Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


ÇANAKKALE GEÇİLMEZ


Savaş henüz başlamamış ancak tüm emareler, gelecek olan savaşın yerini ve istikametini göstermeye devam ederken, Sofya Askeri Ataşeliği görevini yürüten dinamik, vizyon sahibi bir subay, ısrarla yazmaya devam ettiği dilekçeleriyle, kaçınılmaz görünen muharebelerde aktif görev almak için çaba sarf ediyordu. Çanakkale Savaşları başlarken, 27 Ekim 1913´ten itibaren Sofya´da Askeri Ataşe olmasına rağmen, bu mücadelede görev alma isteğiyle doluydu ve girişimleriyle, bölgede bir birliğe atanmak için üstlerini zorluyordu. Bu maksatla birçok girişim yapmıştı. Bu subay Yarbay Mustafa Kemal´di.

Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı başladığında derhal Harbiye Nezaretine başvurarak, aktif görev almak istediğini belirtti. Salih Bey´e yazdığı bir mektupta; ?Bir vazifeye tayinim için Harbiye Nezareti´ne yazdım. Burada iki buçuk bilgi edineceğim diye askeri ataşelikte kalmak istemediğimi ve millet ve memleketimin büyük bir mücadeleye hazırlandığı bir sırada, benim de herhangi bir kıtanın başında bulunmak istediğimi bildirdim. Ve eğer herhangi bir sebeple memlekete girmeme müsaade edilmeyecekse, açıkça bana yazmalarını ve benim de ona göre başımın çaresine bakacağımı da ilave ettim.? diye yazar (L.Erdemir-K.Solak, Çanakkale Muharebelerinin İdaresi). Bu ısrarlı istemi karşısında sonunda görev verilir. Mustafa Kemal, 20 Ocak 1915´te, Tekirdağ´da bulunan, 3´üncü Kolorduya bağlı 19´uncu Piyade Tümen Komutanı olarak atandığında, bu birliği, Harbiye Nezaretinde bilen yoktur.

Ancak, gelişmeler 3´üncü Kolordunun Gelibolu yarımadasına kaydırılmasına vesile olur ve 19´uncu Piyade Tümeni, Kolordu ihtiyatı olarak Eceabat bölgesinde konuşlanır. Tümenin yeni konumu ve komutanı olan Yarbay Mustafa Kemal´in muhteşem vizyonu, burada yaşanacakları, tarihe , ?Çanakkale Geçilmez? olarak kaydedecektir.

Strateji dehası ve vizyonu ile bölgede birlik komutanı olarak görevlendirilmesini sağlayan Mustafa Kemal, büyük bir liderlik örneği sergileyerek, Conkbayırı´nda savaşın kaderini değiştirirken, imkânsızlıklar ve çaresizlikle geri çekilen askerlere, büyük bir dirayetle, şu tarihi emrini verir, ?Ben, size taarruzu emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelebilir!? (M.Kalca, Tarihteki Ünlü Komutanlar-Liderler.) Bu yerinde ve zamanında verilmiş anlık emirle, savaşın kaderi bir anda değişir. Aynı deha, 8 Ağustos 1915 günü, Anafartalar´da İngilizlerin taarruzları gelişerek, Conkbayırı´nın etekleri düşmanın eline geçtiğinde, durumu değerlendirerek, Ordu Komutanlığı ile temasa geçip, derhal taarruz edilmesini teklif eder. Taarruzun kim tarafından yapılacağı sorulduğunda, bütün kuvvetlerin emrine verilmesini ister. Ordu komutanlığından, ?Bu kadar kuvvet çok gelmez mi?? sorusuna, tereddütsüz, ?Az bile gelir.? cevabını vererek, bir komutanın en önemli vasfı olan sorumluluğu üstlenme özelliğini, tereddütsüz gösterir.

Muharebelerin sona ermesinin ardından, Birleşik Krallık Meclisi karışır. Çanakkale Seferi Kuvvetler Başkomutanı General Ian Hamilton ve diğer generaller savaş sonrası İngiltere´ye dönmüştür, Mecliste, yenilginin nedenini anlatmaya çalışır. Bu önemli ve tarihin seyrini değiştirecek olan yenilgi karşısında Kabinede sert tartışmalar olmuş, muhalefet lideri, Hükümetin ve komutanların hesap vermesini istemiştir.

General Hamilton kürsüye gelir. Kendisine yöneltilen; ?Yenilginin hesabını veriniz. Yenilmeyen, İmparatorluk donanmasının mermileri mi bitti, niçin o Gelibolu Yarımadasını ateşle kaplamadınız? Hasta adam dediğiniz bir ordu önünde perişan oldunuz. Bu lekeyi temizleyiniz.? sözleri üzerine, General Hamilton söze başlar. ?Lordlarım, biz görevimizi yaptık. Binlerce ton mermi attık. Yaptığımız hesaba göre, donanmamız, Gelibolu Yarımadasına dağ-dere-tepe 1 inç (2,54 Cm.) kalınlığında çelik bir levha ile kaplanacak kadar mermi attı. Ancak, ne yazık ki ölüme Allah Allah sesleriyle koşan bir Türk askeri ve çok iyi sevk ve idare eden, bir komuta heyeti vardı. Biz ne yapabilirdik? der (S.Akgül-A.Güler, Atatürk´ün Düşünce Dünyası). Bu sözler esasen orada yaşananları ve karşılaşılan direnişin kahramanlık boyutunu çok iyi anlatır.

Ve Lloyd George Birleşik Krallık Meclisinde yaptığı bir konuşmada, ?Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahi, çağımızda, Türk milletine nasip oldu. Mustafa Kemal´in dehasına karşı, elden ne gelirdi?? (A.Güler, Dehanın Kodları) dedikten sonra istifa etmek zorunda kaldı.

Savaşın ardından, Dünya Harp Tarihine altın harflerle, ?Çanakkale Geçilmez? kaydı düşülürken, Türk Milli Mücadele efsanesi de bu savaşla, ölümsüz liderini, Mustafa Kemal Atatürk´ü tanıdı.

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,16
  • EURO

    35,17% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2243,92% 0,03
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00