Bu yazıyı yazdığım 1 Mayıs günü itibariyle Referandumun üzerinden 2 hafta geçmiş. Sokaklarda 1 Mayıs coşkusu; tema, ister istemez referandum ve Hayır!
CHP bu iki haftada ne yaptı? Yaptıklarını doğru mu yanlış mı yapıyor?
Cumhurbaşkanı ve partisi ne yapıyor? Gerçi artık bir partiden akp den söz etmenin gereği yok ama alışkanlık işte. Bir algı oluşturmaya çalışıyorlar; dikkatle izlediğinizde görüyorsunuz ki, Referandum bitmiş Türkiye yoluna devam ediyor. Yaptığı konuşmalarında kesinlikle referandum yok! O son sözü söylemiş. Medyasıyla iç politikaya Onun bir Dünya lideri olduğu pompalanıyor. Hem çok önemli toplantılar Türkiye´de hem de bu toplantıların yıldızı! Dünyaya, kendince, sözde çeki düzen veriyor. Oysa: Kimsenin söylediklerine aldırdığı yok. Söyledikleri iç politikada hedef kitlesi tarafından iyi anlaşılıyor.
Majesteleri 2019 a hazırlanmaya başladı. Bu arada Hükümet KHK yayınlamaya devam ediyor.
Bu sırada CHP ne yapıyor? 15 gündür referandum şokunu üzerinden atamamış bir görünümde. Haklı olarak, ne kadar kaldıysa, hukuksal yollardan referandumun haksızlığını kanıtlamaya çalışmak gerekiyordu bu nedenle YSK ya itiraz edildi, sonuç: Ret. Sonra, Danıştay´a başvuruldu sonuç: Ret. Sırada Anayasa Mahkemesi var daha sonra AİHM. Anlattıklarına bakılırsa daha gidilecek neresi varsa oraya kadar gidilecekmiş. Her türlü hukuksal yolu kullanmak niyetindeler ve bunda sonuna kadar haklılar. Haklılar da, kaç kişiyle bu işi yapacaklar veya sadece bu işi mi yapacaklar? Tüm Parti sadece bu işe yoğunlaşmış görünüyor. Hoş da görünmüyor! CHP´nin şu anda parlamentoda 130 dan fazla milletvekili var. Bu milletvekillerinden çoğu referandum sırasında canla başla çalıştılar olasılıkla birkaç aylık bu yüksek çalışma temposundan yorulmuş olmalılar! Kalanlardan yirmi kişilik ?referandum sonucuna hukuksal itiraz komisyonu? oluşturulup bu komisyon marifetiyle bu işler yapılabilir.
CHP, Türkiye´de gündemi oluşturamıyor. Bu yaratıcılık şu andaki kadrolarda yok! Küçük bir örnek vereyim: Şu sizinle birlikte ?Hayır? oyu veren insanlara hiç olmazsa birkaç büyük şehirde açık hava toplantıları yapılarak teşekkür edilebilirdi.
Çok merak ettiğim bir konu var: CHP bu referandumda oyunu arttırdı mı yoksa yerinde mi saydı? Bunu bilen bir Genel Merkez yöneticisi var mı? En azından referandum sonrası hemen toplanan MYK da konu görüşüldü mü? Artış olduysa Yüzde kaç? Güneydoğu ve Doğuda bir değişme var mı? Bir çalışma yapıldı mı? Topluca bakıldığında başarı büyük gibi, fakat analiz yaparak bir bakış partinin ne durumda olduğunu gösterecektir. Bu yapılmadı. il örgütleri ne kadar başarılı? Tek tek iller gözden geçirildi mi? Çok önemli bir şey daha: Kim çıkardı bu sine-i millet lafını? Hadi, ezkaza oldu diyelim etkisinin nasıl olduğunu fark etmediler bile. Derhal geri çekildi. Önemli bir siyasi manevra böylece sulandırıldı.
Tam zamanıydı: Kurultay tarihi öne alınmış! Gerekçesi ne? Normal zamanı seçimlere geliyormuş. Bu kurultay kararı şu hemen yaptıkları MYK toplantısı var ya; işte o toplantıda alınıp en erken biçimde toplanılmalıydı. Referandumun tartışıldığı değerlendirildiği bir kurultay daha iyi olurdu. Normal kurultay demek CHP nin iç mücadelesi sürecek demektir. Gerekiyorsa olağanüstü kurultayda kadrolar da yenilenirdi.
Bir de her şey aklıma gelirdi de İsmail Kahraman adlı sicilli CHP düşmanıyla can ciğer kuzu sarması pozlar verilmesi gelmezdi. Ayıp denen bir şey var. Adam yaşamını Atatürk ilke ve devrimleriyle mücadeleye adamış bunu hiçbir zaman çekinmeden söylemiş sen adamla o pozu ver! Ayıp denen bir şey var: Bundan sonraki yaşamın boyunca zorunlu ortamlar dışında Başbakan ile ya da Meclis Başkanıyla el sıkışmasan kim ne diyecek?
Attila İlhan bazı yazılarında ?okurken kulağınızda şu şarkı olsun? diyerek bir şarkı ya da saz eseri ismi verirdi.
Bu yazıyı yazarken aklımda, biraz değiştirdiğim, Şerif İçlinin hüzzam şarkısı vardı: ?Hüsran yine hüsran mı olacak bu işin sonu?
