Kemal Bey duruma hakim görünüyor. Birkaç gün önce bir haber ajansının, ?2016 için bir erken seçim öngörüyor musunuz?? sorusuna, ?Bu tür erken seçimle ilgili dillendirme var. Siyaseti yakından takip edenler zaman zaman bunu dillendiriyorlar zaten. Hükümetin aldığı bazı kararlarda sanki bir erken seçim olacakmış gibi bir tabloyu önümüze koyuyor? yanıtını verdi. Başarılı bir öngörü ve yorum?
Zaten daha Haziranda ilk ve kasım ayında yapılan son raunt´tan sonra bazı deneyimli politikacılar ?fazla sürmez yeni seçim kapıda? demişlerdi. Bu işle uğraşanlar kokuyu böyle erken alabiliyorlar. Olasılıkla Kemal Bey de büyük bir başarıyla yürüttükleri ?istikşafi? koalisyon görüşmelerinden sonra kokuyu almış olmalı. Parti Kasım seçimlerinde çok heyecansızdı, ama yine de binde 3 gibi bir oy artışı ile %25 i korudu. Zaten yapılan Kurultay da bu başarıyı değerlendirmiş ve kendilerini Genel Başkan olarak seçmişti!
Kasım seçimlerinden bu yana 6 ay geçti. Türkiye, Haziran seçimlerinden hemen sonra bir kan deryasına dönüştü. Ne oldu da bu hallere düştü bu ülke. Terör nasıl bu kadar korkunç boyutlara ulaştırıldı? Kim sorumlu bu olaylardan, bu akan kandan?
Çocuk tacizleri kadın cinayetleri her gün yeni haberlerle toplumu alabildiğine germekte. Laiklik yeniden ve daha artan bir kararlılıkla yok edilmek üzere gündemde, nasıl önü alınacak?
Ekonomide ne olup bitiyor? Asgari ücret, işsizlik, tasarruf, yatırım, üretim gibi sözcükler ve tanımlamalar gündemde yok. Hiç kimse bunları konuşmuyor. Kemal bey de öyle?
Kemal Bey çok sert muhalefet yapıyor. Neredeyse akp´li siyasetçiler kadar öfkeli ve sert! Bu sertlik ne kadar prim yapıyor kime yarıyor? Herhalde biliyorlardır.
Toplum, burada birkaç başlık altında toplamaya çalıştığım sorunlar ve olaylarla ilgili bilgi gereksinimini doğal olarak yazılı ve görsel medyadan gideriyor. Medyanın hali ortada; hükümetin borazanı! Algı inşası tümüyle majestelerinin kontrolünde veya güdümünde. Bu nedenle her çeşit muhalefet ya sansürleniyor ya da çarpıtılıyor.
Kemal Bey, yeni anayasa istiyor; akp de öyle, Kemal Bey dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda çok heyecanlı; göğsünü yumrukluyor: Beni de yargılayın kaldırın dokunulmazlığımı diyor, ancak beni de yargılayın diyen bir tek akp´li yok! Onların derdi başka alan boşaltmaya çalışıyorlar. Yapılacak seçimde Majesteleri %60 ların üzerinde bir oy istiyor. Kemal Bey bunu fark etmiyor gibi?
Şimdi yeniden başa dönelim; ne yapılmalı?
Yapacak şey oldukça kolay: CHP alanlara çıkmalı! Hep yazıyorum: İsmet Paşanın 54-60 arasındaki performansını yakalamalı. Halkıyla bütünleşmeli. İnsanlar kenar mahallelerde ve kırsal alanda CHP´yi terör destekçisi olarak görmekte. Teröre destek vermediğini anlatmalı. Başkanlık sistemine, Majestelerinin dindarlığı nedeniyle, abdestli namazlı biri başkan olacak diye karşı CHP´liler propagandası yapılıyor. Gerçekten karşıysalar neden karşı olduklarını anlatmalılar.
CHP´nin halkıyla konuşacağı ve konuşması gereken çok şey var. Kilis´e sınırdan 15-20 km. öteden bomba yağdırılıyor. Kilis´te bir açık hava toplantısı yaparak bunların neden önlenemediğini anlatmalı. Neredeyse her şehirde bir canlı bomba patlatılmaya başlandı. Nerden geliyor bu bombalar kim patlatıyor bunları? Kim doldurdu o hendekleri? Halkıyla birlikte hükümete ve majestelerine sormalı. Orayı temizledik burayı temizledik diyerek yüzlerce şehide mal olan terör gerçekten önleniyor mu, yoksa sorun keskinleşip derinleşiyor mu?
Kabullensek de kabullenmesek de birlikte yaşama isteğimizi yitirdik, yada az kaldı. Erken seçime nasıl hazırlanacak CHP, bilen var mı? Salı günleri gurupta esip gürlemek alkış almak da güzel ama ne yazık ki o programı partililer bile izlemiyor.
