Ata Alp And


EVLER-13


*YİNE AVLU-2
Avlunun diğer köşesinden futbol maçları da yapılan hefkereye çıkılıyordu. Köşede ise Ganime Abla’lar vardı. Bu nedenle avluya bir uçtan girip, diğer uçtan çıkanlar oluyordu, bazen de satıcılar.  
Avluya yolu düşen bu satıcılar arasında biz çocukların korkulu rüyası olan Dev Ahmet de vardı ki öcümüz olan bu masal kahramanı gibi adam, avlunun çocukları yaramazlıklar yaptığında anneler:”Sus, Dev Ahmet geliyor”, “Dev Ahmet’i çağırırımm ha…” gibi sözlerle sustururulurlardı… Yaklaşık iki metre boyu ve koca koca el ve ayakları olan Dev Ahmet yalın ayak gezerdi. Üzerinde diz altına kadar inen cepli koca bir beyaz giysi, sırtında ise içinde sattığı cevizler bulunan bir çuval vardı. Hatta bir defasında bizim avluya geldiğinde Fatma Halam ısıttığı kızgın yağı çivinin battığı noktaya dökmüş. Bir nevi doğal tetanoz iğnesi yapmıştı. 
Bir de, babamın kuzeni kunduracı Efe Salih bize misafir olarak geldiği akşamlarda hortlaklı hikâyeler anlatırdı ki, tüylerimiz diken diken olur, pencereden dışarı korkudan bakamazdık. Hâkimlerle, savcılarla dost olduğu söylenen bu kabadayı Efe Salih abinin bir de Sun sineması hikâyesi de vardı… Kravatsız girilmeyen kışlık Alsaray Sineması’na şalvar üstü kravatlı gittiğinde kendisini içeriye almak istemeyen personelle tartışarak; “…Bu ne lan, bu kravat değil mi?” diye olay çıkarmış. 
O yılların ilginç bir manili satıcısı da vardı… Omzuna aldığı tepsi içindeki külahlı kâğıttaki manileri okuyarak satan briyantinli saçlı ve ince bıyıklı bu adamın folklorik bir hazine olan o manileri kayıt altına alınmadığından şimdi uçup gitmiştir.  
Bir de çok önceleri yaşanan bir âşık olan bir ayı olayı vardı... Ayısıyla avluya uğrayan ayı oynatan adam gece ayısını zincirlemesine rağmen, ayı zincirini kopararak, gündüz kendisine sofadan bakan kırmızı giysili komşu geline âşık olduğundan kapısına kadar gittiği söylenirdi. . 
Baloncu, şekerci, tatlıcı, simitçi, şalgamcı, çokcokçu gibi satıcılara eklenen babamın dayısı Bedir Emmi, yaptığı bıçak kesmez dondurmasını üç tekerli arabasıyla sata sata Karşıyaka’dan çıkıp, Büyüksaat, Arasta, Karasoku derken son durak olarak Sucuzade’ye gelirdi. Kışın da sütlaç yapan rahmetli Bedir Emmi’ye misafir gittiğimizde, yüzümün sert çizgileri nedeniyle “Eşki” diyerek sütlacı elime tutuştururdu.
Altı yaşında ilkokula başladığımda çalışma hayatı da bir yerde başlamıştı… Sabah okula gitmeden kalkıp bir L yaparak 500 metre kadar bir mesafe sonrasında bir liraya aldığım 10 simiti tanesi 25 kuruşa satıp sonra okula giderdim. Bu da güzel bir alın teri anısı olsa gerek.     
  
 

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00