Cezmi DOĞANER


DEĞİŞEN CHP NASIL OLMALI?(2)


Sosyal demokrasi her şeyden önce; ideolojik, politik, çağdaş ve ?devrimci´ yaşamı kendine temel alan -ve de uluslararası boyutu olan bir yaşama biçiminin idealize edilişidir. Dolayısıyla, ?Sosyal Demokrasi´ özü itibarıyla topluma karşı sorumluluk bilincini gerektiren ve bu düşünden hareketle, siyasal ilkesi olan politik bir tavır alıştır?

Bugün ülkemizde yaşananlar; laik cumhuriyet, özgür ve katılımcı bir toplum, adil bir gelir dağılımı olan, sosyal devlet, insanca bir düzen ve çağdaş bir Türkiye isteyenler içindir. Üzücü de olsa, bu istemleri CHP açısından yepyeni bir başlangıç fırsatı olarak, halkın ve CHP örgütünün önüne koymak durumundayız. CHP´de ki siyasal bütünlülük kadrolara rağmen degil de, toplum dengelerinin alabora olduğu bir süreçten geçildiği bugünün Türkiye gerçeği idrakiyle bir siyasal tavır alış gerekiyor!.. Klişe bir vurgu gibi gözükür olsada; günümüz ?Sosyal Demokrasi´nin ev övedi bir ikinci ?Kuvayi Mili´nin zorunluluğu kapı eşiğinde bakıp duruyor. Diger bir ifadeyle; toplumun ve onun örgütsel üst yapısı (CHP)  acil görevle bir ?Kurtuluş Mücadelesi´nin yeni versiyonu ile karşı karşıya kalmıştır.

Türkiye´de devlet egemenliği ?Cumhuriyet´ karşıtı bir siyasal iktidarın oyun alanı olmuş, istediği şekilde topu kullanıyorlar. Artık, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" değil, "Egemenlik kayıtsız şartsız siyasi iktidarın olmuştur". Ata binnen köprüyü geçmemelidir. Siyasi iktidarın, parlamento ile hükümetten oluştuğunu, bu ikilinin de seçimi kazanmış siyasi parti mensuplarınca oluşturulduğunu hatırlarsak, daha da vahim bir durumla karşı karşıya olduğumuzu görürüz: "Egemenlik kayıtsız, şartsız seçimi kazanan siyasi partinindir," Hatta, ?siyasi parti genel başkanındır.? Egemenlik kayıtsız şartsıt milletindir´ esprisi parti devleti tarafından hoyratca tüketilerek kullanılmaktadır. Batı demokrasilerinde ?çoğunluk´ iktidarı, ?halk iradesi´ söyleminin tersine bir işlev görmektedir. Yani, demokrasilerde, mevcut (Türkiye´de kinin tersine)  iktidarın aksine; ?yönetim çoğunluğun değil de, çoğulculuğu temsil eden bir iradenin bütünüdür´,  anlayışı geçerlidir!..

?Mark Rutte, (?) seçim sonrasında çoğunluğu sağlayamadığımız için; iktidarı Liberal, Muhafazakar ve Sosyal Demokrat´larla yapmayı tercih ederim. Çünkü toplumda birlik ve bütünlüğü sağlamanın en doğru bunun olduğuna inanıyorum?, der. (NU.nl.Hollanda, 20.06.2017). Mark Rutte, üç dönem Liberal Parti´den Hollanda Başbakanı ve şu an mecliste en büyük parti ve kendisine hükümet kurma çalışmaları verilmiştir.

Yukarıda ki alıntıdan da anlaşılacağı üzere, ?halk iradesi´ bir partinin başvurduğu tüm anti-demokratik yöntemlerle iktidar ve güç şarhoşluğu değildir ? ama toplumu temsil ve birleştirmenin uygar sanatıdır.

