Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


NASIL ÖZLEMİŞİM

Gökyüzünü balkonumdan kadar gördüğüm günlerde, hemen karşımdaki Seyhan Mavisi’ne bakıp, acaba dünya gözüyle yeniden görebilecek miyim, diye düşünürdüm.


O mavinin kıyılarında, yeşilin her tonu arasında, şehrin aslında ortasında ama doğanın kucağında bir ortamda, kendim için tek yapabildiğim en güzel şey olan ve on iki seneyi bulan sabah yürüyüşlerimin hayalini kurardım.

O günler inşallah gelsin, toprağı öperim, ağaçları kucaklarım, kuşlarla birlikte öterim, göğü içime çekerim herhalde, derdim.

İnsanı bu denli heyecanlandıran, coşkulandıran bir kavuşma daha düşünemezdim, ama kapıdan bile çıkarkenki muazzam duyguya teslim oldum, evet, o gün gelmişti ve bir adım, iki adım, on adım daha, oh çok şükür ya rabbim, kendimi hemen ötemdeki karşı kıyıda buldum.

En son bıraktığımda yapraklarını dökmüş ağaçlar yeşermiş, kuru dallar çiçeğe durmuş, yeşilin arasına her renk güzellik girmiş, insan eli değmeyen doğa yeryüzünü cennete çevirmiş, baharı göremeden geçti, alacağımız olsun, ama yazı nehir kıyısında yakaladım.

Anne ördek yavrularını almış, solumda kalan nehirde sabah gezintisine çıkmışlar, sağ tarafımdan, sıtma ağacı, denir bizim buralarda, kokusu belli belirsiz havaya sinmiş okaliptusların gölgesinde ayağımın altında kalan toprağın, çakıl taşlarının bir süre sesini dinledim.

Yürümek değildi bu, koşmak hatta belki uçmak, o an ben sanki toprağa, havaya, suya karıştım.

Mavi, yeşil çamlar, çınar ağaçları sıralanmış, küçük zeytin ağaçları büyümüş, salkım söğüt iyiden iyiye nehre yanaşmış, sazlıkların boyu boyumu aşmış, yüksek dallarındakiler duruyor, dutların bir kısmı yerlere düşmüş, manolyalar açmış, mimozalar kokusunu her yana salmış, jakarandalar ayrı bir güzellik katmış, her birine ayrı ayrı selam verdim.

Açıklı koyulu pembe güllere, adını bilmediğim upuzun bir dalın üzerinde ve otların arasında can bulmuş sarı, mor, mavi minik yabani çiçeklere, hatta çakırdikenlerine bile günaydın, dedim.

Gökyüzünün ağaçlardan görünmediği o alana geldiğimde altında durdum. Buydu özgürlük, aldığım uzun ve derin nefesi ciğerlerime kadar çekerken kanat çırpan kuşların süzülüşlerini izledim.

Yüzünü nehre dönmüş, küçük bir tabureye oturmuş sessiz balıkçılara, terk edilmiş oltalara, bir sazlığın dibine öylece bırakılmış bisiklete bugün de kucak açmış, hem mavi hem yeşil Seyhan her zamanki huzurlu, dingin, herkesi kucaklayan anaçlığındaydı, sarıldım, sarmalandım.

Nasıl özlemişim tanrım, ah nasıl özlemişim. Doğa böyle bir şeydi, aldığımız, verdiğimiz nefes kadar ferah ve özgür. Yaşadığım her anın güzelliğine, doğanın bizlere sunduğuna vurgunum ben sadece, bugünü de gördüm ya, aldım, kabul ettim, sağlıkla kavuşturana binlerce şükür.

Ayşe Onyıl Altaş
8.10.2020 17:51:04
Süpersiniz anlatmıyor yaşatıyorsunuz.

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51