Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


CİN-2


Herkes Ali´ye bakıyordu. Ali biraz utanır gibi oldu. Yengesine baktı. Boynunu büktü. Yengesi de yanına yaklaştı, gülümsedi.

?Sen bugün burada kal. Sana yatak hazırlayayım.?

?Yok.? dedi Ali. ?Ben eve giderim.?

?Korkarsın yolda. İn olur, cin olur. Gel burada kal.?

?Yok, yok? dedi Ali. ?Ben gideceğim.?

Ayakkabısını giymeye başladı. Yengesi bu arada içeri girdi. Bir tabağın içine bir şeyler koydu. Cebinden biraz da para çıkardı. Ali´ye uzattı.

?Kusura bakma yavrum.?dedi. ? Seni ben eğledim. Korkacağını bilmedim. Eğer korkarsan burada kal.?

?Yok, giderim? dedi Ali.

Torbayı aldı. Bayağı ağırdı.

?Size iyi geceler? dedi.

Merdivene doğru yürüdü. Etraftaki evlerde ses seda yoktu. Birkaç köpek sesi vardı. İnsanlar uyumuşlardı. Ormana girene kadar yol düz ve taşsızdı. Sadece ayaklarının sesi duyuluyordu. Ormana girerken içine bir korku düştü.

 ?Korkmamalıyım? dedi. ?Korkacak ne var, olsa olsa bir köpek olur.?

Adımlarını attıkça arkasında sanki bir adım daha atıyordu. Ormana girdi. Her taraf sessiz ve karanlıktı. Koşmak istedi, vazgeçti. İçinden türkü söylemeyi denedi. Fakat sesi kendisine yabancı gibiydi. Arkaya bakmak istedi. Döndü, epey uzaklaşmıştı. Herhangi bir şey olsa geri dönemezdi. İlerde çukur gibi bir yer vardı.

?Burayı geçersem, gerisi kolay? dedi.

Orası kayalıkların arasında kalan ve etrafı görünmeyen bir yerdi. Gündüz bile oradan geçmeye korkardı. Oradan gerisi açıktı. Biraz ilerde dere vardı. En zor olanlardan biri de dereydi. Kayalıkların arasına girdi. Etrafa bakmamalıydı. Adımlarını attıkça etraftan sesler geliyordu. Sanki her taşın arkasında birileri kendisine ıslık çalıyordu. Koşmak istedi. Koşamadı. Ayakları birbirine dolaşıyordu. Nefesini bile çıkarmaya korkuyordu. Canavarları düşündü. Koyunları nasıl yemişti. Gözünün önünde canavarlar, sırtlanlar, kaplanlar, hatta porsuklar canlanmıştı. Kendisine saldırdı saldıracaktı. Neyse ki çukuru geçmek üzereydi. Açık yere birkaç metre kalmıştı. Koşmaya başladı. Koştukça arkasında küçük bir şey görünüyor, sonra kayboluyordu. Biraz dinledi, ses seda kesildi. Tekrar yürüdü, ses yine başladı. Tekrar geri döndü. Korkutmak istedi. Hiçbir şey yoktu. Bu arada dereye doğru yaklaşmıştı. Derenin üst tarafına doğru ormanlıktı. Alt tarafında, taşlar ve boş alanlar vardı. Tam derenin içine varınca yukarıya doğru baktı. Bir ışık yanıp yanıp sönüyordu.  Bir insan olamazdı. Bu saatte burada insan ne gezerdi. Bir böcek olabilir düşüncesiyle ona doğru yürüdü. Kendi yaklaştıkça ışık uzaklaşıyordu. Bir baktı ki, yaklaşık otuz metre kadar yoldan uzaklaşmıştı.

?Aman.? dedi. ?Bana ne ışıktan. Belki Amerikalılar. Belki de Ruslardır.?

Geri döndü. Yola kadar indi. Yaklaşık yirmi beş otuz metre yürümüştü ki, karşıdan bir ayak sesi duydu. Bu hayal değildi. Gerçekten ileriden bir ayak sesi geliyordu. Hemen yolun üstüne çıktı. Büyük bir ağaç vardı. Arkasına saklandı. İlerideki karaltı kendine doğru geliyordu. Tam yanına yaklaşıyordu ki, yola doğru çıktı.

?Kimsiniz?? diye bağırdı.

Bağırmasıyla birlikte bir çığlık sesi yeri göğü inleterek Savrun çayına doğru koşmaya başladı. Öyle koşuyordu ki, Ali bile koşmasına hayret ederek; ?Allah, Allah.? demekten kendini alamadı.

Artık korkmuyordu. Evine gelmek üzereydi. Hatta köpekleri Karabaş´ın sesi duyuluyordu. Karabaş kendisinin geldiğini anlamış, yanına kadar gelmişti. Ayaklarına dolanıyor, durmadan elindeki torbasını kokluyordu.

Sabah kalktığında Babası ile Anası çorba içiyorlardı. Ali kalktı, yüzünü yıkadı. Çorbasını içti. O gün akşama kadar durumu kimseye anlatamadı. Akşamüzeri tarlanın kenarındaki ağacın dibinde bir sürü insan vardı. Yanlarına yaklaştı. Tosunların Cebbar´ını doktora götürüyorlardı. Kimisi;

?Taştan düşmüş.? diyor.

Kimisi de;

?Cin çarpmış.? diyorlardı.

Yanına yaklaştı, yüzüne baktı. Gözleri durmadan açılıp kapanıyordu. Dili tutulmuş zor konuşuyordu. Durmadan; ?Ciin, ciin, ciin? diye bağırıyordu.

Ali onun durumunu görünce gülmeye başladı. Doğru amcasının oğlu Veli´nin yanına gitti. Akşamki olayı anlatmak istiyordu. Yanına geldi, hala gülüyordu. Amcasının oğlu neden güldüğünü anlamaya çalışıyordu. Öğrenince o da gülmekten kırıldı. Ali rahatlamıştı. O günden sonra Cabbar´ın adı ?Cinli Cabbar? oldu. Duyan herkes gülüyordu.

 

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51