Ahmet DUMAN


İnce, Akşener ve Soğuk Savaş?


                                                                                                                                                                                                                                   

Yeni Adana´ya bu yıl 5 Nisan tarihinde ?Soğuk Savaşı? anlatan bir yazı yazmışım.* Yeni bir soğuk savaş tehlikesinden söz ederek başladığım yazı, kısa bir tarihçe ile sürmüş ve şu aşağıda aldığım cümlelerle bitmiş.

?Şimdi yeni bir soğuk savaşın içindeyiz. Yine ülkemiz gözü kara kumarbazların masasında?

Bu kez işler biraz farklı; artık SSCB yok Rusya var ABD aynen devam ediyor. Ama Türkiye çok zor durumda: Böyle bir dönemi sağlıklı ve tek parça halinde geçirebileceğimiz konusunda karamsar olduğumu itiraf etmeliyim.?

Anladığınız gibi yazının sonunda ciddi bir endişemi dile getirmişim.

Soğuk savaş çok asık suratlıydı, sertti. Tüm ülkeler ya komünizm tehlikesi altındaydı, ya da emperyalist bir saldırı tehdidi altında. ?Hür Dünya? Kesinlikle Komünizm tehlikesi altındaydı. Kendi kendini komünizme karşı korumalıydı. Bunun için Batı, hür dünyanın emrindeydi toplumlar ?milliyetçi-mukaddesatçılar?  ve ?pis komünistler? olarak ikiye ayrılmıştı iki taraf kendi içlerinde kıyasıya savaştılar. ?Demirperde? her an bir emperyalist saldırıyla karşılaşabilirdi. Dünya emekçileri bu fantezilerle uyutuluyordu. Ama sömürü hiç kesilmeden sürdü gitti?

Bir gün soğuk savaşansızın sayılabilecek bir hızla gerçek özgür ve demokrat ülkeler tarafından özellikle kıta Avrupa´sında Almanya´nın gayretiyle sona erdi. Birçok siyasetçi ve istihbarat görevlisi işsizlikle yüzyüze kalakaldılar. Derken hiç te öyle olmadı. Soğuk savaş alışkanlıklarıyla ayakta kalabilecek ve artık tek başına kalan emperyalizmin emrine girecek bir politikacı türü çıkarıldı. Bu kez uygarlığın ve refahın en büyük düşmanı olan ?Küreselleşme? daha çok demokrasi ve daha çok özgürlük adına tedavüle sokuldu. Ülkelerde yeni düşmanlıklar yeni sorunlar yaratıldı. Onlarca yıl sonra dünya´ya bir kez daha bakın: Refah arttı mı? Yoksulluk ve ulusların açlık ve işsizlik sorunu azaltıldı mı? Hayır!

Küreselleşmenin siyasetçileri de soğuk savaş tarzındaydılar: Asık suratlı esprisiz çok fazlaca kahraman ve dindar. Tehlikede olan ?Beka? için her şeyi yapmaya hazır bir politikacı türü derhal piyasaya sürüldü iktidara getirildiler. Nedendir bilinmez; bu ?Beka? da hep tehlikededir!

24 Haziran Pazar günü Türkiye tarihindeki önemli seçimlerden birini yaptı. Her şeyden önce Otoriterlikle Demokrasinin, Barışla Savaşın karşı karşıya geldiği bir seçimdi. Daha birçok şey var karşılaştırılacak ama kısaca bu iki seçenek oylandı; otoriterlik ve savaş kazandı? Otoriterliğin de savaşın da kendine özgü koşulları kuralları ve yasaları hatta anayasaları var. Var olanları yetmiyor olmalı ki, yeni bir anayasa ve yeni yasalar yürürlüğe sokuluyor veya sokulacak.

24 Haziran seçimlerinde iki siyasetçi soğuk savaş kalıplarının dışına çıkmayı denediler. Özellikle barışı dillendirdiler, hukuku ve adaleti yeniden Türkiye´nin gündemine sokmaya çabaladılar.  Şöyle bir anımsayın: Güler yüzlü esprili ve çoğunlukla barışı dillendiren iki siyasetçi? Soğuk savaş kalıntısı söylemlerden uzak kalmaya çalışan iki siyasetçi. Muharrem İnce ile Meral Akşener´den söz ettiğimi anlamış olmalısınız.

Başlarına gelenlere bakar mısınız?

 

* İlgilenenler için not: Yazı 05.04.2018 tarihli Yeni Adana´nın 8.sayfasında. e-gazete arşivinden kolayca bulunabilir.

Bir not daha: ?Hürdünya? ve ?Demirperde? dönemsel, özgün terimlerdir.

 

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05