Ahmet DUMAN


Kemal Bey Kiminle Masaya Oturuyor?


Cümlenin malumu: İsmet Paşa partili bir Cumhurbaşkanıydı. Hem CHP Genel Başkanı hem de cumhurbaşkanıydı. 1946 seçimlerinden sonra DP ile CHP arasında müthiş bir gerginlik yaşanıyordu. 1947 yılı bütçe görüşmelerinde Mecliste yaşananlar gerginliği olağan üstü boyutlara taşımıştı. İnanılır gibi değil ama o sırada başbakan olan Recep Peker, muhalefeti ?İstiklal Mahkemelerinde yargılamakla,? Muhalefet ise iktidarın baskılarından şikâyetle ?meclisi topluca terk ederek sine-i millete dönmekle? tehdit ediyordu! Durum giderek kötüleşiyordu. İsmet Paşa işte bu sırada sık sık muhalefet lideri Celal Bayar´la ve başbakan Recep Peker´le görüşüyor gerginliği yatıştırmaya çalışıyordu. Hatta bazı milletvekillerini ikili ilişkilerle görevlendirip gruplar arasında barış sağlamalarını istiyordu. Bu önlem ve çabalarından bir sonuç alamayınca 11 Temmuz 1947 günü radyodan bir konuşma yaparak o güne kadar yaptığı görüşmeleri ve bu görüşmelerden beklediği sonucu alamadığını anlattı ?Bu zeminde ben devlet reisi olarak kendimi her iki partiye karşı müsavi derecede vazifeli gördüm. Meşru ve kanuni siyasi partilere karşı tarafsız, eşit muamele mecburiyeti siyasi hayat ve emniyetinin temel şartıdır.?(Cumhuriyet,04.10.2012 Ali Sirmen)  Diyerek genel başkanı olduğu partisinde dağılmalara Recep Peker´in başbakanlıktan ve parti idare kurulundan istifa etmesine neden olacak ancak Demokrasinin de rayına oturacağı bir dönemi başlatıyordu?

Meraklıları bilir; İsmet Paşanın bu konuşması siyasi tarihimizde 12 Temmuz Beyannamesi olarak geçer.

Şimdi gerginlik had safhada fakat farkında mısınız, gerginliği yatıştırmak durumunda olan makam gerginliğin birinci nedeni. Majesteleri bir kez daha mağduriyet ve gerginlik üzerine siyaset kuruyor.

Muhalefet yıllardır bu gerginlikten kimin yararlandığını bilmiyor görmüyor ve tırmandırmakta güya kendince yarar görüyor.

Günlerdir masamın üzerinde bir gazete var; 31 Aralık 2015 tarihli Yeni Adana. Birinci sayfanın sol üst köşesinde ?Davutoğlu-Kılıçdaroğlu iki buçuk saat görüştü? haberi var. Haberin altında bir başlık daha: Haluk Koç: Uzlaşmaya varıldı. Anlaşıldığına göre görüşmede Haluk Bey de var. Kendisi istikşafı görüşmelerden başarıyla çıkmış, bu tür görüşmelerin deneyimli siyaset adamı!

Bu günlerde Kemal Bey, Tayyip Bey ile inanılmaz bir tartışmanın içinde yüksek sesle ve haberlerin en başında.

Aklıma gelen soruyu sormadan geçemeyeceğim zaten sırf bu soruyu sormak için yukardan beri bunca şeyi yazdım: Kemal Bey yapılması için çok heyecanla çabaladığı görüşmeler yaptığı Yeni Anayasayı yaparken kiminle masaya oturacağını sanıyor? Soru, bu.

O sanıyor ki; masada, karşısında, AKP grubundan görevlendirilmiş komisyon üyeleri oturacaktır. Hayır! Günlerdir hatta yıllardır kavga ettiği adam oturacaktır. Aksini düşünmek olası değil. AKP grubu majestelerinin hizmetinde olacaktır. Her bir komisyon üyesi ayrı ayrı birer Tayyip Bey olarak masaya oturacaklardır. Bunca yılın deneyimi ile biliyoruz; bazıları Tayyip Beyden daha fazla Tayyip Bey! Kemal Bey bu durumda ne yapacak? Kavgaya devam mı edecek, yoksa anayasa yapmaktan vazgeçecek midir?

Türkiye bu ortamda bir Anayasa yapmamalıdır. CHP ye düşen önemli görev Yeni Anayasa yapmaktan önce bu hak etmediğimiz gergin ortamdan çıkmanın yolunu bulmak ve ülkeyi bu gerginlikten kurtarmaktır.

Majesteleri Cumhuriyet Tarihini bilmek zorunda olmayabilir. Ancak Kemal Bey kendi tarihini iyi okumalı ve dersler çıkarmalıdır.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05