@font-face { font-family: "Calibri"; }p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal { margin: 0cm 0cm 10pt; line-height: 115%; font-size: 11pt; font-family: "Times New Roman"; }div.Section1 { page: Section1; }Kimi ülkelerde etniksel , dinsel ve mezhepsel çeşitlilikler olsa da üniter yapı sayesinde bu çeşitliliklerin barış içerisinde birlikte yaşaması sağlanabilmiştir .Fakat etniksel , dinsel ve mezhepsel farklılıklar kaçınılmaz bir şekilde barış içerisinde yaşayan ülkelerin yumuşak karnı olmuştur !Misak-ı Milli Türkiye?mizde ilk koalisyon olmakla birlikte antiemperyalisttir ! Türkiye´nin bölünmez bütünlüğünü savunur ve aynı zamanda ,yurtta barışı , dünyada barışı ilke edinmiştir !Türkiye´mizin de içerisinde bulunduğu bölge ; dünyanın en zengin yeraltı ve yerüstü zenginliklerine sahiptir . Türkleri ön Asya´dan geldikleri yere geri gönderemeyen batı emperyalizminin gözü içinde yaşadığımız coğrafyadadır .Emperyalizm silahla giremediği ülkelere tüketim araçlarıyla girer ! Girdiği ülkelerde kamuya ait sanayi tesislerinin özelleştirme yoluyla yabancılaştırılmasını sağlar . Bu yolla o ülkenin sanayileşmesinin önünü engeller .Açıktan benim bu ülkede gözüm var demez !Sonra sıra gelir o ülkenin yumuşak karnına , Türkiye´mizin etniksel , dinsel ve mezhepsel yapısı emperyalizmin arayıp bulamadığı bir yumuşak karındır !Toplumsal uzlaşmayı gerçekleştiremeyen ülkeler ; etniksel ,dinsel ve mezhepsel yapısından ötürü oluşan yumuşak karnına sürekli yumruk yer !İşbirlikçiler sayesinde AB-D emperyalizminin yeni sınırlar çizmek için elinde cetvelle beklediğini kimse görmez ! Emperyalizm sabırlıdır , Lozan´dan günümüze kadar sabırla beklemektedir ! Sykes-Picot anlaşması batı emperyalizmi tarafından her yıl yeniden güncelleştirilmektedir .Türkiye´nin yumuşak karnına sürekli yumruk atan emperyalizm işi iç savaşa döndürdükten sonra son darbeyi vurur ! Sıra yutmak için Macar salamını (Türkiye´yi) doğramaya gelir .Bir tarafta etniksel ,dinsel ve mezhepsel yapısından oluşan karnına sürekli yumruk yiyen Türkiye ; bir tarafta ise ellerinde çatal bıçakla sabırla bekleyen emperyalistler vardır !******Güçlü devlet dediğimiz zaman aklımıza ; güçlü ekomomisi , akaryakıtını kendi çıkarıp işleyebilen her türlü teknolojiyi üretebilen ve aynı zamanda ulusal ilaç sanayisini kurmuş , dış satımı dış alımdan daha fazla olan ve demokrasiyi özümsemiş bir ülke aklımıza gelir ! Barış içerisinde birlikte yaşamayı gerçekleştirmiş, halkı gönenç içerisinde yaşayan bir ülke aklımıza gelir .Kristalize edilmiş devlet değil ulus devlet aklımıza gelir .Batı emperyalizmi ?Ben kendi ilaç sanayimi kendim kurarım .? diyen Hindistan karşısında aciz kalmaktadir !Biz Türkiye olarak akaryakıttan sonra en büyük dış alımı ilaçta yapmaktayız . İlaca harcanan para 40-50 milyar dolar civarındadır ! İlhan SELÇUK´un romanını yazdığı Yüzbaşı Selahattin´in oğlu Dr. Cengiz YURTOĞLU yerli ilaç sanayisi kurulmadığı için gözleri açık gitmiştir ! O kadar mücadele vermesine rağmen ?******Türkiye öncelikle toplumsal uzlaşıyı gerçekleştirip ihtiyaç duyduğumuz şimdi ve gelecekte ihtiyacımız olacak teknolojiyi hazırlamak zorundadır . Elbette beyin göçünü önleyerek ?******Türkiye, bana göre 19 Mayıs 1919´dan daha iyi şartlara sahiptir ! Yetkin bilim adamları ve kalifiye elemanları vardır . Siyasal erk AR-GE´lere daha fazla bütçe ayırmalıdır ! AR-GE´ler için üniversitelerdeki bilim adamlarından daha fazla destek istenmelidir .******Su uyur emperyalizm uyumaz . Emperyalizmden korkma , geç kalmaktan kork ! Emperyalistleri geldikleri gibi geri gönderenler ; hem emperyalistlerden korkmayanlar hem de geç kalmayanlardan oluşmuştu .Sağlıcakla kalın .