Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


FIRAT DOĞUSUNA HAREKÂT AÇIKLAMASI


Cumhurbaşkanı, günlerle ifade ettiği yakın zamanda, Suriye´de, Fırat doğusuna bir harekât yapılacağını açıkladı. Açıklamasında dikkat çeken husus, harekâtın, bölgede bulunan ABD askerine karşı olmayıp, doğrudan terör örgütüne yönelik olacağını üzerine basarak söylemesiydi.

Bir harekât planlaması yapıldığında, düşmanı beklemediği yer ve zamanda hazırlıksız yakalayıp, baskın etkisini artırmak ve muhtemel zayiatı azaltmak için gizlilik esastır. Özellikle sınır ötesine ve kritik konumlu bir harekâta karar verilmişse, her seviyede, istihbarata karşı korunma bağlamında susma uygulanır. Harekâtın başladığı ilk saatlerde dahi, ileri manevra devam ederken dinlemeli telsiz susması konumunda kalınarak, muhaberenin en aza indirilmesiyle, mümkün olduğunca harekâta ait emareler gizlenir. Gerekiyorsa, harekâtla ile ilgili açıklama, en yetkili makam tarafından, ilk sıcak temasla eş zamanlı olarak yapılır. Ancak, Türkiye, Suriye´ye yönelik her harekât öncesinde, harekâtın maksadı ve hedefiyle ilgili açıklama yapmayı uygun buldu, yaptığı harekâtlarda da başarılı oldu.

Yapılması planlanan harekâtla ilgili kararlı duruş ve yapılan harekâttaki başarı ile silahlı çatışmaların ardından güvenlikli hale getirilen bölgelerde yeniden yapılanmayla, halkın güven ve refahının sağlanması, bölgede eğitim, sağlık ve insanca yaşama yönelik tedbirler alınması ve bunda başarılı olunması, müteakip planlı harekâtlar için önemli derecede psikolojik üstünlük sağlar.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), bu güne kadar sınır ötesine düzenlenen operasyonlardaki hareket tarzlarıyla, özellikle terörist ile sivil bölge insanını ayıracak şekilde hareket etmesi, bölge halkını sahiplenmesi, harekât süresince halka sağladığı iaşe, ibate ve sağlık desteği, bölge halkı üzerinde önemli seviyede olumlu psikolojik etki yarattı. Planlanan yeni harekâtta bu desteğin kullanılması önemli bir avantaj sağlayacaktır.

Özellikle Fırat doğusunda adı geçen kritik yerleşim yerlerinde, her ne kadar yönetim ABD güdümlü YPG/PYD kontrollü olsa ve demografik dönüşüm sağlanmaya çalışılsa da bölgenin kadim ve yerleşik halkının Araplar olduğu gerçeği var ve bu insanların önemli bölümü, halen bölgede, baskı altındaki kontrollü yaşamına devam etmeye zorlanıyor. Bölgedeki Kürt kökenli yerleşimciler de terör örgütü olduğunu çok iyi bildikleri YPG/PYD´den rahatsız ve onların da baskı altında, kontrollü yaşama zorlandığı bir gerçek. Ayrıca, her ne kadar çoğunlukla batıda yerleşik olsalar da Rakka´ya uzanımda Türkmen köyleri mevcut ve durumlarının hiç de iç açıcı olmadığı realitesi var.

Bölgeye düzenlenmesi gereken harekâtta, burada bulunan halkın, harekâtın maksadı ve etkileri konusunda bilgilendirilmesi önem kazanıyor. Çünkü etkili bilgilendirmeyle psikolojik üstünlük elde edilemediğinde, bölgede faaliyet gösteren istihbarat elemanlarının bilinçli yanlış yönlendirmeleriyle, ortaya Aşırı Tepkiye Davet etkisi çıkması muhtemel. Bu da, bölgede bulunan tüm silahlı yerel unsurların, silahlarını TSK üzerine yöneltmesi anlamına gelebilir. Bölge üzerinde hedefleri olan ve halen Türkiye ile bölgesel politikalarda yakınlık içerisinde görünen diğer ülkelerin de tepkisine yol açılabilir. Bölgeyi takip eden yabancı basının, yapılacak harekâtın hedefleri, sınırları, etkileri konusunda bilgilendirilerek, ikna edilmesi de önemli. Ayrıca, TSK´nın gücünden ve tepkisinden doğal olarak etkilenecek olan terör örgütü elemanlarının bir bölümü derhal, önemli bir bölümü de harekâtın başladığı emareleriyle birlikte ve belki bir kısmı da ilk sıcak temas sonrası silahını bırakma temayülü gösterecektir. Bu yönüyle de bir caydırıcılık hedeflenebilir.  

Türkiye´nin, yeniden diplomatik düzenleme ve girişimlerle, belirlediği stratejik planlarına uygun olarak, bölgesel bir güç ve bölgede yapılacak her planlamada vazgeçilmez olması gerektiğini, yaptığı müdahaleler ve verdiği kararlardaki tavizsiz tutumuyla ispatlamayı hedef alırken, bunu başardığı görülüyor.

Bölge yeniden şekillendirilmeye çalışılır ve bölgesel kazanımlar pay edilirken, Türkiye´nin, her durumda ve istisnasız kurulan masada bulunması önemli. Masada bulunmayan, her zaman kaybeder. Bunu gerçekleştirebilmek için de milli gücün etkin yönlendirilmesiyle, uluslararası arenada, Türkiye´nin önemli bir güç olarak kabul ettirilmesi gerekiyor. Dünya, TSK´nın imkân ve kabiliyetlerini, savaşçı azmini, Milli Mücadeleden bu yana çok iyi bilirken, TSK, Kore ve Kıbrıs´ta girdiği muharebeler, yurt içinde yürüttüğü terörle mücadele, zaman zaman yaptığı sınır ötesi operasyonlar ve Fırat Kalkanı ile Zeytin Dalı harekâtlarında, bu gücünü defaten ispatladı. Ayrıca, uluslararası barışa yönelik Birleşmiş Milletler ve NATO kararları bağlamında katıldığı Somali, Bosna, Afganistan ve diğer yurt dışı görevlerinde, sorumluluk bölgelerindeki tutum ve davranışlarıyla, görevinin gereğini en iyi şekilde yerine getirdiğini tüm dünyaya gösterdi ki bu önemli bir psikolojik üstünlük getirisi.

Türkiye´nin, Fırat doğusuna yapmakta kararlı olduğu harekâtla ilgili açıklamaların, bu kapsamda, maksatlı ve planlı olduğunu değerlendirmek gerek. Ayrıca TSK, yapılacak harekâtta elde edeceği başarıyla, Türk Milletinin haklı güvenine layık olduğunu gösterecektir.  

  

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00