Cumali KARATAŞ


E-M ADANA FASIL KOROSU KURULURKEN    


Uzun yılların sanat dostluğuyla E-M Adana Fasıl Korosu’nu da kuran Bestekâr-Kemani Mustafa Kutval ile Udi Ercan Şen farklı, nazari bilgileri de olan bir müzikal eğitim sürecinde, içinde çocuk korosunun da yer alacağı müzikal Adanalı bestekârların eserlerine de yer vereceklerini de söylüyorlar.  

                            


    *ADANA FASIL KOROSU
    45 yıllık müzik dostluğu, mahalle arkadaşlığı ve konservatuvar birliktelikleri ve E-M Müzik olarak piyasada süreçleri olan Ercan Şen’le, Mustafa Kutval birlikte yeni bir müzik birlikteliği heyecanını yaşamaktadırlar… Geçtiğimiz Cumartesi günü Yurt mahallesindeki yerlerinde E-M Adana Fasıl Korosu’nu kuran Ercan Şen’le Mustafa Kutval, müzik dostlarının gösterdiğiilgiyle karşılaştılar… Adana B.Şehir Belediyesi Konservatuvarı eski öğretim üyesi ve koro şefi olan bestekar Ercan Çulhaoğlu, kendi adına kurduğu derneğin başkanı ve koro şefi olan Ahmet Sağyaşar, Çukurova Musiki Derneği şefi Zafer Hallaçoğlu, Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Korosu’nun şefi Mehmet Turan Eren, Şehnaz Müzik Derneği Başkanı Arif Eragdiş ile aynı derneğin koro şefi Turgay Gergin ile çeşitli musiki derneği ve koro mensuplarıyla müzikseverler katıldılar.  Güzel bir ortamda geçen açılış sonrasında mini bir konser de verildi.
    Girişimin nedeni sorulduğunda; “Açmamızdaki gaye, bunca zamandır derneklerde nazariyat bilgisi verilmediğinden dolayı…” diye yanıtlıyor Ercan Şen. Mustafa Kutval ise: ”TSM’ni daha geniş kesimlere tanıtmak ve öğretmek amaçlı olduğunu söylüyor. 
    Peki neler yapmak istiyorsunuz diye sorduğumuzda da, aldığımız yanıtta, koro çalışmasını da sözlere ekleniyor. Adana Fasıl Korosu’nun başkanlığını yapacak olan Ercan Şen (Hüseyin Yamalı); özel ders vereceklerine de değiniyor. Mustafa Kutval ise çocuk korosu kuracaklarından söz ediyor. Konserlerde on dakikalık peşrev ve semaiye yer verileceğini, koroyu Mustafa Kutval’ın yöneteceği, Adanalı ve Adana’daki bestecilerinin eserlerine yer vermek istediklerinden söz ediliyor. İddia diyoruz, müzikte daha farklı ve iddialı bir arayış, olgunluk içinde olacak mısınız diyoruz Kubbealtı örneği; Ercan Bey: ”Öyle bir  iddiamız yok ama TRT denetiminden geçen yeni bestelere de yer vereceklerini sözlerine ekliyor.
 
    BENİ  İÇTEN YARALAR 

    Baktığımda maziye beni içten yaralar. 
    Bülbüller uçup gitmiş, viran şimdi bu bağlar. 
    Geçmiyor sensiz artık, ne günler ne haftalar. 
    Bülbüller uçup gitmiş, viran şimdi bu bağlar.  

    Güfte-Beste: Hüseyin yapıcı (Ercan Şen) –Hicaz Hümayun
    
    
*SELAHATTİN ALTINBAŞ 
        Müzisyen bir ailede yetişen ve müziğe çocuk yaşlarda keman çalarak başlayan; doğduğu Susurluk’ta bir sokağa adı verilen Bandırma doğumlu Selahattin Altınbaş’ın babası kemani Abdi Altınbaş’tır (1939-2003) ilk müzik eğitimini Saatçi Mehmet Efendi, İzzet Irca ve kendisi gibi TRT sanatçısı ve bestekâr olan dayısı İzzet Altınbaş’tan alır.  Ankara ve İstanbul’da profesyonel olarak çalışır. Daha sonra ud sanatçısı sınavını kazanarak girdiği TRT’de, Ankara Radyosu’un da (1966) görev alır; Udi, koro şefi ve repertuvar denetleme kurulu üyesi olarak TRT’de 33 yıl çalışır. 1970’lı yıllarda başladığı beste çalışmalarında 77 şarkı ve 3 saz eseri besteleyen Selahattin Altınbaş; “Elbet bir gün buluşacağız”, “Silemezler gönlümden ne aşkını ne seni”, “Şarkılara sordum söylemediler”, Ömrümüzün son demi, son baharıdır artık”, “Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini”, “Dilimi bağlasalar anmasam hiç adını” ve “Kumruları dinledim susuverdiler” gibi  dile düşen şarkıları Türk Müziği’ne kazandırır. Milliyet gazetesinin “Sevilen Şarkılar Yarışması”nda “Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini” ve “Ömrümüzün son demi son baharıdır artık” adlı şarkılarıyla. Selahattin Altınbaş’ın yetiştiği müzisyen aile geleneği bozulmamış, dört çocuğundan ikisi olan Aygün Altınbaş, ritm saz, Abdi Altınbaş, kanuni olarak TRT Ankara Radyosu’nda saz sanatçıları olarak görev yapmaktadırlar.  

