ALİ TAŞ ADN.


“ÇAVUŞKUŞUNUN TÜRKÜSÜ”(*)


İnsancıl dergisi, İnsancıl Yayınları ve İnsancıl Atölyesi’nın Cengiz Gündoğdu ile birlikte kurucusu olan Berrin Taş’ın “İnsana Gecikmeden”, “İnsanın Ayak Sesleri”, “Bir Kenti Ağlıyorum”, “Işığa Doğrulum”, “Aşk:Yeni İnsanın Dili”, “Karanfil Alevleri”, “Cehennem Şiirleri”, “Bir Çift Martı Görmüştü Çocuk”, “Peluşko”, “Gelecek Ağacı”, “Zamanın Hırçın Soluğu”, “Fırtına”, “Değerler Kitabı:Güzele Şarkı”, “Akşam Yalnızlığı”, “Bir Kenti Ağlıyorum”, “Karanfil Alevleri”, “İnsana Gecikmeden” ve “İnsanın Ayak Sesleri” adlı kitapları yayımlanmış. Baha Çıtakoğlu kitapta yer alan, dizelerle bütünleşen fotoğraf seçimini yapmış.
“Çavuşkuşunun Türküsü” adlı kitap, Çavuşkuşunun Türküsü” ve “Burda Yaşıyorum “ adlı bölümlerden oluşmaktadır. ”Çavuşkuşunun Türküsü” adlı bölümde aynı adı taşıyan senfonik bir şiirin sonunda “Çavuşkuşunun Türküsü’ne İlişkin…” adlı bir yazıyla da öyküselliğine değinilir. “Burda Yaşıyorum” adlı bölümde ise ”Ben Sizin Aşklarınızı da Bilirim”, “Somalı Kadınların İsyanı”, “Ermenek 28 Ekim 2014”, “Özgecan Ağıdı”, “Barışa Çağrı”, “Burda Yaşıyorum” ve “Ağla Türkiyem” adlı şiirlerinden oluşur ki, “zamanın kerpeteni”ni de kullanan bu bir kadın hareketidir:
bırak küflensin durduğu yerde
seni yokluğa yazgılı kılan ne varsa
bırak tutma avuçlarında sımsıkı
zamanın kerpeteniyle çekme
yaşamını törelerin kucağına (s.29)
Şairin dört yıllık bir emekten söz ettiği, değişik kadın tiplerinin kitapta yer alması nedeniyle, yayımlanmadan önce İnsancıl Atölyesi’nde okuma tiyatrosu yapıldığı belirtilen ”Çavuşkuşunun Türküsü”; “İnsancıl Atölyesi” işleviyle, bir yerde dramatik bir şiir çağrışımının etkin olduğu, kendi öznesinin sezgilerinin de duyumsandığı kadın çoğulcu duyarlılığına yönelik taşıdığı destansı havada pastoral bir eglog ya da didaktik şiir havasını aramaktan öte asıl olan burda şairin yer yer karşılıklı söyleşi havasını taşıyan, kendi ben’i üzerinden çoğulcu bir kadınsı söyleme insancıl duygulanımıyla erişebilme çabasıdır. Tarihsel ve evrensel boyutlu olarak heykellerle de bu çoğulcu söylemin kapısını aralayan Berrin Taş’ın; çabasının kıvılcımını da, şairle acıyı özdeş bir koşutta işleyen “…/susturamam yangınımı/…”(s.3) adlı dizesinden sıçrar ki “Hey kadın/ne oturursun çocuk parkında/… sorusuyla başlar…
bir küfeye yüklenmiş
çocukluğun mu geçer bakışlarından
bir zamanlar
beşikte salladığın
kızın mı geçer (s.1)
Şairin parktaki banktan çıktığı şiirsel yolculuğu törelerle, yalanla, şiddetle tarihsel bir evrensellik kazanarak Antik Yunan’a, insandan heykele/heykelden insana uzanan yaşam izlerini sorgulamanın yanı sıra, heykeli bir kadın savunuculuğu konumuyla, heykel sevdasıyla yaşama katmaya dönüşür…
Heykelci Antik Yunan’da
yaşamı koruyan demekti
yitip gideni toprağa karışanı
durdurup saklamaktı görevi (s.13)
Berrin Taş’ın tekilden tümele uzanan kadınsı duyarlıklara yönelik yalın, şiir dilinde olanaksız kılınan yaşamsal değerlerin, kadın eliyle gönendirilecek nokta ve düzeyinin işaret edildiği de görülür.
O parmaklar ki
Aşkın gönendiren sıcaklığıyla
yücelebilir yüceltebilirdi
insanlığın sevecen görkemiyle
buluşturabilirdi dünyayı (s.23-25)
Berrin Taş, zaman gezginliğindeki kadınsı söylemini “yık da gel/tarih ayağa kalkmış kadını bekliyor/yüceltmek için sonsuz gecede.”(s.30) dizeleriyle ”Çavuskuşunun Türküsüne” son verirken; evrensel dolaşımındaki hümanistçe bir yaklaşımla sözü, “Somalı Kadınların İsyanı” adlı şiirde ”…/ekmek parası uğruna girilen mezar/oğlanın kulaklığı kızların okul parası/…/çocuklarına getirdiğin bedeli ağır ekmek/…”(s.41) adlı dizelerle kömüre getirir ki, “Ermenek”in de yer bulduğu bu dizeler bir ülke gerçeğidir.
“…/dağlardan akan suyumdun/çağlayanımdın kurakta” diye sonlandırdığı “Özgecan Ağıdı”(s.46-47) ile “Barışa Çağrı” (s.49-50) ve “Burda Yaşıyorum”(s.51-55) adlı şiirlerinde barışı şakımaktan ve “insansız mevsimler”den söz eder Berrin Taş… Halkı “…/inin inim inildedi halk/acımasız sopası altında kapitalin/…” dizeleriyle aliterasyonel bir kıpırtıyla girdiği yaşam gerçeklerine gönderme yapıp; Berkin’den HES’lere yöneldiği eleştirelliğini:”…/geleceği çağırıyorum/insanlığımı unutmadan” (s.55) dizeleriyle noktalarken “Memleketimden İnsan Manzaraları”nı yadsımayan bir duyarlılıkla “Ağla Türkiye’m” (s.56/57) dizeleriyle sonlandırır “Çavuskuşunun Türküsü”nü.

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00