Genç kızını -oğlunu yitiren bir kişi için empati yapamazsınız! Genç yaştaki eşini, nişanlısını veya sevgilisini yitiren bir kişi için empati yapmak mümkün değildir. Boşa koyarsanız olmaz, doluya koyarsanız olmaz! Yapabilceğiniz en kolay iş ?Onsuz yaşamayı becerebilirsin.? demek olur. Onun sevdiği şarkıyı, türküyü ve yemeği bilmezsiniz. Fakat O´nu yitiren bilir. O´nu yitiren kişi; TV´yi, radyoyu açtığında, yitip gidenin sevdiği şarkı ? türkü çıkarsa eğer; allak bullak olur. TV´yi, radyoyu açtığına açacağına pişman olur. ?O da bu şarkıyı ?türküyü çok severdi.? diyerekten!
Akşam sofraya koyduğu yemeklerin arasında yitip gidenin çok sevdiği yemek vardır. Masaya koyduğuna koyacağına pişman olur, ağzına aldığı lokma düğümlenir boğazında?
Gardroptan bir gömlek alacağı sırada kimseye vermeye kıyamadığı onun gömleğini görür sanki O yaşıyor sanarcasına?
******
Hani ?Ateş düştüğü yeri yakar.? derler ya işte öyle bir şey! TV haberlerinde Ermenek´teki maden kazasında eşi ölen kadın ?Benim içim yanıyor, bu yangını kim söndürecek?? diye bas bas bağırıyor! Peki bu durumda empatiyi nasıl yapacağız?
******
Empati yapmaya kalkışsak bile hangimiz o kadının yerine; yerli yerince koyabilir kendini? Zaten unutkan bir toplumuz! Ermenek?te veya Soma´da ölenler gündemden düştüğü an toplum olarak ölenleri ve geride kalanları anımsamayacağız!
Peki ya madende yakınlarını kaybedenler de mi onları anımsamayacak? Bu mümkün değil. Onlar ömür boyu çekecek, geride kalan çocukları da acı çeke çeke büyüyecek!
******
Kim empati yaparak Abdülhak Hamit´in Makber´ini yazabilir? Ölüp giden Abdülhak Hamit´in eşidir! Böyle durumda empati yapmak kolay mıdır?
******
Ümit Yaşar OĞUZCAN´ın bir rivayete göre kendisini terk eden sevgilisinin, diğer rivayete göre ölen oğlunun arkasından yazdığı bir şiir vardır: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın!
BENİ KÖR KUYULARDA
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiiri ancak ve ancak O´nu yitiren kişi yazabilir.
Bu şiir daha sonra büyük usta Münir Nurettin SELÇUK tarafından bestelenip Türk sanat müziğine kazandırılmıştır!
******
Şehit düşen askerin, polisin annesinin babasının yerine kendimizi koyabilir miyiz? Koysak bile empati yapmamız gerçekçi olur mu? Toplumumuz askere ve polise sıkılan kalleş kurşunu kendisine sıkılmış saymazsa daha çok şehit haberleri alırız. 10 yıl önce Ankara´da yapılan teröre lanet mitingine katılmıştık. En az beş yüz bin kişi katılır diye düşünüyorduk, yanıldık ! Miting alanında ancak 2-3 bin kişi vardı ..
Dedim ya ölümlü olaylarda empati yapmak kolay bir iş değildir. Ateş düştüğü yeri yakıyor ne yazık ki ?
Sağlıcakla kalın.