Umudu büyütme zorunluluğumuz vardır?                                                                    

Çünkü halk kendi yönünü kendi belirlemeli, tıpkı Batı demokrasilerinde olduğu gibi. Onbeş yıldır çağdışı gerici politkaların dayanılmaz acısını çeken Türkiye halkı, solu iktidara getirmeye hazırlamak zorundadır. Tarih demokrasiden ve onun temsilcileri olan hep sol düşünden yana olmuştur. Bu nedenle geleceğe dair hep umutluyuz ? umudu büyütmek zorundayız!..

CHP kendi tarihsel misyonuna sahip çıktığı oranda, kendini ?yenilemiş´ ve kendi ?değerlerine´ uygun, tabanını kucaklayıp harekete geçirecek ? böyle bir kadro ile genel seçimden başarı ile çıkacağı düşüncesi kamuoyunda vardır.

Gün geçtikçe CHP´ yi çare olarak görenler artıyor, Tükiye´yi kucaklayacak, barışı ve kardeşliği yeniden yaşama geçirecek bir misyonu yerine getirebilecek tek kale- kuruluş durumundadır. CHP´nin Sosyal Demokrasi anlayışı: İnsanı sömüren, ezen, özgür gelişmesini ve yaratıcılığını engelleyen, onu ürettiğine, işine ve yaşadığı topluma yabancılaştıran sistemlerin yerine; Sosyal Demokrasi sürecinde insanı tüm baskı ve engellerden kurtarmak, onu gelişen düzeyde özgürce düşünme, kişiliğini geliştirme ve kişi onuruna dokunulmamasının güvence altına alınmasını sağlamak olmalıdır.

Sosyal Demokrasinin temel çıkış düşüncesi olan - ?insanı her türlü sömürü ve baskıdan´ kurtarmayı ön planda görür. İnsan en yüce varlıktır, tüm uğraş insan için ve insan hizmetinde olmak zorundadır. İnsan hiç bir düşüncenin aracı olamaz, aksine insan amaçtır, herşey onun aracıdır. CHP çoğulcu, özgürlükçü ve eşitlikçi bir siyasal düzeni temel koşul olarak kabul etmiş ve etmeye de devam edecektir. CHP´ nin öncelikli hedefi: Yoksullukla savaş, sosyal bir devlet kurmak, adil bir gelir dağılımı sağlamak - işsizlikle etkin bir savaşım ve tam istihdamı gerçekleştirmek, servetin bir azınlık elinde yoğunlaşmasını önlemeyi amaç edinmektir. CHP´nin temel ilkesi de budur ve bu olmalıdır. CHP´de parti, kadro ve halk ilişkileri bir ?ağa - maraba´ ilişkisi olmayacaktır. Bir yandan Cumhuriyet´in yok edilmişmiş temel değerlerini, kurum ve kurullarını yeniden inşa etmeyi, öte yandan da demokrasiye yeniden kol kanat gererek, CHP´yi en kısa sürede halk katmanlarında daha pekiştirmek ve siyasetin umudu durumuna yükseltmek gerekmez mi?

Bu anlayşla, CHP´de ki değişim ve yenileşme yalnızca CHP´nin değil, Türkiye´nin geleceğini de etkileyecek, şekillendirecektir -ve yönlendirecektir. CHP, tarihinin her döneminde çağdaşlığın, yeniliklerin, demokrasinin öncüsü olmuştur, olmaya da devam edecektir. Ülkenin kaderi hep CHP´ce belirlemiştir. CHP´yi konuşmak; gelecek güzel ve umut dolu Türkiye´yi konuşmak demektir, ve de çağdaş gelecek Türkiye´yi dünyada ki demokrasi ve dünya medeniyetiyle entegre olmayı konuşmak demektir...

 

Ayhan Bah Tuğsuz
30.06.2017 11:50:59
Sevgili dost, Eline, usuna sağlık ama pratiğimiz hala bu dediklerinden çok uzak ve parti yönetimi bunun farkında değil ! Ya da bilerek yanlış işler yapılıyor ! Umarım bizi duyarlar !

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04