Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


KUDÜS KİMİN BAŞKENTİ


Ortadoğu´da değişen tek şey alınan, açıklanan kararlarken, değişmeyen bir gerçek var: Kader. Bölgesel tarih boyunca coğrafyada yer almış olan kadim toplumların, varlık süreçlerinde daima, dinlerin yaşamsal etkileri olmuş. Aslında bölgesel istemlerde kimin haklı olduğu dahi bakış açısına göre değişim gösterirken, her toplum, kendi inancı doğrultusunda haklı gibi görünüyor. Üstelik bölgede, insanlığı etkileyen muhteşem bir akıl tutulmasıyla, kökeni aynı olan dinlerin, ayrışımının ölümcül yansımaları yaşanıyor.

Bölge üzerine analizler yapmadan önce jeopolitik kavramının bilinmesi bir gereklilik iken, önemli bir bilgi eksikliği olduğu gerçeği var. Bölge hakkında konuşabilmek için tarih bilmek ve özellikle dinler tarihi ile ezoterik doktrinler tarihi üzerinde yoğunlaşma gerekliliği ortaya çıkıyor. Çünkü tartışmalar, değerlendirmeler enerjinin kullanımı veya küresel ısınmanın etkisiyle, değişen iklimin küresel etkileri üzerinde yoğunlaşırken, binlerce yıl önce sırlara karışmış izleniminde olan fakat ideallerinden kesinlikle vazgeçmeksizin, faaliyetlerini etkin olarak sürdüren tarikatlar, örgütlenmeler, bölgesel hedeflerle insanlığı etkilemeye devam ediyor.

Yirmi birinci yüzyılın savaşları her ne kadar bölgesel stratejik kazanımlara yönelik gibi görünse de bir realite var. ?Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat Irmağına kadar bu diyarı, Kenileri ve Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hittileri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine verdim.? (Tekvin, Bab 15) diyor Tevrat´a göre Tanrı. Hitap ettiği toplum da Yahudiler. Bu söylemle vaat edilen topraklar, bu gün ateş çemberi halinde ve her geçen gün ölümlere, vahşete sahne olmaya devam ediyor. İlk semavi dine sahip olmanın ve kapalılığın verdiği tüm avantajları kullanan Yahudiler, Büyük İsrail kapsamında ortaya atılan tüm projelerin altından çıkarken, esasen, Dünyanın her yönden en elverişli topraklarında, kayıtsız şartsız hakimiyet kurmak istiyor.

Bir de Evanjelizm kavramı var ki bu daha da dehşet. Evanjelizm, giderek daha fazla taraftar bulurken, amaçları, Tanrıyı kıyamete zorlayarak, seçilmiş olarak kabul ettikleri Yahudiler gibi cennette yer almak. Katı inançlarıyla Tanrıyı kıyamete zorluyorlar. Armagedon inancıyla, insanlığı felakete sürüklemekten çekinmiyorlar. Üstelik ABD´nin devlet kademesinde, Yahudi lobileriyle birlikte muhteşem etkileri olduğu, ABD´nin aldığı kararlar ve uygulamalarla anlaşılabiliyor.

