı Atay´ın da,?Çalışma odasında yarı ayaküstü, yarı oturarak ve yüzlercesi arasından vesikalar ayırarak Nutuk´unu dikte ederdi. Yorulan değişirdi. Bir defasında pek genç bir arkadaşı baygınlık geçirmişti. Akşama doğru bir banyo aldıktan sonra, hiç dinlenmeden sofraya iner, o gün yazdıklarını bizlere okutur, hadiseler üzerinde taze bir muhakeme ile tartışmalar yapardı? diyerek bahsettiği, ne zor şartlarda verilen tüm bu mücadeleleri anlattığı, tarihe damgasını vurmuş büyük bir söylev hazırlatsın. Bu söylev süresi, içeriği ve bıraktığı etki anlamında oldukça ses getirsin. Pek çok dile çevrilip dünyada yayınlansın. Telif haklarından elde edilen gelir, sahibi tarafından Türk Hava Kurumu´na bağışlansın. 

Her dönemde herkes tarafından dünya lideri sayılan Atatürk ve onun geleceğe bıraktığı bir vasiyetnamesi, başucu kitabı yerine konulması gereken Nutuk, doksan yıl önce tam da bugünlerde geniş kitlelere okunuyordu. O zamanlar başarmış bir ulusun, bugün arzu ettiği geleceğe kavuşmak için, kılavuzu olan Nutuk´u çok iyi anlaması gerekiyor. Çünkü Nutuk´u anlamak Atatürk´ü anlamak demektir.

Dünyadaki yerini kaybetmiş gözüyle bakılan bir ülkenin var oluş çabasını, bitti denilen bir milletin bağımsızlık zaferini kazanmasını anlıyor olmaktır. Hem ordularının başında, milletinin yanında durarak kurtuluşun ilk adımlarını, bağımsızlıkla birlikte cumhuriyetin ve ilkelerinin temellerini atmış olduğunu, hem de sonrasında tüm bu çabaların nasıl yaşam bulduğunu anlattığı, belgeleriyle ortaya koyduğu ve tam altı günde, otuz altı saat boyunca tamamladığı bir söylevi geleceğin yol göstericisi olarak bıraktığını kabul etmektir.

?1919 yılı Mayısının on dokuzuncu günü Samsun´a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyleydi:? cümlesiyle başlayan, ?Saygıdeğer Efendiler, sizi günlerce işgal eden uzun ve detaylı söylevim, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikayesidir. Bunda, milletim için ve gelecekteki evlatlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem kendimi mutlu sayacağım. Efendiler, bu söylevimle, milli varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, bağımsızlığını nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım. Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen milli felaketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu sonucu, Türk Gençliğine emanet ediyorum? diye devam eden ve Gençliğe Hitabe ile biten bir tarih bilincini yaşatmaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin kurucusu tarafından 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında okunmuş, tam doksan yıl öncesinden bugüne rehber ve ışık olmuş bir eseri pusula bilmektir.

Prof. Dr. Afet İnan´ın, ?Atatürk´ün Büyük Nutku´nun 50. Yılı Semineri?nde sunduğu bildirisine göre 1-Temmuz-1927´de Dolmabahçe Sarayı´na gelmiş ve o tarihten itibaren her gece yakın arkadaşlarıyla toplantılar yaparak onlara Nutuk´un müsveddelerini okumuş ve üzerinde değerlendirmeler yapmış Atatürk´ü ve ?Sıcak bir yaz gününün gecesi; Atatürk´ün çevresinde daha kalabalık bir aydınlar topluluğu vardı. O, adeta arkadaşlarına bir sürpriz hazırlamanın sevinci içinde ?Oturunuz ve dinleyiniz!? dedi. Nutuk´un sonuna koyacağı satırları yüksek sesle okumaya başladı. Dinleyicilerin nefes dahi almadıklarını sanıyorum, yahut bana öyle geldi; çünkü ben kendimi öyle hissediyor ve milli bir heyecanın etkisinde yaşıyordum. Bütün milli mücadelenin tarihi olan Nutuk, bu satırlarla son bulacaktı. Atatürk, bu metni okuyup bitirdiği zaman, derin bir nefes almış, fakat iki damla gözyaşını da bizlerden saklamamıştı. Bunu da gayet iyi hatırlıyorum? Atatürk, coşmuş konuşuyordu?Türkiye Cumhuriyeti´nin geleceği üzerinde duruyordu. Tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği cumhuriyete inananlara, onu koruyanlara ve yaşatacak olanlara emanet etmek gerekiyor diyordu. Gençliğe Hitabe yazısını ilk dinleyenlere methetmek fırsatını dahi verdiğini hatırlamıyorum. Zaten, methedilmeyi pek sevmezdi. Bir gün, bu arada söyleyeyim, ?Beni methetme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız onları söyleyin? demişti. Sözleri hala bugün dahi kulaklarımda akisler yapmaktadır: ?Gençliği yatıştırınız. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler uygulamaya geçtiği vakit, Türk milleti yükselecektir? diye telkinlerde bulundu. O, Türk gençliğinin sağduyusuna, milliyetçiliğine, vatan sevgisine inandığını ve onlara güvendiğini söylüyordu? cümleleriyle anılarında bahsettiği o günleri çok iyi değerlendirmektir.

Nutuk´u anlamak demek, tarihi hatırlamaktır. Tarihini unutmayan nesiller tarafından da Atatürk´ün mirasını yaşatmaktır.

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00