Cumali KARATAŞ


DURAN AYDIN´LA DÜNDEN BUGÜNE EDEBİYAT


/resimler/2019-6/28/1707347757865.jpg

Neyi nasıl söylemeliden hiç ayrı düşünmeği şiirin, var oluş, bir duruş biçimi, umutsuz insanın karanlıktaki türküsü olduğunu vurgulayan; yetmiş altıların ?Koza?sından ?Yaşam Sanat?a uzanan dergicilik emeğinin gölgesinde ?Yoklar Sahibi? ile ?Sonra Sesin Reyhan? gibi şiir kitaplarının arasına şiir, anlatı, anı/deneme türünde kitaplar serpiştiren Duran Aydın´la, edebiyat seyri üzerine konuştuk.    

Duran Aydın ismi bana 1987-88´lerin Yeni Adana gazetesi sanat sayfalarından bildik gelir? Zuhal Bayıldıran imzalı bir eleştiri yazısı sonucunda birbirimizi tanımadan, yayınlanan bir karşı eleştiri yazısını kaleme almıştık. Sonrasında, ?Söylem? yayın kadrosunda olduğu süreçte karşılaşmış, özellikle, birçok kitapları bulunan Çukurova eksenli isimlerin yanı sıra Duran Aydın´ın kitabı hakkında da yazmıştım?    

***Sevgili Duran Aydın, sanırım 20 yıl kadar önce çıkan   ?Hayatı Yeniden Denemeye? adlı şiir kitabınız için ?Agora? dergisinde bir yazı yazmıştım. Şimdilerde ise seçme ve yeni şiirlerinizin yer aldığı ?Sonra Sesin Reyhan?ı okudum. Şiirdeki, sanattaki güzelliklerin süreceğini umuyorum. Neler söylemek istersiniz bu konuda?

---Hayatı Yeniden Denemeye? 1998´de, ilk şiir kitabım ?Yoklar Sahibi?nden sonra ve Özgün Yayınları´ndan çıkmış, hakkında yazanlardan biri de siz olmuştunuz. Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi bütün sanat dallarında olduğunca şiir de bir uzun yol koşucusu olmayı gerektirir. Zorlu ve yıpratıcı, bir ömür şairini yakan bu aşkın sonu yoktur. Şair, eğer adamışsa hayatını ?Yoruldum,  benden buraya kadar? deme lüksünü kendisine tanıyamaz. ?Sonra Sesin Reyhan? Nisan 2019´da Abdülkadir Budak´ın yayın yönetmeni olduğu Yazılı Kâğıt Yayınları´ndan çıktı. Ondan bir yıl önce de Adana´da yayımladığımız Yaşam Sanat dergisinin bünyesindeki Aysad Yayınları´ndan ?Su Çatlağı? adlı şiir kitabım, 2018´in ocak ayında yayımlanmıştı.

/resimler/2019-6/28/1707507289322.jpg

***Şimdiye kadar yayımlanan kitaplarınız hangileriydi?

---İlki 1987´de Akdeniz Yayınları´ndan okura ulaştırılan ?Yoklar Sahibi?, bir şiir kitabıydı. Onu yukarıda da belirttiğim gibi 1998´de Özgün Yayınları´nca basılan ?Hayatı Yeniden Denemeye? adlı ikinci şiir kitabım izledi.  Sonrasında oldukça uzun sayılacak bir süre yalnızca ?okur? olarak kalmayı yeğledim, yazmadım. Bu ?kaçış?, 2013´te yayımlanan ve Trabzon´da çıkan ?Kıyı? dergisi/Nabi Üçüncüoğlu Şiir Ödülü´ne değer görülen ?Gölgemi Sildin Gölgenden?e kadar sürdü. Ardından, 2015 yılında Heyamola Yayınları Kent Kitapları/Adana Dizisi´ne yazdığım ?Hergele Yolu-İstiklal Mahallesi´nden Tozu Alınmış Yıllar? ve bir yıl sonrasındaki ?Anı-Deneme?lerimden oluşan NotaBene Yayınları´ndan çıkan ?Kirekör/Adanalı Yazılar? izledi. ?Su Çatlağı? 2018´de, ?Sonra Sesin Reyhan?  ise  2019´da yayımlandı.