Gelelim Kudüs´e, Kudüs üç büyük dinin inananları tarafından kutsal kabul edilirken, dinler tarihinde binlerce yıl geriye giderek, kutsal emanetleri barındırdığı ve kadim sırları koruduğu inancı var. Süleyman Tapınağı´ndan Mescid-i Aksa´ya, Davut´un kılıcından Ahit Sandığına, İsa´nın çarmıha gerilmesinden Muhammed´in Miraç´ına kadar her dinin kutsalını barındırdığından, paylaşılamayacak konuma gelmiş ve inançlarla kutsallaştırılmış bir yer. İsrail, 1948´de kurulmasının ardından derhal, geçmişten gelen ve daha önce bölgede kurulmuş olan iki Yahudi devletinin de mirasını sahiplenme isteğiyle, Tevrat´ın da verdiği yetkiyi ileri sürerek, Kudüs´ü başkent yapmak istedi. Ancak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 25 Kasım 1947 yılında aldığı 181 sayılı kararla, Kudüs´ün konumunu belirledi. BM, 11 Aralık 1948´de, 194 sayılı karar ile yeniden, Kudüs´ün uluslar arası statüsünü korudu. Buna rağmen,  23 Ocak 1950´de, İsrail Kudüs´ü başkent olarak ilan etti. Ardından gelen süreçte BM Güvenlik Konseyi, 1968 tarih ve 252 sayılı kararıyla, İsrail´in Kudüs´e yönelik tüm tasarruflarını geçersiz kabul etti. İsrail, durmaksızın yaptığı eylemlerle Kudüs´ü tamamen işgale yönlenip, alınan tüm karaların hilafında kararlılıkla hareketine devam edince, bu kez 30 Haziran 1980´de aldığı, 476 sayılı kararla, İsrail´i uyguladığı politikalardan vazgeçmeye ve Kudüs´ün kutsal şehir statüsünü korumaya davet etti. İsrail´in bu karara uymamasıyla da aynı yıl, 478 sayılı kararla istemini tekrarladı. İsrail, tüm bu uluslar arası zorlamalara rağmen, kendi ideallerinde uygulamalara kararlılıkla devam etti. BM, bu kez 12 Ekim 1990´da aldığı 672 sayılı kararla, İsrail´in, derhal şiddet olaylarına son vererek, 1967´den itibaren işgal ettiği topraklarda, 12 Ağustos 1949 tarihli, Savaş Zamanında Sivillerin Korunmasıyla ilgili Cenevre Sözleşmesini uygulamasını istedi ve bunu 20 Aralık 1990´da teyit etti. BM Genel Kurulu, 1 Aralık 2006´da, 61/62 sayılı karar ile Kudüs´ün başkent olarak ifade edilmesini ve kutsal Kudüs şehrinin statüsünü değiştirmeyi amaçlayan kararların ve yasaların tamamını geçersiz kabul etti.

Tüm bu kararlar ortadayken, ABD Başkanı Trump, daha önce kendi senatosunda kabul edilmiş ama aradan geçen zamana rağmen uygulamaya konmamış bir kararı yasalaştırarak, Kudüs´ü, İsrail´in başkenti olarak tanıdığını açıkladı. AB ve İngiltere derhal yaptıkları açıklamalarla bunu kabul etmezken, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, sonuna kadar savaş dedi. Katolik lider Papa da Kudüs´ün mevcut statüsüne saygı duyulmasını istedi. İlk tepki de Türk Dışişlerinden geldi. Görünüm: İngiltere´den Çin´e tüm dünya tepkili.

Bu durumda, Büyük İsrail Projesi ABD tarafından bir kez daha desteklenirken, Evanjelistler, Tanrıyı kıyamete zorlama konusunda bir başarı daha elde etti. Çünkü bölgede muhteşem bir sağduyuya ihtiyaç varken, açıklanan bu kararla, muhtemelen terör şiddetini artıracak. Çünkü taşeronlar devreye girerek, küçük kazanımlar uğruna vekalet savaşlarını körükleyecek. Sağduyu sağlanamazsa savaşlar çıkacak ve çok kan akacak.  Müslüman ülkelerin, İslam İşbirliği Teşkilatında, yaptırım gücü olmasa da Kudüs´ü Filistin Başkenti olarak tanıma olasılığı var. Bölgede devam eden Şii-Sünni gerginliğinin azaltılıp, işbirliğine gidilmesiyle, İslam ülkelerinin İsrail üzerine yaptırımlarının şiddete, savaş boyutuna ulaşması riski de var. Bu durumda AB, Rusya ve Çin ne kadar geri durabilir bilinmez. Bölgede özlemle beklenen tek şey sağduyu ve barış iken, inançların zorlamasıyla gelişmeler nasıl şekillenecek göreceğiz.

Can UĞURATEŞ

            

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00