Ahmet DUMAN


IMF-Türkiye Komedisi…

Haber, iktidar yanlısı medyada bomba gibi patladı: Hem de, büyük gayretlerle uzaktan gizli çekilmiş duygusu yaratan fotoğraflar eşliğinde servis edilmiş bir haberdi


                                                                         

Haber, iktidar yanlısı medyada bomba gibi patladı: Hem de, büyük gayretlerle uzaktan gizli çekilmiş duygusu yaratan fotoğraflar eşliğinde servis edilmiş bir haberdi. Ne olmuştu? CHP’den Faik Bey ile İYİ Partiden Durmuş Bey Ankara’da bir otel odasında İMF heyetiyle gizli bir görüşme yapmışlar!

Olacak şey mi? Ama olmuş işte. IMF’nin sabıka dosyası kabarık. Bu nedenle olsa gerek herkes dehşet içinde habere ve haberdeki fotoğrafa baktılar.

İsterseniz önce şu IMF denilen kuruluşun nerden gelip nereye gittiğine bakalım. IMF, Ülkeler Arasındaki Ekonomik eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve finansal olanakların adil ve eşit koşullarda dağıtılması amacıyla 1944 yılında 189 ülke tarafından kurulmuş. 1947 yılında etkinliklerine başlamış bir kuruluş. Türkiye bu örgüte ilk yılında katılmış yani 1947’de…

Kolayca bir göz atarsak IMF bir borç verme kurumu bir çeşit banka yani. Ancak borç vereceği para kendi parası olmadığı için borç alacak ülkenin güvenilir olması, gelişmekte olan ülkeler arasında olması, borcunu ödeme yeteneğinin olması gerekmektedir.

Buraya kadar her şey çok olumlu gibi görünüyor değil mi? Fakat kazın ayağı öyle değil. IMF çok yetenekli uzmanlarla çalışmaktadır. Bu uzmanlar, serbest piyasa ekonomisine bedenen ve ruhen bağlı uzmanlardır. Geldikleri ülkelerin gelirlerini, giderlerini, alacaklarını ve borçlarını didik didik ederek bir rapor verirler. İşte bu rapora göre kredi verilir veya verilmez… Ya da bazı önlemler paketi sunarlar. Bu önlemler hiç değişmez: emekli maaşları ve asgari ücretler düşürülmeli, ulusal para abd doları karşısında devalüe edilmeli, özelleştirmeler son satılacak devlet malına kadar sürdürülmelidir, vergiler arttırılmalı, enflasyon düşürülmelidir! İşte bu önlemlere IMF’nin acı reçetesi deniliyor…  

Serbest seçimli demokratik ülkelerde siyasetçiler IMF’yi sevmezler. Kamu oyları önünde yemin billah ederek IMF politikalarına gereksinmeyecek bir sistem kuracaklarına dair söz verirler. Sonra bu sözlerini tutamazlar. Ne var ki, küreselleşme az gelişmiş ülkelere bu rolü vermiştir.

İşte iktidarları asıl korkutan bu acı reçetedir.

Görünüşe bakılırsa AKP hükümeti, bu kez, günah keçisini bulmuş: CHP ve İYİ Parti! Söz hazır: otel odalarında gizli görüşmelerle bizi IMF’ye ispiyonladılar. Biz onlara borç bile veriyorduk. Zaten bizi de bunlar vaktiyle IMF ye sokmuşlardı, bu ilişkileri nedeniyle bu zamların ve düşük ücretlerin sebebi hikmeti bunlar diyerek veryansın edecekler. Faik Beyle, Durmuş Bey istedikleri kadar işin doğrusunu anlatmaya, IMF’nin bu zamanda ne işi var Türkiye’de? Diye sormaya çabalasınlar, biz yetkili değiliz diyerek istedikleri kadar debelensinler, iktidar günah keçilerini bulmuştur… Sonra da, gelsin “eeey Kemal!” muhabbeti.

Yukarıda IMF’nin sabıkası çok dedim; bir kaçını sıralayalım: Ruanda-kıtlık, etnik katliam, iç savaş. Bangladeş-açlık ve arkasından gelen darbe. Hindistan, Vietnam, Brezilya, Peru, Yugoslavya. Buna benzer sorunları yaşamışlar veya yaşamaktalar. Bu yorumu İnternetten, ekşi sözlükten aldım yorumcu benim özetlemeye çalıştığım bu yazıyı “Korkuyorum…” diye bitirmiş.

Önerdiği ve uygulattığı tarım politikalarıyla birçok ülke açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.

Hani köylük yerde bir felaket haberi duyulunca bir söz vardır “Ocaktan ırak…” derler…

Ocaktan ırak olsun, olmasına da ama izlerken hiç keyif almayacağınız komediyi izlemeye hazır olun…

 

 

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92