Av.Serra Taşköprü - KARDELENLER DURAĞI


HASTASIN SEN! HASTA KAL!

Psikiyatri de hastasın sen hasta kal derken arada sıkışmış bir şekilde gizlice vaka zihniyetiyle istismar ederken objeleştirme çabasındadır.


Oysaki aşk ve sevgi duygusu ya beslenir ya da vedaya saygı duyulur. Saygısız ve sevgisiz psikiyatri zihniyeti. Bizleri ne kadar aşağı görürseniz görün küçülen bizler değiliz sizler hayatı çözmüş olduğunuz fantezisi yaşarken ben yine ilkokul mezunu biriyle yürek ve akıl birliğiyle aşkı ve sevgiyi yaşıyorum. Çünkü aşkta norm yoktur. Ben bunu yıllar önce öğrendim. Ben de sizler gibiydim psikiyatri camiası. İnsanları küçümser ve aşağı görürdüm. Ta ki sözde yanlış birine aşık olana kadar.

Aşk bana mütevazı olmayı ve aşkın doğasını öğretti. Aşk bir malzeme değildir. Bizler vakayız ve aşağı görülebiliriz. Her Insan gibi sevdiğimiz tarafından sevilmek isteriz. Çünkü bizler insanız. Ne kadar mantıklı olmaya çalışsak da umutlarla yaşarız. Sizler eziyet ederken bizler umutlanırız. Çünkü bizler sevgi ve aşk nedir biliriz. Bizlerin sevgisi ve aşkı bir problemmiş gibi bizlere gösterilebilir. Tek çare diye çağırılabiliriz. Sizler bizleri vaka görürken gerçekte bizler sizleri o andan itibaren her insan gibi sevdiğimiz olarak görürüz. Aşk ve sevgi zaten algıyı bozar biliriz. Sizler için bizler saplantılı birer hastayızdır. Ancak bizler gerçekte kim olduğumuzu biliriz. Sürü zihniyeti bizim gerçekte ne olduğumuz gerçeğini değiştirmez. Bizler sadece sevdikti. Bu. Nedense bu bir hastalık, problem, suç ve günah oldu. Damgalandık.

İstanbul Saint Joseph mezunuyum. O zaman kendimi bir halt sanıyordum. Okulların adlarının önemli olduğunu hayatın isimlerden ve konumlardan ibaret olduğunu zannediyordum. Bir kibir bir kibir içerisindeydim. Ben Boğaziçi'ne layıktım. Boğaziçi Psikoloji hedefimdi. Gerçekten sözde başarılıydım. Puanların başarı ölçütü olduğunu sanıyordum. Okul ve ev arasında mekik dokuyordum. Hiç sözde hata yapmıyordum. Ben mükemmeldim. Kusursuz. İnsanları damgalamayı seviyordum. Düzen abidesiydim. Ta ki aşka düşene kadar. Aşk benim bütün hayata ve insanlara bakışaçımı değiştirmiş esasen gerçekte ne kadar zavallı olduğumu bana öğretmiş ve hiçbir şey bilmediğimi farkettirmiş ve beni psikiyatriyle buluşturmuş bir duyguydu. Ben kendimden çok emindim. Bir ilkokul mezunu falan gibi insanlara aşık olmak benim için kabul edilebilir bir şey değildi. Utançtı. Benim layık olduğum yaşamda bir ilkokul mezunu bir böcekti. O kadar aşağılıyor ve üstün görüyordum ki kendimi. Kadıköy'den başka yer mi vardı sanki? Kızıltoprak'ta büyüdüm. Her şey kusursuz ve mükemmel sanıyordum. Hata yapmamayı meziyet zannediyordum. Ben her şeydim. Çevremi sözde kaliteli insanlarla donatıyordum. Çırağan Sarayı'nda mezuniyet törenleri. Hayatın şifresini çözdüğümü sanıyordum.

Hayatım sözde kaliteli ve mükemmel ve de üst düzey insanlarla birarada olmayı işaret ediyordu. Mutluluk ve başarı kibirle ulaşılacak bir mertebe diye düşünüyordum. Aşağılaya aşağılaya dalga geçe geçe. İlkokul mezunu ne demek? Kim ki o? Hadsizler. Serseriler. Aptallar ve cahiller diyordum. Varoşta yaşayanları da aşağılıyor insan yerine koymuyordum. Benden sözde düşük her insanı yoksayıyordum. Duymuyor ve görmüyordum. İşte psikiyatristler sizleri çok iyi anlamakla eski Serra'yı hatırlattığınız için teşekkür ederim. Hayat öyle bir şeydir ki aşağıladığınız ve yoksaydığınız yerlerden vuruluyorsunuz. Ben de sizler gibiydim.

GERÇEK SEVGİ VE GERÇEK EMPATİNİN DÜNYA’YI YAKALAMASI DİLEKLERİMLE..

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9698,89%0,56
  • DOLAR

    32,55% 0,03
  • EURO

    34,84% -0,06
  • GRAM ALTIN

    2431,37% 0,07
  • Ç. ALTIN

    4017,93% 0,00