Ocak´ta başladığımız yılın ayları hakkındaki kapsamlı yazıların da, yılın da on birinci ayı Kasım´a geldi sıra. Otuz gün çeken dört ayın sonuncusu. Kışın kapısı… Adını, Arapça Kaasım sözcüğünden alır ki, kökü kısmet anlamını taşır; “bölen, dağıtan” demek. Dağıttığı da, Ekim sonuna kadar toplanan ürünlerden, tohumluk ayrıldıktan sonra üreticiye kalan miktar. Yani, doğa-beceri-emek üçlüsünün kısmet olarak sağladığı… Sadece insanlara değil, hayvan ve bitkilere de kısmet verendir Kasım. Hayvan yemi olarak kullanılan sap-saman ve taneler de bu ayda depolanır çoklukla. Yere dökülen tonlarca yaprak, toprakla birleşerek bitkiler için gıda olur. O nedenle, sonbaharla kış arasındaki kapıyı oluştururken kısmeti yaratılmışlara bölüştürdüğü için adına Kasım demişler.
Bizde, eskiden “İkinci teşrin” ya da aynı anlamdaki “Teşrin-i sani” olarak bilinirdi. 10 Ocak 1945 günü yürürlüğe giren Yasa ile, ikisi teşrin ayları, diğer ikisi de kanun ayları olan dört ayın ismi değişti. Birinci teşrin Ekim, İkinci teşrin de “Kasım” oldu.
Birçok yerde kar yağarken Adana´mızın Kasım´ı soğuk sayılmaz ama serin olur. Bazen yazdan, bazen kıştan örnekler sergiler. 1950-2015 arasındaki 65 yıla göre
Kasım ayı ortalama sıcaklığı 15,5 derece iken, 1 Kasım 1992´de 33,3 derece ile en yüksek, 29 Kasım 1953´te de EKSİ 4,4 ile en soğuk Kasım´ı ölçmüşler. Tekrar edelim, bu ölçümlerin tamamı Adana´dan… Halbuki, 65 yılın en sıcak gün ortalaması 22,5, en soğuk gün ortalaması da 10,7 derece…
Adana´mız Kasım günlerinde ortalama 5 saat 36 dakika güneş alabiliyor. Bu kadarı da çatıdaki depomuzu ısıtmaya bol bol yeterli… Yani sıcak suyumuz da Kasım´dan avanta… Fakat buna karşın yağışlar da ufak ufak ıslatıcı olur. Yağışlı gün sayısını, yine 65 yıl ortalaması olarak hesaplamışlar, 7 gün 2 saat 24 dakika çıkmış. Metrekareye havadan dökülen su ise, donmuşuyla sıvısıyla birlikte 72 kilo, 700 gram. Yani, yıllık yağışın yüzde 12´si kadar. Bu da; Aralık, Ocak ve Şubat´tan sonra en yüksek yağış demek.
Zemherideki ve ilkbahardaki kadar “zonturlu” olmasa da, Kasım´ın da kendine göre fırtınaları var. Atalarımız, binlerce yıllık gözlemlerden sonra şöyle belirlermişler hava durumunu:
2 Kasım : Kuş Geçimi Fırtınası (Kalan son göçücü kuşların ayrılması)
7 Kasım : Kasım Fırtınası
8 Kasım : Kış Günlerinin Başlangıcı olarak kabul edilir. Kış günlerine
“Kasım Günleri” de denilir. Hızır´la İlyas´ın bir araya
Geldiğine inanılan 6 Mayıs´a kadar, yani 6 ay sürer.
11 Kasım: Pastırma Yazı Başlangıcı
12 Kasım: Lodos Fırtınası
17 Kasım: Koç Katımı Fırtınası (Sürüden ayrılan koçların sürüye geri
salındığı zaman)
24 Kasım: Ülker Dönümü Fırtınası. Ülkerin bir adı da “Süreyya”.
Gökyüzündeki çok parlak yıldızlar grubu.
28 Kasım: Fırtına (Garibandan olmalı, isim vermemişler).
Kasım ayının gözde çiçeğinin Kasımpatı olduğunu söylememize gerek yoktur sanırım.
Cuma günü, Adana´mızın geçmiş önemli kasım günlerinden bazı seçkiler sunmaya çalışacağız nasip olursa. Adana´nın biri 1918´de, diğer 1938´de yaşadığı iki 10 Kasım´ı ilginç bulacağınıza inanıyorum.