Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


BİR TÜRK SUBAYININ KORE GÜNLÜĞÜ


/resimler/2018-1/15/1005207584259.jpgKalbimde, biraz keşke, hafızamda, iki bebeğini, yirmili yaşlarının başındaki eşini ve tüm sevdiklerini geride bırakarak son tugayla birlikte Kore Savaşı´na giden gencecik bir subayın anıları, masamda, Kore´de geçen iki yılın siyah-beyaz fotoğrafları, elimde, oldukça duygulanarak gözlerim yaşlı okuduğum sayfalar dolusu mektupları vardı.

Kore´ye inene kadar yaklaşık bir ay süren gemi yolculuğunu her gün tuttuğu günlüklerle anlattığı, en son bir ramazan bayramındaki duygularını paylaştığı yirmi sayfayı aşan bu mektupları defalarca okurken, keşke dedim, keşke sahibi hayattayken o günleri daha çok anlattırıp kayıt altına alsaydım.

Saygıyla ve rahmetle andığım, şerefli, onurlu bir Türk askerinin, kayınpederimin, eşine, kayınvalideme yazdığı, bugün hala daha gözleri yaşlı okuduğumuz bu satırları paylaşırken istedim ki, sizler de ülkesi için namusuyla hizmet etmiş, bu uğurda şehit olmuş, gazilik mertebesine erişmiş bu insanlara dualarınızı esirgemeyin ve onları daima anın.

Bizzat kendi kalemiyle dikte ettiğim, özel olan kısımlarını almadığım, birkaç bölüm halinde sunacağım yaşanmışlıkların bulunduğu bu yazı dizisini, onun anısına ithaf ediyorum.

10-Haziran-1957 - ?Sizlere veda edipgemiye bindikten sonragüverteye çıktım ve geride bıraktığım her şeye bir kez daha baktım?

/resimler/2018-1/15/1005542272405.jpgSaat 13:00´te, yolcu etmeye gelen ve seyirci halkın coşkun tezahürleri arasında rıhtımdan ayrıldık ve yolumuza koyulduk. Bizimle beraber gemiye binen kılavuz kaptan, İzmir Vapuru´nun battığı yerin hizalarında gemiden ayrılıp geri döndü? Saat 15:00´de Sakız Adası´nın biraz açığından geçiyoruz. Ada, tahayyülümüzün tamamen dışında bir manzara gösteriyor. Her tarafı çıplak ve dağlık, birbirinden uzak birkaç köy. Deniz, gayet sakin ve lacivertle yeşil arasında değişen bir renk taşıyor. Bu sessiz ve sakin denizde seyrine devam eden geminin güvertesinde, merakla diğer adaları görmeye çalışıyoruz. Fakat Sakız Adası´ndan başka bir kara görmeden, akşam oluyor. Hararet gittikçe artıyor, insan durduğu yerde terliyor?Saat 16:45´de akşam yemeğine girdik. Yemek salonu fevkalade. Masa örtüleri, bugün birinci sınıf lokantalarda dahi zor tesadüf edilir bir şekilde, yemek çeşidi çok fazla. İstediğimiz yemekten, istediğimiz miktarda getirtebiliyoruz. Amerikalıların gıda hususundaki tertiplerini gördükten sonra da gerek gıda ve gerekse vitamin bakımından ne kadar az beslendiğimizi anlıyoruz??

11-Haziran-1957 ? ?Sabahleyin 06:30´da kalktım. Gecenin sessizliği içinde gemimiz, bir hayli yol almış bulunuyordu. 07:15´de kahvaltı yapmaya gittim. Kahvaltıda; mısır ekmeği, portakal marmelatı, yer fıstığı ezmesi, tereyağlı elma ezmesi, tereyağı, süt, kakao ve çay vardı. Kahvaltıdan sonra güverteye çıktım, denizle gökten başka hiçbir şey görünmüyor, tek bir gemiye dahi de rastlamadım. Saat 15:30´da gemide mutat olan bir alarm verildi, (6 defa kısa zil çalındı) hepimiz can kurtaran yeleklerimizi giyerek, mensubu olduğumuz filikaların başına gittik. Geminin bütün pencereleri ve bir kısım kapıları tamamen kapandı. Filikalar, 135 ve 170 kişilik. Herhangi bir kaza veya taarruza uğrayıp, batma ihtimali karşısında herkesin tereddüt etmeden ne yapacağını iyice öğrenebilmesi için bu alarm sık sık yapılıyor. Yarın sabah 06:00´da, Port Said´e varacağımız bildirildi. 26 saat hiçbir şeye tesadüf etmeden, yine akşam oldu. Yemekten sonra sinemaya gittim. Gemide, erlere, subaylara ve Amerikalılara ayrı ayrı yerlerde sinema var??

