Prof. Dr. Özer OZANKAYA


FRANSA´DA SARI-YELEKLİLER, YENİ BİR UYGARLIK TASARIMI ARIYORLAR - ARADIKLARI, ATATÜRK´ÜN UYGARLIK TASARIMI OLMASIN?! -


Sosyalizmin, komünizmin, sosyal demokrasinin .. ana yurtlarından Fransa´da Sarı-yelekliler, bildiğime göre artık ?Marx, Engels, Lenin = Bilimsel Sosyalizm!? diye haykırmıyorlar.

Oysa kendi uluslarından seçkin düşünür Georges Duhamel´in, ya da ünlü siyaset bilimcileri Maurice Duverger´nin, ya da Atatürk´ü dünyaya fransızca anlatan bir kitabın yazarı Arjantinli siyaset bilimcisi Blanco Villalta´nın Türk Devrimine ilişkin saptamalarını bilselerdi, belki de Atatürk´ü anımsarlardı.

Gerçekten de Atatürk, Türk Devrimini özetlediği ONUNCU YIL SÖYLEVİni Türk ulusuna şu tümceyle seslenerek bitirmek istemiş, bir yakınının bunun bir ?ayrılık? anlamına gelip Türk ulusunu üzeceğini söylemesi üzerine metinden çıkarmıştı:

?BÜTÜN BU SÖYLEDİKLERİM GERÇEKLEŞTİĞİ GÜN, SENDEN VE BÜTÜN UYGAR İNSANLIKTAN DİLEĞİM ŞUDUR: BENİ ANIMSAYINIZ.?

  • İnsansever (humanist) Fransız düşünürü Georges Duhamel, La Turquie: Nouvelle Puissance de l´Occident (Türkiye: Batı´nın yeni Gücü) adlı kitabında Türk Devrimi ve onun önderi için şunları yazmıştır:

"Ne Cromwell, ne Robespierre, ne Lenin ve ardından gelenler, önderlik ettikleri ulusu bilim felsefesi, düşünme yöntemi, kısacası geleceğini değiştirme yoluna götürmeğe kalkışmamışlardır... Türkiye Mustafa Kemal´in itmesiyle kendisine yalnız becerikli işçiler, teknisyenler ve mühendislerin yeterli olmadığını, tersine, işlere asıl yön veren bilim filozoflarına, yöntem kurucularına gereksinimi bulunduğunu kavradı. Mustafa Kemal, böylece, bütün insanlığın içinde çırpındığı uygarlık bunalımının temel sorununa, yani çağdaş bilimin sağladığı güçlü teknolojinin nasıl kullanılacağı sorununa en geçerli yaklaşımı getirdi."

  • Ünlü Fransız siyaset bilimcisi Prof. Maurice Duverger, Asya ve Afrika´nın geri bıraktırılmış ülkelerindeki siyasal çatışmalara nasıl yaklaşmak gerketiğini tartışırken, Atatürk Türkiyesi´nin model değeri üzerine şunları yazıyordu:

"Kemalist sistem, az gelişmiş ülkelerin Moskova ve Pekin etkisinde kalmamış olmalarında hem doğrudan, hem de dolaylı biçimde etkili olmuştur. Kemalizm, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa düzenlerinde (=yani kapitalizmde, Ö.O.) bulunmayan nitelikleri ile Marksizmin gerçekten seçeneğidir. Marksizm uygulamasına girmek istemeyen ülkeler, Batı demokrasisinde gördükleri yetersizliklere çözüm getiren Kemalist düzeni tercih edebilirler."

  • Almanya´dan da aynı yolda bir örnek var: Alman filozof Herbert Melzig, "Kamal Atatürk: Untergang und Aufstieg der Türkei (Kemal Atatürk: Türkiye´nin Çöküşü ve Yükselişi)" adlı kitabında aynen şu değerlendirmeyi yapmıştır:

"Eski çağın büyük filozofu Eflatun´un ´Ya yöneticiler filozof (yani bilge kişi), ya da filozoflar yönetici olsalar!´ yolundaki iki binyıllık dileği, ilk kez 20.yüzyılda Atatürk´ün kişiliğinde tam olarak gerçekleşmiş bulunuyor. Atatürk bir dâhi, bir düşünür olarak ulusunun yazgısını eline almış, bu ulusla atıldığı bağımsızlık savaşı ile ve başka ulusların haklarını koruyan bir barışla insanlığa görkemli bir örnek vermiştir. Yeni Türkiye Atatürk´le yalnız islam anlayış ve görüşlerini değil, aynı zamanda Avrupa´nın düşünme biçimini de aşmıştır. Türkiye bir dürüstlük, içtenlilik ve gerçekçilik politikası gütmekte ve bu yüzden tepkilere, başarısızlıklara uğramamaktadır."

