Mustafa Gazalcı -"Öğretmenin Not Defterinden"


İÇİ BOŞ LAİKLİK YETMEZ

Anayasa´da ve yasalarda laikliğin yazılması yetmez bunun yaşanması, uygulanması gerekir. Hiçbir kimse, makam laikliğe aykırı bir davranış sergileyememeli


                                                                       Mgazalci4@gamial.com, www.gazalci.net

            TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 25.4.2016´da İstanbul´da ?Yeni Türkiye, Yeni Anayasa? adlı bir toplantıda yaptığı konuşmada ?Yeni Anayasada laiklik olmamalı, dindar bir Anayasa olmalı? sözleri haklı olarak kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı.

            Meclis başkanından bu sözleri duyan birçok kuruluş ve kişi Türkiye Cumhuriyeti´nin temel taşı da mı ortadan kaldırılmak isteniyor diye kaygı duyarak sesini yükseltti.

            Bu tepkiler üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan, ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu, ?Bu Meclis Başkanının kişisel görüşüdür, bizim laikliği kaldırmak gibi bir düşüncemiz yok? açıklamaları yaptılar.

Gerçekten de bu açıklamalar üzerine kimi çevrelerde bir yumuşama, bir rahatlama oldu.

Çoktan görevinden ayrılması gereken İsmail Kahraman, makamında hiçbir şey olmamış gibi oturmaya devam etti.

Bu işin başka bir yanı.

Benim asıl bu yazıda üzerinde durmak istediğim başka bir şey.

 Anayasa´da yazınca iş bitiyor mu?

Bugün laiklik gerçekten uygulanıyor, yaşanıyor mu?

Anayasada yazılması elbette önemli ama yeterli mi?

Örneğin 14 yıllık AKP iktidarında Anayasanın daha 2. maddesinde ?Türkiye Cumhuriyeti ?laik, sosyal bir hukuk devleti? dediği halde laiklik uygulanıyor mu?

Anayasanın 174. maddesinde   devrim yasalarının başında ?3 Mart 1924´te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat?  yani öğretim birliği, eğitimde laiklik uygulanıyor mu bugün?

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 11. maddesinde ?Türk Milli Eğitiminde laiklik esastır? dediği halde eğitimde laiklik uygulanıyor mu?

Ne Öğretim Birliği var, ne de laiklik.

Yeniden önemle belirtmek istiyorum Anayasa´da ve yasalarda laikliğin yazılması yetmez bunun yaşanması, uygulanması gerekir.

Hiçbir kimse, makam laikliğe aykırı bir davranış sergileyememeli.

Çünkü laiklik Türkiye Cumhuriyeti devletinin kilit taşıdır.

            Laiklik kalkarsa geriye koca bir boşluk, gerilik, karanlık, karmaşa kalır.

            Çağdaş devlet, toplum yok olur.

            Kardeş kavgası, inanç kavgası başını alır gider.

            İnsanı insan yapan güzel sanatlar, yaratıcılık, bilimsellik, ilerleme, düşünce özgürlüğü büyük darbe alır.           

            Kısaca akıl, bilim tutsaklaşır.

Hukuk değil, güçlü olan egemen olur.

            Laiklik ülke barışının, din özgürlüğünün de güvencesidir.

            Laiklik olmadan demokrasi ve gelişme olmaz.

                       

Yaşadıklarımızdan dersler çıkarmalıyız.

Cumhurbaşkanının, Başbakanın sözleri bizi rahatlatmamalıdır.

Yargıtay Başsavcısı Abdurahman Yalçınkaya´nın 14.03.2008´de AKP´ye açtığı kapatma davası sonucu Anayasa Mahkemesi partinin kapatılmasına değil ama 1´e kaşı 10 oyla laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğuna karar verdi.

AKP iktidarı o tarihten sonra da laikliğin içini boşaltmayı sürdürdü.

Bunun en iyi kanıtını eğitimde görüyoruz.

Kuran kurslarına çocukların gitmesinde yaş sınırı kaldırıldı, 4+4+4 sistemi ile eğitim dinselleştirildi, okullara mescit açıldı, ders kitapları, programları, yönetici kadroları değiştirildi. Bu örnekleri artırabiliriz.

Laiklik içi boş bir kavram değildir. Anayasada yer alması yetmez;  hava, su, ekmek gibi yaşanması gerekir.

Bu yüzden Yeni Türkiye için Yeni Anayasa  yapma düşüncesine kanmamalı, evdeki bulgurdan da olmamalıyız.

 

 

 

 

                                    

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,16
  • EURO

    35,17% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2243,92% 0,03
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00