Ahmet DUMAN


Kaşıkçı Cinayetinden Geriye ne Kaldı?


Geçen yıl Ekim ayında ABD li gazeteci Cemal Kaşıkçı olayı henüz yeniyken Yeni Adana Gazetemize  ?Kelime-i Tevhidin gölgesinde cinayet? başlıklı bir yazı yazmıştım. Kaşıkçı´nın öldürüldüğü konsolosluk binasının damında bir Suudi Arabistan bayrağı dalgalanıyordu. Biliyorsunuz adamlar kelime-i tevhidi mülkiyetlerine almışlar. Bayraklarında da bu kutsal sözler bulunuyor. O yazımda bu çok yakışıksız duruma dikkat çekmeye çalışmıştım.

Kaşıkçı cinayetinde bu güne kadar bir gelişme kaydedilemedi. Hala ceset kayıp! Nasıl öldürüldüğüne dair birçok ayrıntı ortaya çıkarıldı hatta ses kayıtları bile ortalıkta ancak adamın cesedi yok! Ceset de ceset yani; haber filmlerinden anlaşıldığına ve gördüğümüze göre yaklaşık 250 kg. ağırlığında neresinden bakarsanız bakın 1 metre 75 santim uzunluğunda bir kitle! Böyle hacimli bir kitleyi bulamamak da ayrı bir konu?

Peki, bir ceset nasıl olurda bulunamaz? Hepimiz Hollywood filmlerinde defalarca izledik çok çeşitli ceset yok etme yöntemleri var; sık rastlananları şöyle bir sıralayalım 1-ceset ayaklarına bir ağırlık bağlanarak denize atılıyor, 2-Kurban öldükten sonra veya daha ölmeden yakında bir inşaatın beton santralına atılıyor ve bina inşaatına katkısı sağlanıyor, 3-Büyük asit kazanlarına atılıyor, 4-Domuz çiftliğinde domuzlara yedirme şeklinde bazı ceset yok etme yöntemleri bulunmaktadır. Burada önemli ayrıntı ölüm kararını veren mafya liderinin inşaatın veya domuz çiftliğinin sahibi olması gerek aksi takdirde olay çabuk ortaya çıkıyor.

Kaşıkçının nasıl öldürüldüğü kolayca ortaya çıktı Suudi Devleti özel bir uçakla, bu konuda çok uzman kişilerden saptanabilen 15 kişi göndermiş. Adamı öldürüp parçalayıp sonra da cesedi yok etmişler. Ama acaba nasıl yok etmişler?

Yukarda birkaç önemli yok etme yöntemlerinden söz etmiştim. Olasılıkla bu yöntemlerden biri veya bir kaçı birden kullanılıp yok edilmiş olabilir diye düşünülüyor ancak önemli bir ayrıntı cinayetin cinayet olarak nitelendirilmesi için cesedin bulunması gerek(miş)!

Geçenlerde bir gazetede Kaşıkçının cesedinin nasıl yok edildiğine dair yeni bir iddia ortaya atıldı: Kaşıkçı öldürüldükten sonra kurban edilmiş deve gibi muntazam parçalara ayrılmış ve sonra bir fırında yakılmış! Bu işlem yakılan cesette DNA örneği kalmamasını sağlıyormuş ve ayrıca başka etlerde birlikte yakılmış ki, hiçbir DNA örneği kalmasın! Böyle bir işlemle ceset yok etmeyi Hollywood dâhilerinin hiç biri düşünememişti.

Kaşıkçı cinayetinden geriye ne kaldı diye sorduğumuz sorunun yanıtı bu işte; yeni ceset ve kanıt yok etme yöntemi!

Vahşete bakar mısınız? Bu işleri kim yapıyor kimin talimatı ile yapılıyor bu işler dersiniz? Tayyip Beyin her konuşmasında ?Hadim-ül Harameyn? diye belli belirsiz bir saygı ve uhrevi bir ifade ile andığı Suud Kralının veliahtı olan zat! Babasına emri hak vaki olduğunda ?yeni Hadim-ül Harameyn? olacak olan Prens! Yıllardır Suud Krallığı böyle. Halklar hak ettikleri yöneticiler tarafından yönetilir. Biz kimsenin ülkesini nasıl yöneteceğine karışmıyoruz.

İşin can acıtıcı yanı şu: bu insanlar Kâbe´nin Hizmetkârı olarak anılıyorlar Hadim-ül Harameyn işte bu anlama geliyor? İşte, işin bizi ilgilendiren yanı da bu.

Müslümanlıkta Hac önemli bir ibadet; Müslüman Dünya 15 asırdan bu yana Mekke´ye hacı olmaya gidiyor! İslam Dünyasında birkaç din alimi çıkıpta ?bu Kabe Hz. Muhammedin Kabesi değil? diyemiyorlar demiyorlar. ?Orada hacı olunmaz günahkâr olunur? demiyorlar diyemiyorlar

Not: Konuya ilişkin Burhan Özfatura´nın Gözlem Gazetesindeki 18 Kasım 2018 tarihli yazısını öneririm başka ayrıntıları da O anlatmış.

    

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22