  • Arjantinli Siyaset Bilimcisi ve bu ülkenin Türkiye Büyükelçiliğini yapmış olan Blanco Villalta de şunları yazmıştır:

"Atatürk insanlık tarihinin kaydettiği zafer taklarının altından, asıl olarak bütün zamanların en büyük komutanlarından biri özelliği ile değil, bir ulusu bağımsızlığına kavuşturup yeni, çağdaş ve gönençli bir devlet kurucusu niteliği ile de değil, asıl olarak siyaset kuramının en büyük filozoflarından biri olarak geçmiştir. Atatürk, insanlığın geleceği için geniş olanaklar içeren bir siyasal plan katkısında bulunmuştur: ortaya attığında tümüyle devrimci nitelik taşıyan bir düzen; ekonominin yönetiminde temel sorumluluğu devlete veren ve devleti, zorunlu ve yararlı olduğu ölçüde ekonomiye karıştıran, ama onun ötesine de geçirtmeyen, ekonomik ve toplumsal nitelikte bir siyasal düzen; ve yöneticilerini seçmekte, kendi düşüncelerini benimsemekte, vicdani inançlarında tam an¬lamıyla özgür olan ve seçim hakkına sahip bulunan bir ulus yarattı."

Peki, Atatürk´ün çağımız insanlığı için önerdiği uygarlık tasarımı neydi?

Bunu öğrenmek için 1929 yılında yazdığı, ama herkesçe özgürce irdelenip eleştirilebilsin için Prof. Afet İnan´ın imzasıyla yayınlanmasını uygun gördüğü YURTTAŞ İÇİN MEDENİ BİLGİLER kitabının ?Devletin Yurttaşa Karşı Ödevleri? bölümünü okumak yeterli bilgi verebilir.

Ancak, Yurttaş İçin Medeni Bilgiler´i okurken, Atatürk´ün ondan iki yıl önce yazdığı NUTUK´ta Türk Devrimi´nin doktrine değil bilime ve bilimle aynı şeyleri gerektirdiğini bildiği demokrasiye dayalı olduğuna ilişkin şu yaşamsal uyarısını da gözönünde tutmak gerekir :

?Bizim programımıza karşı çkıanlar, onu, görmeğe alışık oldukları bir doktrine benzetemiyorlardı. Oysa programımız temelliydi ve işlemseldi  (= toplumumuzun somut gereklerine dayalıydı ve uygulamanın sorumluluğunu da üstlenmiştik). Biz de isteseydik UYGULANAMAYACAK DÜŞÜNCELERİ VE KURAMSAL BİR TAKIM AYRINTILARI YALDIZLAYIP BİR DOKTRİN YAZABİLİRDİK. Öyle yapmadık. Ulusumuzun maddi ve manevi gelişme gereksinimlerin doğrultusunda İŞLEM VE EYLEMLERİMİZLE SÖZLERİN VE KURAMLARIN ÖNÜNDE GİTMEYİ YEĞLEDİK."

"Sözlerin ve kuramların önünde gitmek!"

Atatürk, bir bilim filozofu gibi, yaşamın kuramları izlemediğini, kuramların yaşamın somut gerçeklerini izleyerek kendilerini düzeltip tamamlamaları gerektiğini, bir süre sonra da yaşamlarının sona ereceğini biliyordu.

(Ben de TOPLUMBİLİM ve CUMHURİYET ÇINARI (CEM Yay.) adlı kitaplarımda ve üniversitelerdeki derslerimde, konferans ve TV radyo programlarımda, kırk yıldanberi, hep Atatürk´ün bu evrensel ölçekli katkısını dikkatlere getirmeğe çalışagelenlerden birisi, belki de ilkiyim. Bunun kıvancını yaşıyorum.)

Atatürk´ün partisi CHP yönetici ve stratejleri başta olmak üzere, Türk siyaset, bilim, sanat ve düşün insanlarının Atatürk´ün ve önderlik ettiği Türk Devriminin evrensel ölçekteki değerini anlatmada yetersiz kalışı üzüntü vericidir.

Sarı - Yelekliker hareketi, Atatürk´ün aklın ve bilimin yoluna dayalı uygarlık tasarımını ve özellikle ?Demokratik Devletçi? dizgesini insanlığın anımsamasına yararsa, O´nun Anıt-Kabir´i bir başka ışıyacaktır.

 

...

 

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00