Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı´na katılan şairlerimiz, yazarlarımız vardır. İlk aklıma gelenler Nazım Hikmet ile Vâlâ Nurettindir. Yanlış anımsamıyorsam, adını anımsamayacaüğım bir şairin de Kurtuluş Savaşı´na katılması uygun görülmemiştir. Bununla birlikte Ruşen Eşref Ünaydın ve Halide Edip Adıvar da Kurtuluş Savaşı konusunda önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Peki bizde durum böyleyken, ne ilgisi varsa, Çanakkale´yi kendi Kurtuluş Savaşı´na çeviren ulusal duygularının (olsa olsa bunun adına Haçlı Savaşı denir ki; yüzyıllar önce defalarca yaşanmış olsa da, yakın tarihte bunu denemek de istemişlerdir.) coşkusuna kapılan Çanakkale´deki düşmanlarımız içerisinde hiç mi şair, yazar yoktu?.. Vardı elbet? Bunu da bir yazarımız yeterince yanıtlıyor *
Dedik ya Haçlı Seferleri?
İkiz Kuleler yerle bir edildiğinde bu ruha hemen atlayan ABD Başkanı George Bush olmuş, bir anlamda da pskolojik denetimsizliğinin bir apansız sonucu olabilecek o ilk sözü söylemiş o an duyduk duymadık dermeyin de dercesine: ?Haçlı Seferleri başlamıştır!? derken.
Mevlüt Uluğtekin Yılmaz , Çanakkale için hazırlanan İngiliz ordusunun adının, ?tarih tekerrürden ibarettir? sözünün altını çizercesine ?Haçlı Ordusu!..? olduğunu belirtip, kaynak olarak da, İngiliz komutan Sir Ian Hamilton´un anılarını işaret ederken; aydınlarla gazetecilerin de aynı kafada olduğunu ve örneğin, Sunday Times Genel Yayın Yönetmeni E. Ashmead Bartlette´nin gazetede ki yazısındaki bnu takıntısına iaşret ediyor:
?Bir İngiliz savaş gemisi Boğaz´ı geçtiği anda Avrupa´da Türk devletinden iz kalmayacaktır. Batı, son Haçlı seferinden beri ilk defadır ki Doğu´ya yönelmiş bulunuyor. Hirirstiyanlık dünyası; Fatih Sultan Mehmet´in, 29 Mayıs 1453 uğursuz tarihinde Bizans İmparatorluğuna indirmiş olduğu darbenin öcünü almak için toptan harekete geçti.?(*)
Şimdi orda, ??Boğaz´ı geçtiği anda?? diyor? Geçse de nereye kadar gittiği önemli? Çanakkale sırtları yedi bitirdi yüzyılın Haçlı orduılarını. Umdukları olmadı sonuçta? 250 bin Mehmetçiği şehit veren Türk savunması canı pahasına kurdu savunmasını, bir adım öteye adım attırmadı ve Çanakkale´nin geçilmez olduğunu kanlı bir şekilde öğretti Haçlı ordusuna.
Yaşanan somut örnekleriyle; düşmanlıklarla, dostlukların, zalimlikle insanlığın bir ortak duygu olarak savaş alanına sürüldüğü Çanakkale tarihin bir ibret destanıdır.
