Doğanın ve yaşamın tüm canlılara armağan edildiğini,
Akıp giden o yaşama bir şekilde karışmanın nimetten sayılması gerektiğini,
Biz olsak da olmasak da doğanın, akışını sürdürmeye devam ettiğini,
Baharın yeşerdiğini,
Altında ıslanamasak da nisan yağmurunun şifa verdiğini,
Sağlıkla alınan her nefesin var olan her şeyden daha kıymetli olduğunu,
Ölüm denen gerçeğin aslında çok yakınımızda dolaştığını,
Ailemizin, sevdiklerimizin güç veren sıcaklığını,
Onların varlığıyla öz benliğimizin güçlendiğini,
Kucaklaşmanın, hatta küçük bir dokunuşun bile ne kadar iyi geldiğini,
Telefonda dahi olsa iyi gelen seslerini duymanın şükür sebebi sayıldığını,
Boyunlarına her sarıldığımızda evlatlarımızı koklayarak öpmenin mutluluğunu,
Sevgi, saygı, dostluk, dayanışma, paylaşma, anlayış, hoşgörü, vefa benzeri duyguların insana yaşattığı gönül zenginliğini,
Sorumluluk, özveri, erdem gibi kavramların altının daha da bir önemli çizildiği,
Akılın, bilimin ve akılcı davranışın yolumuzu nasıl da aydınlattığını,
Canımız ne zaman isterse dışarıya çıkabilmenin özgürlüğünü,
Sokaklardaki kalabalığa karışmanın, insanlarla omuz omuza gelmenin, caddelerde adımlar dolusu koşmanın güzelliğini,
Gökyüzündeki bulutları ya da güneşi, havada uçan kuşları, portakal çiçeklerinin kokusunu, ayağımızın altında hışırdayan çakıl taşlarının sesini ciğerlerimize kadar çektiğimiz nehir kıyısı yürüyüşlerinin keyfini,
Kırlarda açan papatyaların, gelinciğin renginin hayal edildiği,
Arkadaşlarla buluşup da içtiğimiz kahvenin kırk yıllık hatırını,
Karşılıklı, yüz yüze yaptığımız sohbetlerin hazzını,
Şu sıralar yüreklere yerleşen en büyük duygunun özlemden öte geçmediğini,
Özlediğimiz ne varsa kavuşabilmenin umudunun, ümidinin hepimizi ayakta tuttuğunu,
Bizzat yaşayarak anladığımız, farkına vardığımız olağanüstü zor günlerden geçiyoruz.
Evet, kaderde dünyanın bu günlerine yaşayarak tanıklık etmek ve gelecekte tarihin tozlu sayfaları arasında bu şekilde yer almak da varmış.
Elbette bu günler de geçecek ve tüm dünyayı önüne katıp sürükleyen bu fırtına sonrasında belki hiç kimse aynı kalmayacak.
Hayatı bir zaman böyle yaşayacak olsak da sabırla, inançla, elbette öncelikle sağlığımızı koruyarak, Allah’ın izniyle atlatacağımız bu salgından sonra en büyük dileğim odur ki insan yanlarımızı hiç unutmayalım.
Bizi biz yapan değerlerimizi koruyalım. Tüm dünya olarak ancak böylelikle kazançlı çıkacağımızı, güçleneceğimizi hep hatırlayalım.
Sağlıkla kalın.
