Prof. Dr. Özer OZANKAYA


DİREN BODRUM; DİREN VE ÖRNEK OL!?


28 Eylül 2017 Perşembe günü Bodrum Belediyesi Kent Konseyi, UNESCO´ca ?Dünya Kültür Mirası?na aday yapılmış olan Bodrum Kalesi´nde AKP iktidarının, pek çok işinde yaptığı gibi, bilimi de, demokrasiyi de göz ardı eden, uzman sivil toplum kuruluşlarıyla gerekli ön araştırma ve danışmalar yapılmadan ivedilikle giriştiği ?onarım, eski-durumuna getirme? (restauration, restitution) çalışmaları üzerine geniş halk-katılımlı bir toplantı düzenledi.

Toplantıda söz alan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Emekli Müdürü Sayın Oğuz Alpözen başta olmak üzere çok sayıda mimar, mühendis, arkeolog, eski-eser-onarım uzmanı .. genç ve emekli ?Bodrum-sever?er, çok önemli eleştiri, katkı ve uyarılarda bulundular.

Bir toplumbilimci olarak beni, bir yanda Atatürk Cumhuriyeti´nin yetiştirdiği, gerçek güç ve kıvanç kaynağımız bu çok değerli insan varlığı, beri yanda AKP iktidarının tarih ve kültür varlıkları alanında da bu Cumhuriyet aydınlığını karartıcı tutum ve edimleri, derinden düşündürdü.

Bütün dünyanın ilgi odaklarından birisi olan UNESCO-korumalı Bodrum Kalesi´nin, gerekli özen gösterilmeden yapılmak istenen bu çalışmalar nedeniyle en az iki yıl ziyarete kapalı tutulması, ulus ve devlet olarak saygınlığımızı olumsuz etkileyebilecek başlıbaşına bir yanlış davranıştır, kanısındayım.

Buna bir de ?ziyaretçilerin mescit gereksinimi? bahanesiyle (oysa, kalenin hemen bitişiğinde büyük bir cami var!) Kaledeki tarihsel değerdeki kilise/cami´nin tapınmaya açılması yanlışı eklenecek olursa, Afganistan, Suriye, Irak´ta ? binlerce yıllık tarih varlıklarının dinsel bağnazlıkla yok edilmesi nedeniye bu uluslara yapılan barbarlık suçlamasının, zaten BOP ile parçalanmak istenen Türk ulusu ve Türk yurduna daha kolay ve daha yoğunlaşmış olarak yapılacağı kesin gibidir.

Oysa Türkiye Cumhuriyeti, bilime, sanata, özgürlük ve hukuk devleti düzenine saygı üzerine kurulmuş, uygar insanlığa örnek bir devlettir.

Bilim ve sanata saygı, ?ulusal bağımsızlık ve yurt güvencemizin, ulusal birlik ve güvenliğimizin? de güvencesidir.

Atatürk, daha Kurtuluş Savaşı sırasında, bu yaşamsal gerekliliğe dikkati çekmişti:

"Yabancılar kendi ekonomik ve siyasal çıkarlarını doyurabilmek için, aleyhimize icad ettikleri iki düşünceyi yürütmeğe başladılar: bunlardan biri, sözde, ulusumuzun müslüman olmayan ögeleri eşitlik ve adalet ilkesine göre yönetme yeteneğinde olmadığı; ikincisi de sözde, ulusumuz tümüyle yeteneksiz olduğundan, bahçe halinde girdiği yerleri yıkıntı yerine çevirdiği.

Birincisi ile ulusa kıyıcılık suçlamasında bulunuyorlar, ikincisiyle yeteneksizlik.

Eğer bu iki düşünce gerçekten doğru olsaydı, ulusumuzun bağımsız yaşamaya hakkı olduğu öne sürülemezdi.

Gerçekten kıyıcılık uygarlıkla bağdaşmaz. Yeteneksizlik de bağışlanacak bir şey olamaz. Çünkü uluslar ellerinde bulundurdukları toprakların gerçek sahibi olmakla birlikte, insanlığın vekilleri olarak da o topraklarda bulunurlar. O toprakların zenginlik kaynaklarından hem kendileri yararlanır ve dolayısıyla bütün insanlığı yararlandırmakla yükümlüdürler. Bu ilkeye göre buna yetenekli olmayan ulusların varlık ve özgürlük hakkına sahip olmamaları gerekir.

"Efendiler, hiçbir ulus yabancı ögelerin inanç ve âdetlerine milletimizden daha çok saygılı olmamıştır. Dahası, denilebilir ki başka din sahiplerinin dinine ve ulusluğuna saygı gösteren tek ulus bizim ulusumuzdur.

"..Aleyhimize yürütülen bu düşünceler yanlıştır; bu gerçeği tarih de mantık da ortaya koymaktadır.

" Efendiler, ulusal örgütümüzün bugün izlediği amaç yurdu bölünmekten ve ulusu tutsak olmaktan kurtarmaya yöneliktir. İnşallah yakın zamanda bu amacı elde ederek üstlendiği yurt görevini yerine getirecektir.

"Ama görevini bitirmiş olacak mıdır? Bence bundan sonra da yurt ve ulusa karşı pek önemli görevimiz vardır. Kısaca söylersek, iç işlerimizi düzeltip uygar uluslar arasında etkin bir öge olabileceğimizi eylemli olarak kanıtlamak gerekir. Bu amaca ulaşabilmek için siyasal çabadan çok toplumsal çabaya gerek vardır."

BOP eşbaşkanlığını üstlenmiş AKP yöneticilerinin izleyegeldikleri politikalar ve uygulamaları, ne yazık ki, Türk ulusu aleyhine yürütülen o yanlış düşünceleri yeniden hortlatıcı niteliktedir!

Her köşesi Atatürk resimleri ve anıtlarıyla bezenmiş olan Bodrum, direnmeli ve direnmenin bir simgesi olmalıdır!

BODRUM AŞIRI VE GELİŞİGÜZEL YAPILAŞMAYA DA ARTIK DİRENİP "DUR!"DİYEBİLMELİDİR!

Yüce Atatürk´ümüzün yukardaki yaşamsal önem taşıyan uyarısı, başta belediyeler olmak üzere her kurum ve kesimiyle Bodrumluları, aşırı ve gelişigüzel yapılaşmaya da artık "Dur!" demeye, her yılın en az 7-8 ayı boş kalan onbinlerce yapıya yenilerini eklemekten sakınıp, var olanları uygar ülkeler gibi "devre kullanım"ı vb. yollarla değerlendirerek, tüm ulusumuzun, gelecek kuşaklarımızın ve bütün insanlığın hizmetinde kalması gereken tarım topraklarının, zeytinlik ve narenciye bahçelerinin, ormanlık alanların, altı-üstü tarihsel varlıklarla dolu olan bütün ulusal zenginliklerimizin, daha çok yokedilmesine de direnmeye ve yıkım demek olan bu yanlış gidişi önlemeğe de çağırmaktadır, kanısındayım!

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00