/resimler/2018-1/15/1006232741752.jpg12-Haziran-1957 ? ?Saat 05:30´da bir ses değişmesiyle uyandım.Geminin sürati azalmıştı. Gün, loşluk içindeydi.Hemen üstümü giyerek güverteye fırladım.Az ilerde Port Said´infeneri ışıl ışıl yanıyordu. Biraz sonra gemi limana girdi ve demirledi. Girişe göre Port Said sağda kalıyordu, fevkalade güzel, yüksek palmiyeler ve geniş asfalt bulvarlar şehri süslüyordu. Vakit ilerledikçe, fesli, entarili Araplar görünmeye başladı, biraz sonra da geminin etrafı seyyar tuhafiye kayıkları ile doldu. Evvela parayı alıyor, sonra malı veriyorlar, bazen de vermiyorlar. Bu durum daha evvelden de bilindiği için, erlere, alışveriş konusunda dikkatli olmaları gerektiği söyleniyor. Biz geldiğimizde limanda İngiliz bandıralı bir gemi vardı, iki saat zarfında on kadar gemi toplandı. Hepsi de petrol gemisi?Saat tam 11:00´de hareketle kanala girdik, (Kanal 160 km. uzunlukta) 6.5 mil süratle hareket ediyoruz, sol kısım çöl, daha geride Nil Deltası muazzam bir genişlikte, sık sık kum tepeciklerine rastlıyoruz. Uzakta, Nil Vadisi´nin muz, hurma ve tipik tropik ağaçları ile uzayıp gittiği görülüyor? 21:30´da Timsah Gölü´ne girdik. Gölün kenarında İsmailiye şehri, rengarenk ışıklar arasında beliriyor. 23:50´de ikinci bir göle girdik. (Acı Göl) Gece güvertede, tercüman vasıtasıyla Mısırlı kılavuz kaptan ile muhtelif mevzularda konuştuk. Bize, hangi ideal uğruna Kore´ye gidiyorsunuz diyor, hür dünyayı izaha kalktık, tatmin olmuyor, sabit fikirli bir adam. En sonunda biz de, peki siz de bir Arap Birliği teşkil ettiniz, buna göre herhangi birinize taarruz olsa, askerleriniz başka ülkeye çarpışmaya gitmeyecek mi deyince, afalladı, hemen mevzu değiştirdi.?

/resimler/2018-1/15/1006499304775.jpg13-Haziran-1957 ? ?Gemi, 03:45´de Süveyş şehrine gelerek kanalı burada terk etmiş. Sabah 06:45´de ancak kalkabildim. Sıcaktan bunalmış vaziyette, güverteye çıktım. Kızıldeniz´in iki kolundan, soldaki koldayız. Ara sıra ters istikametten gelen gemilere ve yunus balıklarına rastlıyoruz. Denizin derinliğinin 2.100 metre olduğunu öğrendim. Saat 10:00´da sağ kıyıda, büyük petrol tasfiyehanelerini görmeye başladık. Her yerde İngilizlerin eserleri göze çarpıyor??

14-Haziran-1957 ? ??Kızıldeniz´dekidenizanaları, diğer denizdekilere benzemiyor, gayet hoş, pembe bir renkleri var. Bir de şimdiye kadar hiç tesadüf etmediğimiz ve görmediğimiz uçan balıklara rastladık. Denizden fırlayıp 40-50 metre kadar, suyun yüzünden de bir karış kadar yüksekte uçuyor ve havada iken de istediği tarafa istikamet değiştiriyor. Sıcaktan şaşkına döndük, üzerimizdeki gömlek su gibi oluyor. Güverteye çıkıp tekrar üzerimizde kurutuyoruz. Bu durumda, hasta olmak hiçbir şey değil, fakat Allah koruyor. Akşam, 20:20´de Mekke hizasına geldik. Gemi, yönünü o tarafa döndü ve durdu. Bütün subay ve erler, topluca namaz kıldık, arkasından da kuran okuduk??

/resimler/2018-1/15/1007241492922.jpgBir ay süren ve bir bilinmeze doğru ilerledikleri bu zorlu yolculuk devam ederken, dilerseniz biz sonrasında yaşananları haftaya bırakalım.

 

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,16
  • EURO

    35,17% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2243,92% 0,03
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00