***Kendinizi özetleme gibi bir derdiniz olmasa da, ?Yoklar Sahibi?nden, ?Sonra Sesin Reyhan?a dönüp kendinize baktığınızda şiirde durduğunuz yer ve şiirdeki değişiminiz adına hakkında neler düşünürsünüz?

---Denir ki, ?Şair ilk şiirinde doğrultusunu bilinçsiz de olsa belirlemiştir.? İlk yazdığım şiirlere bugünden baktığımda ?derdimin?  hiç değişmediğini, edebiyatı bugün de aynı kaygılarla bir varoluş biçimi olarak gördüğümü söyleyebilirim. İnsanı birey olarak ?insan? olmaya taşıyan şiir, umutsuz insanın karanlıkta türküsüdür. Şunu rahatlıkta belirtmeli ki  ?neyi söylemeli?yi ?nasıl söylemeli?den hiç ayrı düşünmedim. Bu soru hiç eskimeden, eksilmeden hep gündemimde oldu. 1980 öncesinde ilk gençlik çağlarımdaki coşku, bugün yazdığım şiirde daha durulmuş, yatağını bulmuş, ama yönünü, doğrultusunu belirlemiştir. Türkçenin sonsuz olanaklarını özgün imge yaratmakta daha bilinçli kullanabilme amacının her şair için zorunluluk olduğunu düşünürüm.

***Birkaç derginin yayınlanmasında bulunduğunuz için soruyorum: Bu duruşa dergiciliğin kattığı bir şeyler var mıdır?

---İlk dergilerimizi hayata geçirdiğimizde (Koza/1976; Düşün/1979), bugün aramızda olmayan anısı güzel Ahmet Fazıl Göktuğ, Ali Sönmez, Turan Altuntaş ve M. Nuri Ayvalı ağabeyler el vermişti biz gençlere. Dergicilik serüveninde sanmam ki yalnızca biz değil, dergiciliğe soyunmuş her şair/yazar birey kendi poetikasına uzak düşecek işlere kalkışsın! Bir söyleşide değindiğim gibi, çünkü dergicilik sonuçta kendi takımını kurmaktır. İçinde dönendiği kalıpları kırmanın, sesine ses katmanın başkaca yolu yoktur genç şair ve yazar için. Kendi adıma, dergiciliğimin şiirimle birlikte hayata tutunmamı sağladığını söyleyebilirim. Türkçemizin eşsiz tadıyla daha rahat soluk almamı, imge kurmakta sözcükleri yormadan, yıpratmadan kullanmamı dergiciliğe borçlu olduğumu düşünüyorum.

***1980´lerin başından bildiğim bir Akdeniz dergisi çabanız vardı. Ondan sonra da sürerek Yaşam Sanat´a kadar geldi sizdeki bu dergicilik emeği? Hangi dergilerin yayınlanmasında yer aldınız? 

---Sırasıyla, 1976´dan günümüze; Koza, Düşün, Akdeniz, Söylem, Turunç, Çağdaş Yaşam ve şimdilerde 42. sayısını çıkardığımız Yaşam Sanat dergilerinin yayımlanmasına emek koydum.

***Özellikle Anadolu´da dergi çıkarmak, sürdürümünü sağlamak kolay değil? Dergiciliğin sorunları konusunda neler söylemek istersiniz?

---Cemal Süreya, her ne kadar ?Dergiler bir gün batmak için çıkar.? demişse de, hemen ardından edebiyatımızın dergisiz de olamayacağını, kan dolaşımının ancak dergilerle sağlandığını vurgulamak için olsa gerek, ?Dergilerin, edebiyatın laboratuarı.? olduğunu sözlerine eklemiştir. Edebiyat dergiciliğimiz Cumhuriyet sonrasından günümüze kendi küllerinden doğarak kuşaklar boyu bayrağın elden ele geçmesini sağlamıştır. Nedenleri üzerinde yazan çizen herkesin aynı görüşte birleştiğini düşünüyorum; kendi varoluş sürecinin dergilerle taçlanacağını düşünür bütün genç edebiyatçılar. Öncelerde kolektif bir çabayla cep harçlıklarıyla çıkarılabilen ?matbu? dergiler günümüzde ekonomik koşulların zorlamasıyla artık çıkarılamaz bir noktaya gelmek üzeredir. Bunun yerine teknolojinin sağladığı olanaklar internet yayıncılığına, ?fanzin? ya da ?sanal dergiciliğe? yönlendirmiştir bu işe gönül koyanları. Gücünü bir kurumdan alamayan dergilerin önceden de olduğu gibi yaşama şansları çok azdır. 

