Ata Alp And


EVLER-12


*YİNE AVLU-1
Babam o “…gudümsüz…” evden çıktı sonunda…
Yedi bin beş yüz liraya satıp, gerisin geriye döndük Sucuzade’ye. Babamın dedesi Kadir Efendi’den kalma birkaç yüz metrelik avlunun dip bir köşesine de kurduk evimizi.
Ev dediysem hani öyle pek ahım şahım bir şey değildi doğrusu…
Yüz metrekare kadar iki odalı bir müstakil betonarme evden birkaç evin bulunduğu ortak alanın bir köşesindeki odaya gelmek öyle pek kolay bir şey olmasa gerekti. Bunun adı düpedüz attan inip eşeğe binmek gibi bir şeydi… Demek ki babam oldukça büyük bir ekonomik sıkıntı geçiriyordu.
On ört, on beş metrekarelik oda evimizin yapılışını anımsayamıyorum… Belki harcı çamurdan, üstü çinko kaplı, penceresi hefkereye bakan bu tek odanın bir tarafında üzerine yataklar konan yüklük, diğer tarafta diğer eşyalar; yemeği nasıl yapardı annem onu da bilemiyorum.
Evimizin hefkereye bakan yan tarafında tere, turp da ekiliydi. İhtiyaç olduğunda ordan koparılırdı. Terzilik yapan annem eline geçen beyaz krom lira ve kuruşları koyduğu yorgan arası onun bankası gibiydi.
Bu tek oda evimiz, daha sonra (Bahçelievler) Dağlıoğlu’nda olduğu gibi tek bir oda olarak kullanılıcaktı ama onunla ilgili anı ve görsellikleri birbirine giren zaman diliminde bir yere koyamıyorum.
Burdaki çocukluk günlerinde atın nal izi bıraktığı o ölümcül darbeyi alan başımın bir-iki kez de kırıldığını anımsıyorum. Ordan burdan taş gelip kırılırdı başım. Her kırılışında da, tıpkı at tekmesi yediğimiz olayda olduğu gibi rahmetli anam en kral hastanenin acil servisinden daha şifa veren patenti kendine ait ilacı olan soğan ezmesini bez ya da tülbentle sarardı başıma. Bu da en kral hastanenin şifalı melheminden daha iyi gelirdi.
Babama gelince…. Daha önceleri ırgatlık, rençberlik, sebze satıcılığı, arabacılık yapan babam faytoncuydu o yıllarda. O aralar Hürriyet mahallesinde bir faytoncudan günlüğü beş liraya fayton araba kiralayarak sürücülük yapmaya başlamıştı. Toroslar’ın o çocuk yüzleri bıçak gibi kesen soluğunda sabahları babamla atlara biner, kiraladığımız fayton arabasını almaya giderdik Saydam Caddesi’ni takiben. Sonra da faytonla beni eve bırakırdı. Bu ara okuldan dönüşlerde bazen tesadüfen bana rastladığında yanımdaki arkadaşlarımın da faytona alınması insanı keyiflendiren güzel bir şey olduğu kadar çocuksu psikolojilerde bir kredibilite de sağlıyordu.

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00