*ERCAN ŞEN
Bunları niye anlattık… Yaklaşık 40 yıldan beri Adana’da profesyonel olarak saz çalan ve hemen hemen her konserde sahnede karşımıza çıkan sevgili Ercan Şen’in aile çevresi sazıyla, sözüyle, bestesiyle, gazinosuyla böylesine profesyonel bir müzik ortamından geliyor…
Selahahattin Altınbaş, Ercan Şen’in dayısı olan ünlü bestekâr ve TRT sanatçısı. 1955 Yılında Ankara kalesinde, Atpaarı’nda doğar, büyür Ercan Şen. Akrabaları müzisyen olarak TRT ve piyasalarda çalışan aile boyu müziğin içinde olan bir isim. Halil Dinleyen, Şenol Dinleyen ve Mehmet Dinleyen (keman), Resul Dinleyen, Selahattin Altınbaş (ut) ve İzzet Altınbaş. TRT’nin ve piyasanın kemanisi olan Mevlüt Şen ise  Ercan Şen’in babası… Yedi kardeş olan Şen’lerden, üçü müzisyen… Murat, kemani; Salih ,ritm; Ercan Şen ise udi. Düşünebiliyor musunuz bu ailenin evde hep beraberken nasıl bir ortam olacağını… İş olarak müzikle ilgilenen bir aile, oturup evde aile boyu zevkine Türk Müziği’nin eski şarkılarıyla meşk yapıyor. Yani müziğim yorgunluğunu müzikle çıkarıyorlar. 
Ercan Şen, Ankara’daki sanat müziği derneklerinin çalışmalarına da katılıyor. O yılara özgü bir çalışma düzeni de var…  Ankara’daki gazino, pavyon vb. yerlerde çalışıyorlar.  Telefon ediyorlar ya da biri geliyor, İstanbul’a çalışmaya gidiyorlar. 1978’de, eşinden dolayı Adana’ya geliyor. O günden bugüne de Adanalı oluyor. Adana B.Şehir Belediye Konservatuvarı’nda 10 yıl udi ve öğretim görevlisi olarak hizmet veriyor. TRT stüdyolarına kadar uzanan konser ve programlarda yer alıyor. Ayrıca, gazino, pavyon, otel gibi eğlence yerlerinde sürdürüyor çalışmasını, müzik derneklerinin konserlerinde yer alıyor. 
Besteler de yapıyor Ercan Şen; güftesini de yazdığı “Beni İçten Yaralar” adlı bestesi ise ilk bestesi. İki yıldan beri beste yaptığını söyleyen Şen; iki bestesinin yanı sıra 25 tane kadar da peşrev ve saz semaisi de bulunuyor. Beste duygularının kökeninde ise acı bir olay var… Yedi yıl önce eşi Feride Hanım’ı, ondan iki ay sonra da kızı Bahar’ı kaybetmesinin uzun süren sessizliği iki yıl önce notalara dökülmeye başlıyor.  
    Piyasada yetişen, Ankara’nın gazino, pavyon ve müzik derneklerinde yetişen, çalan babası Mevlüt Şen (klarnet), TRT’de çalışmış. Sabite Tur Gülerman, Şükran Ay, Zeki Müren gibi döneminin iyi sanatçılarına çalmış. Ercan Şen de babasıyla birlikte saz ekibinde yer almış. Güzel anıları olmuş o günlerden kalan… 

