SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


İNADINA ŞİİR/YAHYA KEMAL BEYATLI


İNADINA ŞİİR
                   "BİRÇOK GİDENİN HER BİRİ MEMNUN Kİ YERİNDEN
                     BİRÇOK SENELER GEÇTİ DÖNEN YOK SEFERİNDEN"
                                                                   - YAHYA KEMAL BEYATLI

  "Baka baka göz yorulur,
   Aka aka su durulur;
   Gitti kimden kim sorulur,
   Kalan yalnız bir hasrettir.

  Kanat sesi duyulmada,
  Haber var, güvercin yolda;
  Ve bir ney hüznü her dalda,
  Niçin yılda bir yaz olur."        -M.NİYAZİ AKINCIOĞLU

  "Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
   Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde?
   Dağlar ağarırken konuşurduk tepelerde,
   Sen nerde o fecrin ağaran dağları nerde?"   
                           -YAHYA KEMAL BEYATLI

    Sevgili Yahya Kemal, biz de hep yaz olsun istiyoruz; siz şairlerin bize ulaştırdığı şiirlerle sizi arıyoruz ve hüzünleniyoruz; her sonbaharda...Hep yaşamanızı isterdik; yazmanızı isterdik, yazdıklarınıza doymadık, daha yazmanızı isterdik.
    "O şimdi kitaplarda / Bir çizgilik yerde hapis" demek istemiyoruz. "Adı, soyadı / Açılır parantez / Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl  bitti / Kapanır parantez." demiyoruz, demiyeceğiz. Siz kitaplarda ölmediniz, yazdıklarınızla hep bizim hayatımızdasınız.
     Sonbahar seni de bizden aldı YAHYA KEMAL... 1 Kasım 1958 yılında seni, dostun Salim Rıza'nın okuduğu "Sonbahar" şiirinle, Âşiyan Mezarlığı'nda sonsuzluğa uğurladık...
        SONBAHAR
Fânî ömür biter bir uzun sonbahâr olur.
Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târumâr olur.
Mevsim boyunca kendini hissettirir vedâ;
Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ.
Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir;
Günler hazinleşir, geceler uhrevîleşir;
Teşrinlerin bu hüznü geçer tâ iliklere

Anlar ki yolcu, yol görünür serviliklere
Dünyânın ufku, gözlere gittikçe târ olur.
Her gün sürüklenip yaşamak rûha bâr olur.
İnsan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu;
Bir başka mûsikîye geçiş farzeder bunu;
Teslim olunca vâdesi gelmiş zevâline,
Benzer cihâna gelmeden evvelki hâline.

Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya,
Rûh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya,
Duymaz bu anda taş gibi kalbinde bir sızı;
Farketmez anne toprak ölüm mâcerâmızı.     
                             YAHYA KEMAL BEYATLI

    Abdülhak Şinasi Hisar, "Ahmet Haşim-Yahya Kemal'e Veda" adlı kitabında "Sanıyorum ki 1937 içinde, Yahya Kemal'in 'Rindlerin Ölümü' şiirinin bir gazetede yayımlandığı gündü."

RİNDLERİN ÖLÜMÜ
Hâfız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış;
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle
Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şîraz’ı hayâl ettiren âhengiyle

Ölüm âsûde bahâr ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter.

       "Bu şiirin yayımlandığı gün Yahya Kemal’le tesadüfen buluştuk. Kendisine, ‘inşallah daha pek uzun bir müddet yaşarsınız, fakat sonuncu gün,bu ikinci kıtanız mezar taşınıza yazılmalı değil mi?’ demiştim. Yahya Kemal yeni bir fikir duymuş gibi bir an durakladı. Sonra, o zaman yanımızda bulunan ve kendisi Madrit’te elçi bulunduğu yıllarda yanında bulunmuş olan dostu Sait Paşazâde Kemal Bey’e bir nevi vasiyetini söyler gibi ‘Dediği pek doğru. Ben ölünce mezarımın üstüne bu kıtayı yazdırmalı!’ demişti.”
      Şairlerin ölümü de bir başka oluyor. Son gün bile şiirle meşgul oluyorlar, ölmeden önce de son söyledikleri bir dize oluyor.
     Yahya Kemal de ömrünün sonuncu günü olacağı, daha sonra anlaşılan bu gününde, Bâkî’nin hatırasıyla çok ilgilenmiş. Onun ölümü 1599 veya 1600 olduğuna göre yetmiş beşinci yaşında bulunduğundan bahsetmiş. Bâkî, şeyhülislâm olmadan vefat edince, cenazesinin kaldırıldığı gün, tabutunun önünde binlerce hayranı kendi beytini tekrar etmişler diye bahsolunmuş:
     "Kadrini seng-i musallâda bilüp ey Bâkî,
       Durup el bağlayalar karşına yâran saf saf,"
     Düzyazısı: Ey Bâkî, dostların, senin değerini (ancak) musalla taşında iken bilecekler ve karşında saf saf durup el bağlayacaklar.
     Yorgun ve hasta vücudunu büyük bir uyku ihtiyacıyla, yatağına attığı anda hep Bâk’i’den bir şeyler hatırlıyormuş. Bâkî’nin mısraını söyleyerek uykuya dalmış…
      "Allah'adır tevekkülümüz itimâdımız"
söylediği bu mısra, sonuncu olmuş. Yattığı yataktan bir daha kalkamamış, uykusuna koyulmuş ve bir daha uyanmamış.

RİNDLERİN AKŞAMI
Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç!
Cihâna bir daha gelmek hayâl edilse bile,
Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle.

Geniş kanatları boşlukta simsiyâh açılan
Ve arkasında güneş doğmıyan büyük kapıdan
Geçince başlıyacak bitmeyen sükûnlu gece.
Gurûba karşı bu son bahçelerde, keyfince,

Ya şevk içinde harâb ol, ya aşk içinde gönül!
Ya lâle açmalıdır göğsümüzde yâhud gül.
                                      YAHYA KEMAL BEYATLI

      Ruhun şad olsun YAHYA KEMAL... HOŞÇA KALIN.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00