EROL AKTI NOTLARI (2)

    Erol Aktı, bir saz üreticisi olsa da popüler olan Sazcı Yusuf’tan yirmi liraya aldığı bağlamayla, deve kervanlarının geçtiği Abidinpaşa caddesindeki Ali Limoncu’nun saz evinden başlar ayda yirmi beş liraya halkının müziğine. 
Erol Aktı, bu ara düğünlerde amatörce çalıp söyler. Adana’nın çay bahçelerinde ekibiyle program yapan, aralarında Zihni Yalçın, Kazım Sanrı, Mithat Ateş Selahattin Sarıkaya’nın saz ekibinde yer alır. Tek başına kendi kendine çalıp da söylediğinde Zekeriya Bozdağ’a benzetirler. 
    Aksaray Musiki Cemiyeti’nde aldığı eğitimle müzik hayatını sürdürür. Arif Sağ’ın da dahil olduğu saz ekibiyle profesyonel çalışmalara katılır. Askerliğe kadar sahne çalışmalarını bu şekilde yürütür. 
    Bestekâr değildir Erol Aktı, anonimcidir ve bunu söyledikten sonra da halk müziğini tarif etme işini üstlenir ki bu konuda yapılan yanlışlıklar vardır. Kendisi de bir üniversite öğretim sorumlusu olarak şöyle tarif eder halk müziğini…
“Türk Halk Müziği; bir ilk yaratıcısı olmasına karşın zamanla unutulmuş, anonimleşip, süreklilik kazanmış, yöresel dil, ağız, şive ve müzik özellikleri taşıyan, halkın yargıları potasında oluşan, çeşitlemelerine rastlanabilen, dinamik yapılı müziktir.” 
     Tabelacı Galip Ongül’ün Adana Musiki Cemiyeti’ndeki çalışmalarına birkaç kez katılan Erol Aktı, daha sonra yönünü halk müziğine çevirerek, Eczacı Mahmut Akan’ın Gazipaşa İlkokulu’ndaki Halk Eğitim’e bağlı çalışmalarına katılırak; bu gün itibarıyla da halk müziğinde ustalık düzeyine gelir. 
     Asfalt Rıza’nın, Emirgan Aile Çay Bahçesi çalışmalarıyla birlikte Seyhan Saz ve Belediye Bahçesi kadrosu içerisinde yer alırken; Zeki Müren, Adnan Pekak, Ömer Danışoğlu, Nurinnisa Toksöz  gibi o yıllarda Adana’ya gelen sanatçılar dikkatini çeker.  Burda kendisi adına dikkati çeken dikkati çeken şey, babasının, Sıtma Savaş’ta çalışan Orhan Kemal’ın arkadaşı olmasıdır. 
İstanbul Televizyonu’nda,  “Renkli Gölgeler” adlı program içinde kısa metrajlı filmler yayınlar. Bunlardan biri de başrolünü Belkıs Akkale’nin, türkü yakıcı kadınını da annesi Emine Aktı’nın oynamasıdır. Ağıt ise bir Adana ağıtı olan  “Gelin Ayşe” ağıtıdır. 
    Erol Aktı da, Adana’mızın yetiştirdiği önemli bir değer. Vakti saati gelince o da Toroslar’ı aşıp gitmiş gideceği yere. Çekim merkezi olan İstanbul diğer şair, yazar ve sanatçılarımızda olduğu gibi.