Prof. Dr. Özer OZANKAYA


ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI EFENDİ VE O´NA "HAZRET" DÜZEYİNDE SAYGI GÖSTEREN ANADOLU HALKI, 260 YIL ÖNCE, ?İNSAN´IN DA EVRİM SONUCU OLUŞTUĞUNU VE MAYMUNDAN SONRAKİ DÜZEYİ TEMSİL ETTİĞİNİ? YAZMIŞTI!


Adında « milli » sıfatı bulunan iki bakanlığımızdan birisi olan Milli Eğitim Bakanlığı, «evrim» kavram ve kuramını ders programlarından da dışlamakla, ulus çocuklarını bilimsel verilerden olduğu gibi bilimsel düşünceden de yoksun kılmak istiyor.

Bakanlık yönetiminin, bu uygulamayla, İslam dünyasının dünyaya uygarlık ışıkları saçmaya başladığı dönem bilginlerinin eski çağ düşüncesinden « evrim » kavramını alıp işlediğinden habersiz olduğu gibi, Türkiye´de bu düşünceye ulaşmış örneğin Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendi´nin, Darwin´in doğumundan 46 yıl önce (1757´de) yazmayı bitirdiği Mârifetnâme adlı yapıtında evrim olgusuna ve insanın da evrim sonunda bugünkü özelliklerine ulaştığı düşüncesine yer verdiğinden ve Anadolu halkının O´nu örneğin Mevlânâ´ya yaptığı gibi    «Hazret» düzeyinde saygıyla karşıladığından da habersiz görünüyor.

Milli Eğitim Bakanlığının bu kararı alan yetkilileri ve onlar gibi düşünüp davrananlar, İbrahim Hakkı Efendi´nin ´insanın evrimi´ ve "yasakçı davranış" konularında şu yazdıkları karşısında kendilerine 100 üzerinden kaç not verirler? (Bir de metnin diline bakıp okullara "Osmanlıca" dersleri koymaya kalkmalarının ne anlama geldiğini düşünmelerini dilerim.) 

(Önce metnin aslını, sonra Türkçesini yazıyorum) :

«İmtizac-ı anasırdan iptida madeniyat hasıl olup, ondan nebatat peyda olup, ondan hayvanat vücuda gelmiştir ve hayvan kemalini buldukta insan zahir olmuştur...» «... Ve amma hayvanat ile insan arasında mutavassıtların azharı maymundur: zira ki, şearü zenebden maada birun-u derunu insana müşabihdir». 

«Öğelerin uyuşup birleşmesinden ilkin madenler oluşup, ondan bitkiler ortaya çıkıp, ondan hayvanlar ortaya çıkmıştır ve hayvan olgunlaştığında insan ortaya çıkmıştır.. .» «ve ama hayvanlar ile insanlar arasındaki aracıların en belirgini maymundur: çünkü kılı ve kuyruğundan başka dışı ve içi insana benzer...»

Evrimi açıklarken de İbrahim Hakkı Efendi şöyle yazar: «... mertebe-i hurmadan meratib-i hayvanata uruç edip nice sînin ol meratipte muammer olmuştur. Tâ fiil ve surette insana müşabih olan nesnas ve maymun mertebesin bulmuştur. Ve ol mertebeden dahi uruç edip suret-i insana gelmiştir.» «Hurma basamağından türlü hayvanlar basamaklarına yükselip nice yıllar (çağlar, Ö.O.) o basamaklarda yaşam sürmüştür. Tâ, davranım ve biçim olarak insana benzeyen nesnas ve maymun basamağını bulmuştur. Ve o basamaktan da yükselerek insan biçimine  gelmiştir.»


Mârifetnâme, Bulak Basımevi, Mısır, 1835. s. 28, 29. (Yazılması 1756´da tamamlanan Mârifetnâme, 80 yıla yakın süreyle basım makinesinde basılamamış, 1835´te de Osmanlı´ya baş kaldıran Mısır Hıdiv´i Kavalalı Mehmet Ali Paşa yönetimndeki Kahire´de basılabilmiştir!)

Burada belirtmeliyim ki Cumhuriyet Türkiyesi Milli Eğitim Bakanlığı´nın bugün sergilediği bilim-karşıtı tutum, 1970´lerde yeşermeğe başlamıştı:

Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendi Mârifetnâme´si, 1970´lerde bugünkü abecemizle ve günümüz Türkçesine yaklaştırılarak basılırken, yukardaki bölümleri ve başka kimi bölümleri çıkarılarak basılmıştı! Yani kitap bozularak yayınlanmıştı!

Oysa İbrahim Hakkı Efendi´nin kendisi, kitabının başına böyle şeyler gelmemesi için, günümüzden tam 260 yıl önce, aynı kitaba, bilimsel yöntemin GERÇEĞE BAĞLILIK ilkesini yansıtan şu uyarıyı da koymuştu:

«Ol kimse ki bu makule umuru iptalde münazarayı levazım-ı diniyeden zanneder, ol kimse taz´if ve tevhin ve cinayet aled-din etmiş olur. Zira ki umur-u mezkûrenin vukuuna berahin-i hendesiye ve hesabiye delalet eder. Bir kimse ki ona muttali olup tahkikine kadir olur ve sebebinden ve vaktinden ve miktarından ve müddet-i bekasından haber verir, ona denilse ki bu şer´-i şerife muhaliftir, ol yakîn üzre istidlal eylediği emirde şüphe etmez, belki şer´-i şerifte istişkâl eder ki, yakîne muhalifüşşer nice olur? deyu tevcihe başlar. .. Şer´-i şerife yoluyla ta´nedenlerin zararından, yolsuz nusret edenlerin zararı ekserdir.»


(Türkçe söylendiğinde: «Bu tür işleri (bu kitapta açıklanan doğa ve insan olgularını) çürütmek için tartışmayı dinin gereği sanan kimse dini zavıflatmış, değersizleştirmiş ve dine karşı cinayet işlemiş olur. Çünkü söz konusu edilen olayların gerçekten olduğunu hendese ve hesap kanıtları gösterir. Bunu öğrenip doğrulamasını yapabilen ve nedenini, zamanını, tutarını ve süresini bildiren kimseye bunun dine aykırı olduğu söylenecek olursa, o kişi akıl yoluyla çıkardığı sonuçtan kuşkulanmaz, belki dinden kuşkuya düşerek: «akla aykırı din nasıl olur?» diye sormaya başlar. Başka deyişle, dine yolu yordamıyla eleştiri getirenlerin verdiği zarara göre, yanlış biçimde yardımcı olanların verdiği zarar daha çoktur.» Mârifetnâme, s. 45.) (Özer Ozankaya, Toplumbilim, CEM Yay.)


AKP iktidarının Türk ulusuna ve İslam dünyasına yaptığı kötülük, işte Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendi´nin 260 yıl önce sakınmak gereğini vurguladığı kötülüktür!

PROF. DR. ÖZER OZANKAYA

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00