Kapkara gözleriyle küçümencik kız, bir taraftan gözlerimin içine bakıyor bir taraftan da elbiseme dokunuyor ve kendi elbisesini gösteriyordu. Çok güzel olmuşsun, çok yakışmış, dediğimde ise biraz mahcup, uzaklaşıyordu.
Podyuma birlikte çıkacağımız kibar yakışıklı ise sık sık papyonunu düzeltiyor, sohbet ettiğimiz sırada ise bakışlarını kaçırıyordu.
Ayakta beklemekten yorulup da bir parça dinlenmek üzere oturduğum koltuğun yanına gelen güzeller güzeli ise kucağıma tırmanıp oturuyor, başını, dizlerime koyuyordu.
Kuliste sıramızı beklerken heyecanlı, mutlu, eğlenceli, keyifli, bazen huzursuz onlarca özel gereksinimli çocuğumuz, az sonra başlayacak şahane performanslarını sergilemek için bizlerin arasında böyle dolaşıyordu.
Öyle bir akşamdı ki o akşam, bir toplumsal bilinç oluşturmak, duyarlılık sağlamak amacıyla kalpler birleşiyor, gözler buluşuyor, eller, birbirine sımsıkı yapışıyordu.
Bazen birileri bir proje üretir, kimle tanışacağınızı, neyle karşılaşacağınızı hiç düşünmeksizin biz de varız, deyiverirsiniz ya, işte biz de 32 kadın, 22 erkek bundan sekiz ay önce, kendimizi, böyle bir projenin içinde buluvermiştik. Sonra da hayatımıza bu çocuklarla aileleri girmişti.
Yola yeni adım atan Biz de Varız Destekleme Derneği üyeleri ve başkanı Esin Parlak ile Murat Yıldırım tarafından yürütülen bu proje aracılığıyla bunca yıldır sağduyuyla baktığımız bir konuda, birbirimize dokunmuştuk.
Zaman içerisinde, dernek üyeleri, özel gereksinimi olan çocuklarımız ve aileleriyle birlikte yapılan toplantılarda da gördük ki onların sımsıcak yüreklerinde, kendilerine uzanacak doğru ellere olan ihtiyacın izleri vardı.
Bu çocuklarımızın yaşam koşullarını iyileştirme ve geliştirme, bu projenin temel amaçlarından biriydi ve toplum gönüllüleri olarak bizlerin üzerine düşen ise onlarla podyuma çıkarak katkı sağlamaktı.
Engel olmak yerine destek olmanın, böylesine hassas bir duruma çözüm yolları aramanın ve bir meleğin yaşamına dokunmanın örneğini sunmaktı.
Oldukça titiz bir çalışma programının devam ettiği günlerde, sanatını konuşturarak bizleri giydiren Yusuf Alp ve diğer katkı sağlayıcılar sayesinde hazırlandık, provalar yaptık.
İşte o akşam hepimiz, bütün bunların heyecanıyla ve yüzlerce duyarlı Adanalıyla bir araya geldiğimizde, aslında yapılanın ne kadar da önemli ve anlamlı olduğunu bir kez daha anladık.
O annelerin göz pınarlarından akan her damla yaşta, hem hüznü hem mutluluğu yakaladık.
Kendimizi, onların yerine koyduk. Evet, insanın, yaşamadan bilemeyeceği, anlayamayacağı bazı durumlar vardır ama biz onları anladık. Siz de anlayın istedik.
Bir meleğe dokunmak gibiydi sanki tüm yaşananlar, kanatlarında havalandık.
İyi ki, dedik sonra, iyi ki böyle bir projeyle yanlarındaydık, biz de vardık, diyebilmenin huzurunu, mutluluğunu, duygusallığını yaşadık.
