Ahmet DUMAN


Kentleri Kim, Nasıl Yönetmeli?


Şimdi dağ taş hep Büyük Şehir statüsüne kavuşturulduğu için hiç köy kalmadı. Artık inekler, tavuklar ve sair büyük ve küçükbaş hayvanlar şehirli? Yani alan ve nüfus genişledi?

Kısaca bir tarihsel döküm yapılacak olursa Belediyecilik kavramsal ve kuramsal olarak yakın çağların bir ürünü. Kent ve kentli kavramları da aynı şekilde. Belediye bir organizasyon olarak Kentler gelişince ortaya çıkmış. Kentli, sınıfsal olarak ortada yer alan bir sınıf; ticaret, esnaf ve zanaatkâr ve bunlara iş yapan diğer emekçi sınıflardan oluşuyor? Esnaf ve zanaatkâr sermaye olarak kısmen emeğini, ticaret erbabı ise daha çok sermayesini kullanıyor. Ancak doğal olarak kentlinin kırsaldan daha başka ayrılıkları var; okuma yazma biliyorlar ve kültür denilen bir birikimleri var, bulundukları coğrafyanın uygunluğuna veya uygunsuzluğuna koşut olarak güzel sanatların bazı dallarıyla uğraşanları da var bunlar da Sanatçı sınıfını oluşturuyorlar. 

Kentler giderek kalabalıklaşınca bu kalabalığın insani ve toplumsal gereksinimlerini karşılamak için oluşturulmuş organizasyona Belediye, Bu belediyeleri yönetecek insanlara da Belediyeci denilmiş?

Buraya kadar her şey olağan sınırları ve tarihsel gelişimi içerisinde sürüp gidiyorken toplumsal gelişmeye koşut olarak siyaset ortaya çıkmış. Önce siyasetin amacı kent ve kentlilik ölçeğinde değil daha geniş kapsamlı; onun amacı kenti değil kentleri ülkeyi yönetmek. Büyük bir iddiası var, var olmasına da kentlerle de ilgilenmeleri gerekliliği Demokrasi ve Sandık kavramlarıyla olmuş? İşte olan da o zamandan sonra olmuş ve olmakta.

Belediyeler esas olarak kent ve kentli gereksinmelerine yönelik hizmet üreten kurumlar oldukları için bulundukları makamda yansız olmak zorundadırlar. Eskiden Belediye başkanları seçimlerinde tanıtım afişlerinde siyasi parti amblemi bulunduramazlardı. Sadece fotoğrafları ve adı soyadı olurdu slogan bile koyulmazdı. Sonraları dürüstlük veya başka bazı insanı nitelikleri öne çıkarılmaya başlandı; belki azalmış olmalı? Belediyeler kentlere ve kentlilere hizmet üreten ve hizmet ulaştıran kurumlar oldukları için buralarda başkan ve sair görevlerde bulunan insanların mutlaka kentli olması belli bir eğitim almış olması bazı kültürel tarihi ve sosyal değerler bilincini edinmiş olması olmazsa olmaz kurallardır. Ömrü boyunca köyde yaşamış birine kentlilerin gereksindiği bazı ayrı şeyleri anlatmanız mümkün olmaz. Benzeri başka etkinlikleri de bilmez örneğin ?kent korosunun ne gereği var canım işte aşıklar bayramı yapıyoruz ya!? deyiverir.

Neden bu kadar şeyi yazdım biliyor musunuz? Şu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan vatandaşımızın yüzünde o tuhaf sırıtmayla ?oy yoksa metro da yok? demesi var ya geldiğimiz yerin neresi olduğunu saptamak için. Bu adam İstanbul gibi bir Dünya şehrinin belediye başkanı! Nedim´in, Yahya Kemal´in, Münir Nurettin´in, Hafız Burhan´ın ya da Orhan Pamuk´un hemşerisi yahu! El ovalayarak ötekine berikine gerdan kırıp yaltaklanarak geldiği makamın neresi olduğunun ayırtında bile değil!

Beklenen  ?belediye başkanı, seçildikten sonra yakasındaki parti rozetini çıkarır ve o kentte yaşayan herkesin, tüm hemşerilerinin başkanı olur? ilkesine uyulmasıydı?

Ne yazık olmadı! Olacağa da benzemiyor?

 

  

 

 

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00