***Şiir geçmişinizden aklınızda kalan nelerdir? Ne zaman şiir yazmaya başladınız? İlk yazdığınız şiir ile dergilerde yayımlanan ilk şiiriniz hangileriydi? Ayrıca bunu hangi dergiler takip etti? Yolun başındaki Duran Aydın´ı  bize anlatabilir misiniz? 

---İlk şiirimi ortaokulda, cezaevinde yatarken ölüm haberini aldığımız Hasan dayım için yazmıştım. Ardından Hürriyet, Kelebek gazetelerinde Ümit Yaşar Oğuzcan´ın hazırladığı ?Şiir Köşesi?nde buldum kendimi. Yazarak öğrenmeye çalışırken şiirimizin gerçek ustalarının farkına varmam edebiyat dergilerine yönlendirdi beni. Adana´da çıkan Koza dergisinden sonra Ankara, İstanbul dergilerinde yer bulmaya başlamam cesaretimi, coşkumu artırıyordu. Yapıt, Dönemeç, Ilgaz, Sesimiz, Saçak, Hakimiyet Sanat, Varlık, Yaşam İçin Şiir, Kıyı, Berfin Bahar, Türk Dili, İnsancıl, Akatalpa, Cumhuriyet Dergi, Milliyet Sanat, Sarmal Çevrim, Edebiyat Nöbeti, Sincan İstasyonu gibi adlarını buraya sığdıramayacağım sayıda dergide yazdım, yazıyorum. 

***Bir genetik özellik olup olmadığının yanı sıra; yetiştiğiniz ortam, çevresel etkenlerin sanatsal bağlamda bir etkisi oldu mu? 

---Bunu hep söylerim; mayası sanatla yoğrulmuş insan bir gün bir yerde bunu açığa vurur. Bunu elbette genetik özelliklere bağlamalıyız. Yetenek, çalışma, sabır ardından gelir. Yaşadığımız coğrafyanın, beslendiğimiz kültürün bizi bu çabada yalnız bırakmasını istemiyorsak çok boyutlu okumalara dalmalıyız. Dilimize saygı, sözcük dağarcığının günden güne zenginleşmesi yazdığımız ne ise, önünde sonunda göreceğiz ki başarıya çıkan yolları kısaltacak. 

***Şiirin sizdeki anlamı, önemi, tanımı nedir; şair kimdir?

---Bugüne kadar yapılan tanımlamalardan anladım ki her şairin kendine göre şiir açıklaması var. Benim için şiir bir var oluş, bir duruş biçimidir. Hayata bir ucundan tutunma, bir denizlik suyu bir avuca sığdırma olarak da açıklayabilirim şiiri. Şair, yazdıklarıyla ?hayır´ diyebilen, aşkı da öfkeyi de imgelerine yedirebilen insandır. Birçok yerde söylediğimi burada da söylemek isterim ki beni şiir kurtarıyor. Gecemiz tuzaklı, gündüzlerimiz kuşatılmışken hayatla baş edebilmeyi edebiyatın sağaltıcı gücünde buluyorum.

***Şiir ve yetenek konusunda neler söylemek istersiniz? 

---Önce yetenek derim? Sonrası yoğun çaba, emek, birikim, bilgi ve deneyim? Buna Türkçeye saygı ve sonsuz aşkı da eklemek gerek. Barış Erdoğan´dan bir alıntıyla ?Okumalar yazmanın önsözüdür.? görüşündeyim.

