Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


İNANÇ, ÖĞRETİLER, ÖRGÜTLENME VE ŞİDDET (3)


 

Mısır felsefesinde, Hermes´e ait olduğu iddia edilen Primarder´de, yaratılışla ilgili olarak yabancı olunmayan bir ifade yer alıyor, ?Kaostan saf ve ışıklı ateş çıktı. Yükselince, havanın içinde dağıldı ve öz ateş içine sinmiş olan su, ara bölgeyi işgal etti. Ateş ve su öyle iç içeydi ki suyla kaplı karalardan eser yoktu.? Mısır Ölüler Kitabının en eski bölümlerinde yazılmış metinlerde, yine tanıdık ifadeler var: ?Ben dünüm, bu gün ve yarınım. Ben yeniden doğma yetisine sahibim.? Bu sözlerin M.Ö. 3730 yılında yazıldığı düşünülen bir papirüste bulunduğu ifade ediliyor. 

Dikkat çekici bir konu, eğer ?Mu Kıtası? ve Naacal Kardeşliği dışarıda bırakılırsa ilk tek Tanrılı dinin, Mısır´da ortaya çıkan Atenizm olduğu realitesi.

Atenizm, Antik Mısır´da M.Ö. 14. yüzyılda görülmüş olan monoteist bir din. Semavi dinlere tek bir farkla benzer. Bu dinde cehennem yoktur. Atenizm, IV. Amenhotep döneminde bizzat Firavun tarafından ortaya konuldu ve Firavunu Tanrısallıktan çıkararak peygamber konumuna getirdiğinden, zamanında muhteşem tepki çekerek, etkinliğini ancak 20 yıl sürdürebildi. Çünkü devreye firavunun Tanrısallığını sahiplenen Mısır Rahipleri girerek, bu dinin gelişmesinin önüne geçip, yeniden, Firavunun tanrısallığında, Amon dinini eski kudretine getirdi. Böylece örgütlenmiş ruhban elitin önemli bir başarısı yaşandı. Amon Rahipleri, M.Ö. 2050-1500 arasında elde ettikleri nüfuz etkisini ellerinden kaçırmamak için, tüm güçlerini yönlendirerek Firavun dinini etkileri altına aldı.

Mu Kıtasında dinini sahiplenerek, gücü hep elinde tutmaya çalışan Naacal Kardeşliği ardından uzun bir atlayışla Antik Mısır´a gelindiğinde Amon Rahipleri ortaya çıkıyor. Mısır dininin rahiplerinin de ezoterik bir yapılanmayla, Firavunun ardındaki en büyük güç olması dikkat çekiyor.

Paganizm dışında kalan ve semavi olduğu kabul edilen dinlerin öğretileri, birbirlerini tamamlayacak şekilde bütünlük gösterir. Son semavi din olduğu Müslümanlarca kabul edilen Kur´an öğretisi, daha önce indirilmiş olan dinlerin de iman edilmesi gereken, Allahın dini olduğundan hareketle, İslamiyet´i ilk peygamberle birlikte başlatır. Yani dönemlerinde ve değişmemiş haliyle indirilmiş, inanılmış olan dinler de esasen İslam´dır. İslam din öğretileri, yaratılışla yani Âdem peygamberle başlar. Bu şekliyle inanıldığında, Dünyada var olan, paganist olanlar hariç tüm din öğretilerini, İslam olarak kabul etmek mümkün. Ancak Kur´an öncesi öğretilerin değiştiği ve İslam dışına çıktığı iddiası var.

Semavi dinleri tebliğ etmek için Tanrının belirlediği peygamberler var. Kur´an, Nahl suresi 36. ayette; ?Ant olsun ki biz her ümmete, Allah´a kulluk edin, sahte Tanrılardan uzak durun diyen bir elçi gönderdik.? derken, bunun her topluma bir peygamber gönderildiğini açıkladığı iddiası var. Ancak Kur´an anlatısında, sadece 25 peygamber isimleriyle belirtilir. Adı peygamber olarak anılanlar dışında, kesin olmamakla, adı geçen üç (Üzeyir, Lokman, Zülkarneyn) ve peygamberlerce dile getirilen iki (Şit, Hızır) peygamber daha olduğu tartışılır.

İnanç üzerine tartışmalar ise güç elde etme isteğiyle birleştiğinde her daim ayrışmaya, bölünmeye götürür. Kaldı ki günümüzde her din içinde bulunan farklı mezhepler, bunun en güzel örneği.

Dinlerin öğretilerinin anlamlarından yola çıkarak ayrımlaşmak, oldukça can sıkıcı sonuçlara götürüyor ve esasen bu ayrışmaları anlamlandırmak da çok zor. Çünkü indirilmiş dine ait öğretilerin anlatımları tek iken, yorumlarla anlamdan uzaklaşmak, sapmak oldukça anlamsız. Kur´an, diğer öğretilerin anlamlarından saptığını söylerken, zaten ortada Kur´an dışında doğrudan indirilmiş belge de yok. O halde peygamberlerinden çok sonra yazıya dökülmüş öğretilerin, anlamlarından koparak ayrışmaya yol açması da doğal ve ayrıca, politeist dinler gibi panteonlar ortaya çıkması da gayet normal. Bu bağlamda monoteist dinlere bakıldığında;

Musevilerin, Hıristiyanlık öncesinde: Ferisiler, Sadukiler ve Esseniler olarak ayrışırken; Müslümanlık sonrası: İshakiyye, Yudganiyye, Karaim olarak; günümüzde: Muhafazakâr Yahudiler, Ortodoks Yahudiler, Reformist Yahudiler ve Yeniden Yapılanmacılar olarak ayrıştıkları görülüyor.

Hıristiyanlık da kendi içinde üç ana ekolde ayrışmış durumda: Katolik, Ortodoks, Protestan. Bunun yanı sıra ezoterik konumlanmış yapılanmaların sayısı hiç de az değilken, Dünyada halen etkinliğiyle dehşet saçtığı ileri sürülen, bir de Evanjelizm var.

İslam dünyasında da bölünme var, İslam öğretisi, dört büyük mezheple kendini buluyor: Hanbeli, Hanefi, Maliki, Şafii. (Devam edecek)

Can UĞURATEŞ

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,59% 0,30
  • EURO

    34,72% 0,23
  • GRAM ALTIN

    2498,87% -0,01
  • Ç. ALTIN

    4173,19% 0,00