Cezmi DOĞANER


EVET-HAYIR


Gerçek Demokrasilerde politikacıya verilecek ceza, halkoylaması ile değil, seçim sandıklarında verilir.

Türkiye, bugün bir ?evet-hayır? çatışması içine sokulmuştur. Demokrasinin gereği, demokrasinin erdemi gibi gösterilerek, kandırılarak. T.Fikret´in, ?Kanun diye, kanun diye kanun tepelendi? dediği gibi; demokrasi, demokrasi diye diye demokrasiyi de ?paçavra?demokrasisine çevirdiler.

Devlet adamı, devlet adamı olduğunun bilincinde olmak durumundadır, zorundadır. Devlet adamının ağzından çıkan her söz, devletin ağzından çıkıyor demektir. Kimseye ?devlet benim? demek hakkı verilmemiştir. Buna karşılık tüm yurttaşlara ?benim devletim? demek diyebilmek hak ve görevi düşer. Her yurttaş, devlete ?benim devletim? derse devlete sahip çıkabilir. O zaman devlet adamı da diline geleni söyleyemeyeceğinin ve aklına gelenin de yapılamayacağının bilincine varır. Devlet gibi, cumhuriyet de ?benim cumhuriyetim?dir. Başbakan benim cumhuriyetimin başbakanı, cumhurbaşkanı benim cumhuriyetimin cumhurbaşkanıdır. Her yurttaş Türkiye Cumhuriyeti´ne ?benim cumhuriyetim? derse ona sahip çıkabilir, cumhuriyetimizin ikide bir buzdolabına kaldırılması da önlenmiş olur.

Referandum sonuncunun ?evet ya da hayır? çıkması, elbette ki referandum öncesi ile referandum sonrası Türkiyesi´ni kalın bir çizgi ile birbirinden ayıracak, sonuca uyan yeni bunalım ve kargaşa dönemileri gelecektir. Sadece bu nedenle bile sonuç çok önemlidir, çok önemli olacaktır. Fakat asıl önemli olan ?referandum olayı?nın kendisidir. Yüzlerce kez yazıldı, söylendi, konuşuldu. Asıl mesleği mühendislik olan Sayın Başbakanın hukuk biliminin teorik yönüne yeteri kadar zaman ayıramadığı düşünülse bile, Fahri Prof. Olan Sayın Cumhurbaşkanı, hukukun ?yasasız suç olmaz, yasasız ceza olmaz? ilkesini elbette ki bilmektedir. Ve bugün Türk halkı, sanki böyle bir ilke yokmuşcasına, hukuk dışı bir Anayasa-yargı referandumuna çekiliyor. Türkiye´yi bu duruma düşürmeye kimsenin gücü yetmemeliydi.

Doksan yıldır tökezleye tökezleye demokrasi yolunda yürümeye çalışıyoruz. Gele gele bugüne geldik. Başlarda, umutlarımız boşa çıktıkça, çocuklarımıza nasıl bir yarın bırakacağız diye hayıflanırdık. Çocuklarımız bugün orta yaş merdivenini tırmanırken, torunlarımıza ne bırakacağız kaygısına düştük. Onlara bırakacağımız, herhalde, koşullar ne olursa olsun bu ülke insanının insan haklarına, bu ülke insanın kısıtsız, güdümsüz demokrasiye layık olduğu inancını sürdürebilmek gücü olacaktır. İnsanın özgür düşünebilme, düşündüğünü korkusuz açıklama yeteneğine sahip olduğuna inanması gerekir. Kısıtsız, güdümsüz, aldatmacasız ve korkusuz uygar insanların demokrasisine kavuşabilmek için zaman silindiri kimbilir daha kaç yıl Türkiye´nin üstünden geçecek.

Bir ülkede demokrasi o ülkede demokrasiye inanların sayısı oranında vardır. Demokrasiye inanç, o ülke insanına güvenle başlar. Başka bir deyişle, bir ülkede demokrasinin kurulmasını isteyenler o ülke insanına güvenmeli, o ülke insanını demokrasiye layık görmelidir önce. Bu olmazsa o narin, o nazlı çiçek geilişip boy atacağı iklimi bulamaz solar, gider.

Bir ülkenin devlet başkanı o ülke insanın dürüstlüğünden kuşku duyuyorsa o ülkede demokrasinin olabileceğinden de kuşku duyulur. Çünkü demokrasi, karşılıklı güven, karşılıklı dürüstlük, karşılıklı saygı rejimidir. ?Her şeyi en iyi ben bilirim? rejimi değildir.

Ülkeyi bu utançtan kurtaralım.

Bir ülkede demokrasi, o ülkede demokrasinin yaşamasını isteyenlerin, o ülke insanın demokrasinin tüm kurum ve kurallarına yakışır olduğu inancı ile başlar.

Tarih, yasa ile durdurulamaz, yasa ile saptanamaz, yasa ile tarihte boşluklar yaratılamaz, hukuk dışı bir uygulamanın sürsün mü, sürmesin mi diye halkoyuna sunulması da Türk demokrasi tarihinde yerini alacaktır.

Referanduma sunulan Anayasa, Cumhurbaşkanına sınırsız yetkiler tanınmıştır. Ülkenin sahibi olacaktır. İstediğini alır, satar ve el koyabilir.

Halkın yönetime örgütlü katılımı, hatta yönetimi etkileyebilmesi yolları tıkanmıştır.

Partilerin örgütlü toplum kesimleriyle, tüm ilişkileri kesilmiştir.

Yurttaşların siyasal haklarına aşırı sınırlamalar getirilmiştir.

Avrupa ülkelerinin yurttaşlarımıza uyguladığı vizeden haklı olarak  yakınıyoruz; bu Anayasa ile Cumhurbaşkanı isterse, Türkiye´nin bir ilinden bir başka iline gidecek yurttaşlara bile, bir vize uygulaması getirebilir.

 

Hüsamettin Sivlim
3.03.2017 15:11:39
5 yıllık sürede Milletin Seçtiği.. istediği gibi idare etsin. Kendine itiraz eden Kurum ve kişi olmasın. Tenkit edilsin ama yürüyen işleri durduramasın. Nasıl olsa 5 yıl sonra Millet durumdan memnun değilse onu indirir. 5 yıl içinde TBMM.ninde desteğini alarak PKK´ya güneydoğuda özerklik verirse.. korkumuz o. Bu sözüm üzerine bir AK Partili şöyle diyor gibime geliyor..Görüyor sun PKK´gille nasıl savaştığını.Şu anda iyi. Daha önce G.Doğuda özerklik zemini de hazırlanmış idi. Hendekler..Fetö´nün hain faaliyetleri neden görülemediidi.15 Temmuz işte bu görülemediğinden oldu.

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00