Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


KADIN ÖYKÜLERİ


Çocuktum onları tanıdığımda. O dönemin çalışkan, akıllı, becerikli, pırıl pırıl, içinde bulundukları şartlarda kendilerini yetiştirmeye çalışan genç kızlarıydılar.

Sonrasında hep çevrelerinde olsam bile oturup da uzun uzun konuşmaya fırsat bulamadığımız yıllar girdi araya. Yakın bir zamanda her ikisinin de o tadına doyulmaz sohbetinin arasındaydım.

Ve fark ettim ki şimdilerde belki de kendi yaşayamadıklarından dolayı, düzenlerini çocuklarına ve hatta torunlarına göre ayarlayan, onların hayatlarına kolaylıklar sağlayan orta yaşın üzerindeki kuşağın en iyi temsilcileri haline gelmişler.

Geçmiş vardı dillerinde. Engellenmiş ya da cesaret verilmemiş olmalarından dolayı kaçırdıklarını düşündükleri bir hayattı çokça konuştukları.

Onca çabalamalarına rağmen, aslında kendileri için çok daha farklı, çok daha hedeflediklerine yakın bir yaşam kurabileceklerken, buna yetenekleri varken gerçekleştiremedikleri yüzünden biraz kırgın, biraz kızgın, biraz da öfkeliydiler.

O yıllarda her üniversitenin kendi bünyesinde açtığı sınavları kazanarak tıp, ecza gibi çok istedikleri bölümlerde okuma hakkı elde etmişler.

Fakat en başta, kız çocuklarının eğitim almış olmalarını, kollarında bir altın bilezik gibi gören aileleri olmasına rağmen, yine onlar tarafından, erkek çocuklarına tanınan haktan mahrum bırakılmışlar ve şehir dışında okuyamazsın, gerekçesiyle durdurulmuşlar.

Yüksek öğrenimlerini burada yapmaları şart koşulmuş, onlar da buna boyun eğmişler.

Birisinin çalışma hayatı da olmuş, evlenip de çocukları olduktan sonra gerek eşinden gerekse annesinden yeterli desteği göremeyip, her defasında, eğer yeniden çalışmak isterseniz ilk başvuracağınız yer burası olsun, denecek kadar sağlam çalıştığı işlerinden ayrılmak zorunda kalmış.

Diğeri ise aynı sebeplerin kendisi için de söz konusu olacağını öngörüp, çalışmaya hiç yeltenmemiş bile. Büyük umutlarla evlendiği eşinden ayrılmış, ekonomik özgürlüğü elinde değil, çocuklarıyla birlikte zorlu bir yaşamı tercih etmiş.

Her ikisi de o günkü şartlar farklı olsaydı, istedikleri eğitimleri alabilselerdi, diledikleri işlerde çalışabilselerdi şu anki hayatlarının daha başka olabileceğini düşünmüşler.

Bir taraftan da belki biz de yapabileceğimize inanabilirdik, daha akıllı olabilirdik, isteklerimizin arkasında durabilirdik, diyerek kendilerini sorgulamışlar.

Yıllar yılları kovalamış, yetiştirdikleri kız çocukları büyümüşler, kaybettiklerine hayıflanan bu iki anne, kendi kızlarının önüne çıkan tüm engellere set olmuşlar, onların önünü açmışlar, yaparsın demişler, hem eğitimlerinde hem de çalışma hayatlarında en büyük yardımcıları olmuşlar.

Kaybettiklerinden, engellenme, vazgeçirme, yeterli cesaretten uzak büyütülme hallerinde bile hayatlarımızda, arkasında durmasını bildiğimiz yerler biz kızlar için çok önemli olmalı, edinimini kazanmışlar. 

O gün, o sohbette, kaçırdıklarıyla ve yakaladıklarıyla kocaman ömürlerinin, küçük zaferleri vardı bu iki güzel kadının gözlerinde. Böyledir kadın öyküleri, içinden bir sürü ders çıkartılan, size göre belki biraz basit, belki önemsiz ama illaki tüm yaşanmışlıklara bedel, tüm yaşananlara değer.

 

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92