    *BİR ANI 
    Ankara’da “Zenger” ve “Zenger” adlı restaurant gibi bir yerde sanatçılar program yaparlardı. Burda ne kadar sanatçı varsa hepsine program yapardık. Babamla birlikte burada program yapmıştık. Dayım olan İzzet Altınbaş da vardı ki, aynı zamanda Selahaddin Altınbaş’ın da amca çocuklarıydılar. Her ikisi de dayımdılar. Selahattin Altınbaş gibi İzzet Altınbaş’ın da TRT’de birkaç bestesi vardı ve her ikisi de TRT sanatçılarıydılar. 
    Biz Zenger’de çalışırken dönemin sanatçıları orda program yapıyorlar ve oraya geliyorlardı. O dönemde Zeki Yolaç adında  bir keman sanatçısı Adana’dan gelmişti. Zeki Müren ve Müzeyyen Senar da o akşam gazinodaki masalarında dinleyici olarak bulunuyorlardı ve bu keman sanatçısından söz ediliyordu. Dinleyiciler arasında Ahmet Özhan da vardı.  Daha sonra Zeki Müren mikrofonla bu keman sanatçısının adını anons ederek: ”İzniniz olursa, Adana’dan gelen Zeki Yolaç ismindeki bir keman sanatçısını dinleyeceğiz” dedi. Daha sonra Zeki Yolaç kemanıyla bir açış yaptı… Hicaz girdi, hüzzama geçiş yaptı. Ardından bir saba geçişi ve onun ardından da dügah yaptı. Hicazda tekrar karar kılarak taksimi bitirdi. Arkasından Zeki Müren ve Müzeyyen Senar, “Acaba Şen miydik?” adlı hicaz şarkıyı okudular. Şarkıyı bitirdiklerinde alkış koptu. O gece ben babamla birlikte sahnedeki saz ekibinde bulunuyordum ve bu benim için bir onurdu. 
  
    Acaba şen misin kederin var mı?
    Ne kadar dertliyim haberin var mı? 
    Koynunda bana da bir yerin var mı? 
    Ne kadar yalnızım haberin var mı? 
            *** 
    Silen yok gözümden sızan yaşımı. 
    Yollarda kaybettim can yoldaşımı. 
    Uyusam göğsüne koyup başımı.
    Ne kadar yorgunum haberin var mı? 
    
Güfte: Orhan Seyfi Orhun-Beste: Bimen Şen  

*MUSTAFA KUTVAL 
Fırıncı bir babanın dokuz çocuğundan biri olarak Pazarcık’da doğmuş gözükse de gerçek doğum yeri G.Antep Mustafa Kutval’ın. Müziğe ilgisi çocuk yaşlarda başlıyor. G.Antep’te geçen çocukluğunda, tahtanın üstüne tel gererek saz çalıp, türküler söyler.  Film öncesinde ve arasında söylenen şarkıları dinlemek için yazlık sinemalara gider. Hatta, bilet alacak parası olmadığı için yazlık sinemanın kapısında beklediği bir akşam, kapıda beliren artist Behçet Nacar sayesinde sinemaya girer.   
Ortaokul ve lise öğrenimini Adana’da sürdüren Mustafa Kutval; bağlama ve keman çalar; konservatuvar yıllarında beste de yapmaya başlar.  Avni Anıl, Ali Şenozan gibi ustaların koro şefi olduğu Adana Belediye Konservatuvarı’nda Arif Nihat Aka, Işıl Saka, Toktay Sökmen ile birlikte, besteleri yönünden de Suphi İdrisoğlu’ndan yararlanır. Yaklaşık yirmi bestesinden biri TRT repertuvarında bulunan Mustafa Kutval; konservatuvar yıllarında saz heyetiyle birlikte katıldıkları İmamoğlu Şeftali Festivali’ndeki ses yarışmasında 3. olur. Ünlü bestekâr ve koro şefi Ali Şenozan’ın da yeğeni olan eşi Rahime İdiguk da öykü ve roman gibi kitapları olan bir yazar. Gizil Yayıncılık’dan yayınlanan “Ben… Bilmiyorum ki…”adlı romanında, roman kahramanı genç kız Rüya’nın içsel düşüncelerle aile ve toplum baskısını sorguladığını, yeni yeni yeşeren duygularına kendi iç dünyasında gem vurduğunu; aile baskısı, toplum baskısı, yaşam savaşımı ve bunlar arasında sıkışan genç kızın iç çatışmalarını sorguladığını belirtiyor Rahime İdiguk. Ailece sanatın içindeler… Gitar çalan oğulları müziğe uzak değil. Konservatuvar sonrası Adana’nın Sesi Musiki Derneği, Divan Musiki Derneği, Gönül Bahçesi Musiki Derneği gibi korolarda kemani olarak yer alan Mustafa Kutval; keman öğretmenliğini de yaptığı Şehit Samet Saraç Halk Eğitim Merkezi Korosu ile Sosyal Hizmetler Çocuk Korosu’nun şefliklerini de yapmış.

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22