Ahmet DUMAN


Bir Yerel Seçim Daha Yaşıyoruz.


Zaman dediğimiz kavram sonsuz bir enerjiyle ve bir değirmen işgüzarlığı ve tekdüzeliğiyle ömürlerimizi öğütüp duruyor. Bazen bundan çok yakınır insanoğlu; çünkü yaşlanmak dediğimiz o önüne geçemediğimiz sakatlığımız ilerlerde ilerler. İhtiyarlarız?

Zamanla yarışan ve bazen de zamana karşı direnebilen hatta önüne bile geçebilen bir organizma var mı acaba? Var, doğal olarak var. Fakat bu çok zor bir şey! Nasıl önüne geçebiliriz zamanın?  

Doğal yaşamı süresince tek başına insan böyle bir olanağa asla sahip değil. Ancak toplumsal örgütlenme kendini bu yıpranmaya karşı koruyabilir. Ama bir koşulla: İyi örgütlenerek! İyi örgütlenmediği durumda hem kendi kendini hem de bireyi yıpratıp yok etmeye devam eder. Çünkü zamanı durduramıyorsunuz. O nu ancak kullanabilirsiniz.

Yaklaşık beş yıl önce tam da bu günlerde yine yerel seçim sath-ı mailinde* bir yazı yazmışım (Yeni Adana, 11.03.2014). Bu yazımın bir bölümünü aşağıya aldım, eğer bu gün yine yerel seçimlerle ilgili bir yazı yazacak olsaydım herhalde bunları yazardım.

?Geçen 5 yıl içerisinde kentlerimiz daha yaşanabilir bir niteliğe geldi mi? İmar yolsuzlukları azaldı mı? Yollarımız daha yürünebilir kaldırımlarımız daha düzenlimi? Belediyeler kentlilerle birlikte yönetiliyor mu? Kentlileri bir yana bırakalım, sivil toplum kuruluşlarını dikkate alan var mı? Aksine Sivil Toplum Kuruluşlarını ve meslek odalarını siyasal iktidarın güdümüne almak için çok ciddi çabalar var. Çevre kirliliğine, doğaya, tarihsel ve kültürel dokuya karşı duyarlı yaklaşımlar oldu mu? Beş yıl önce verilen sözlere baktığımızda kentlerin her biri ormanlık alanlar kadar ağaçlandırılmış olmalıydı. Bırakın ormanı, kentlerde kalan birkaç ağacı yeşil alanı yok etmek için bir çaba yok mu? Hangimizin belediyelerin yaptıkları akçalı işlerden dolayı yüreği rahat? Kim imar düzenlemelerinin şaibesiz olduğuna inanıyor? Tutturmuşuz ?yargıdan aklanmış? lafı geveleyip duruyoruz. Kamu vicdanı diye de bir şey var. Geçen beş yılda kamu vicdanında aklanabilmiş kaç belediye sayabilirsiniz? Belki bir elin parmakları kadar çıkar. Yeter mi?

Anlamaya çalışıp bir türlü içinden çıkamadığım şey; bunca iyi niyetli, dürüst, çalışkan, kentine aşık, yerel yönetimin kitabını yazabilecek, yaklaşık 200 bin kişi içinden seçtiklerimiz neden bu hale düşüyor ya da düşürülüyor??

Uzun sayılabilecek bir yazı, bazı öngörülerim de var; öngörülerimden birini ?eğer beş yıl sonra yine bir seçim olursa? sorusuyla vurgulamışım. Bir öngörüm daha var ki o bölümü buraya almak gerekiyor:

??Milli irade? kavramının, bu kadar çok kullanılmasına karşın, bu kavramın demokratik ve yaygın bir biçimde kullanılması yerine tüm yetkilerin bir kişi tarafından istenildiğine ve önemli sayılacak kalabalıkların da bu isteme oldukça sıcak yaklaştığına da yeniden ve bir kez daha tanık oluyoruz?

Buraya dikkat ediniz! Tarih 11 Mart 2014 o yıl yapılacak yerel seçimlere 16 gün var!

İşte bu, zamanın iyi kullanılmadığında neler yapabileceğinin örneği.

Keşke tüm öngörülerimde yanılmış olsaydım.

*Seçim sath-ı maili, her şeyin seçime göre ayarlandığı, her türlü sözün verildiği, her türden yalan söylemenin serbest olduğu eğik, daha doğrusu kaypak ortam demek.

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92