Zekai BULUÇ


HAYRİYE BUGÜN NE PİŞİRECEN KELE ?

       İlkokul son sınıfta ya da  ortaokul birinci sınıfta olmalıyım.Kayalıbağ mahallesinde Şıhoğlu caminin 100 -150  metre ilerisinde çıkmaz bir sokakta oturuyoruz .


Sokağımızın 3 tekerlekli bir seyyar sebze  satıcısı var.Sebzeci sokağa girdiği zaman tüm komşu kadınlar ve annem sebzecinin başına toplanırlar.Sebzeci genellikle öğleden evvel geldiği için komşu kadınlar arasında  Günaydınlar ve İyi sabahlar başlardı .

      Herkes sebze arabasına bakarak o gün ne yemek pişireceğine karar verir eğer ramazan ayı ise  herkes birbirine ne yemek pişireceğini sorardı , Ramazan ayı olmasa da sorardı .

-   Hayriye bugün ne pişirecen kele ?

-   Kele anam ne pişireceğimi şaşırdım . Dünden kalma biraz yemek var onun yanına yarım kilo Ayşe Kadın fasulye pişirecem .

-   Sen ne pişirecen Zübeyde Hanım ?

-   Zıkkım yiyesice herif ! Balık istedi şimdi balık pazarına kim gidecek kele ?

-   Aliye Hanım teyze , Fatma Hanım teyzeye sorar : Sen ne pişirecen gız ?

-   Valla Aliye Hanım  ben biber dolması yapacam .

Konu- komşu hem birbirlerine ne pişireceklerini sorar hem de sebzelerini alırlar . Yoksul bir mahalle sokağı olduğu için kimi komşular ve annem bazen sebzeyi borç alırlardı .

Konu- komşunun birbirine hangi yemeği yapacağını sorması kimse kimsenin pişireceği yemeği pişirmek istemediklerinden  ötürüymüş !

Üç- beş komşu birbirlerine küçük veya büyük bir tabak yemek gönderdiği için herkesin sofrası zenginleşirdi. Bir akşam iftar sofrası kuruldu . Göz ucuyla saydım yoksul soframızda  az da olsa 12 çeşit yemek vardı . İftar sofrasında gözümüz doyardı .

Bu tür paylaşımlar , çoğunluğun Anadolu Hümanizmini öğreti olarak kabul ettiğinin göstergesiydi .

Konu komşunun birbirine yemek göndermesi sahurda bile devam ederdi .

Hayriye Hanım teyzenin evinin damı çinkodandı bizimkisi ise topraktandı .Bazı geceler Hayriye Hanım teyzenin evinin damına 2 taş atardım . Taşın gürültüsünden uyanan Hayriye Hanım teyze  Kıran giresiceler , boyu devrilesiceler !  diye bağırmaya başlardı. Tabii tüm çıkmaz köşenin ışıkları yanar sahur hazırlıklarına başlanırdı . Hayriye  Hanım Teyze bağırtısıyla davulcu görevini görürdü .

Şimdiki  Gürselpaşa mahallesinin eski ismi Cin Ali´ydi . Annemlerin orada bağı vardı , daha oralara elektrik gelmemişti . Öyle yakınlarda cami de yoktu . Anneannem eline beyaz bir ip alır iplik görünmez olunca orucunu bozmak  için gaz lambası ışığında yer sofrasında iftara otururdu .

Evde kalın.

Sağlıcakla kalın .

NOT: Komşular arasındaki yemek paylaşmaları zamanla yok olup gitti . Neo-liberalizm çıktı mertlik bozuldu . Ve böylece  Anadolu hümanizmi de yitip gitti ! Bu yazı 12.Haziran.2017 tarihinde yayınlanmıştır. Yeniden yazma ihtiyacı hissettim.

 

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04