***Şiirin dışında ilgilendiğiniz bir edebiyat ve sanat dalı oldu mu?

---Yazmaya önce öyküyle başlamıştım. Sonra anladım ki kendimi şiirle daha iyi ifade edebiliyorum; yazdıklarımı okuyan arkadaşlarımın da yönlendirmesiyle şiire ağırlık verdim, şiirde yoğunlaştım. Ama deneme/anı/günlük türünde de zaman zaman yazmayı sürdürüyordum. Bu çabam bilgisayar ortamında sosyal medyayı yoğun olarak kullanmaya başlamamla daha sistemli, düzenli bir biçimde gelişti. Kitaplarımdan  ikisi düzyazı türündedir. İlki ?Hergele Yolu/İstiklal Mahallesi´nden Tozu Alınmış Yıllar? adını taşır. Bir Adana kitabıdır. Doğup büyüdüğüm mahalleyi, 45-50 yıl önceki Adana´yı anılarımla ve yakından tanıdığım dönemin insan manzaralarından harmanladım o kitapta. İkincisi ?Kirekör/Adanalı Yazılar?dır. Bölgemizde yetişmiş,  ama ünü ülkemizi aşmış, çağımıza damgasını vurmuş edebiyat-sanat insanlarını deneme-öykü biçimindeki yazılarımda işlemiştim; bu çalışmada onları bir araya getirdim.  2020 yılı içinde de ?öykülü denemeler? alt başlığıyla ?Yazdığın da Seni Sevecek? adlı bir düzyazı kitabımı daha yayımlamayı düşünüyorum.

***Bir şairin ya da sanatçının olmazsa olmazı olabilecek üç şeyi saymanız istense, öncelik sıralamasına göre neler sıralarsınız? 

---İlk sırada bir sanat insanının geçim kaygısını çözmüş olması gerektiğini düşünürüm. Çünkü boş mideyle insan okuyamaz, yazamaz. Sonrasında özlemini çektiğimiz, insanca yaşayacağımız bir dünyanın kurulabilmiş olmasını; en sonda da yazdıklarımızı okuyan insanların çoğalmasını?

***Bundan sonraki çalışmalarınızı nasıl sürdürmeyi düşünüyorsunuz?

---Teknolojinin sağladığı olanakları kullanarak günümüzde daha çok insana yakınlaşabildiğimiz, seslenebildiğimiz rahatlıkla söylenebilir. Her ne kadar ?Şiir kitabı yayımlamak kuyuya gül atıp yankısını beklemektir?se de, şiir kitaplarının okur sayısı günden güne azalsa da inadına şiir yazılıyor, yazılacak. Gördüğüm, bildiğim o ki insanlar şiirsiz olamıyor. Ben de şiirsiz bir yaşamı seçenek olarak hiçbir zaman düşünmemiş biri olarak, ömrüm yettiğince okumayı, yazmayı sürdüreceğime inanıyorum. Edebiyattaki uğraşımı dergicilik yönümle besleyerek bu dünyaya birkaç şiir armağan edebilirsem ne mutlu bana.

***Şiirle ilgilenen gençler neler duymalı sizden?

---Önce okumak, sonra okumak, sonra yine okumak? Çünkü yalnızca duyguyla yazılan şiir, şair olabilmeye yetmez. Yazdıklarımızı okuduklarımızdan aldığımız polenlerle besleyebiliriz. İçimizdeki ilk gün coşkusu hiç yitmesin istiyorsak, her yazdığımız şiirde yeni keşiflere çıktığımızı unutmamalıyız. Dilimize saygıyı yaşayan Türkçeyle yeni imgelerde buluşturabilirsek özgün  olabiliriz. Bencesi bu kadar. Daha çoğunu ustalarımız söylemiş. 

***Son sorum, sanatınıza katkısı olan edebiyatçıların olup olmadığıdır; sonrasında, beğendiğiniz, etkilendiğiniz şair, yazar ya da sanatçılar var mıdır?

---Olmaz mı; kimleri sayayım? Gözümü Nâzım´la açtım ben de? Onu Ahmed Arif, Enver Gökçe, Attila İlhan, Orhan Veli, Melih Cevdet, Cemal Süreya, Edip Cansever izledi. Günümüze varana yerli-yabancı yüzlerce ustadan beslendim. Etkilenmek, çoğu arkadaşa göre yanlış, olmaması gereken bir şey biçiminde algılanıyorsa da bence çok doğal. Herkes kendi sesini bulana kadar sevdiği, beğendiği şairlerden bir süreliğine etkilenebilir. Bu kaçınılmazdır.

***Söyleşi için teşekkür ederim. Sizin ayrıca söylemek istediğiniz bir şey var mıdır?

 ---Bu söyleşiye değer gördüğünüz için ben teşekkür ederim. Ne diyeyim; hayat şiire benzesin?

***Öyle olsun?

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00