Ahmet Yaşar Aktaş


Bilimsel gözle AKP’nin İki Yüzü

Bildiğiniz gibi, insanın, ortada burnun ikiye böldüğü sağ ve sol olmak üzere iki yüzü vardır. Sağ yüzü, varolanı değiştirmeden korumak ister. Eğer değişirse koşullar; sağ yüz somurtur. Gözleri ateş saçar, yıldırımlar yollar, kendinden olmayanı hain ilan eder.


Oysa sol yüz, sevecendir. İnsanı mutsuz eden koşulları değiştirip, adalet, eşitlik, özgürlük ister. Sağ yüz, sol yüze çarpık bakar bu yüzden. Oysa ikisi de, tek bir insanın ya da toplumun birbirinden kopmaz öğeleridir. Sol yüz yoksa eğer, o toplum çarpık ve tek sağ yüzlüdür!

Sol yüzü olmayan insan yok ama sol yüzü olmayan bir akp var. Akp’nin sol yüzü olmadığından iki yüzü de sağdadır. Akp’den eski, yeni millet milletvekili, il başkanı istifaları, dur durak bilmiyor. Batmaya yüz tutan akp gemisinden ak bir biçimde istifa eden, yeni parti kuracağını duyuranlar, “Eski defterler açılırsa, insan içine çıkamaz” dediler.

Şimdi sağdaki yüzden kopan “helal” kabul edilmek isteyen diğer sağ yüz, “Başkaldırıyorum, adalet ve kalkınmadan uzaklaşan akp’den artık istifa ediyorum” diye açıklama yaptı. Kurucu akp üyesi ve eski milletvekilinin gerekçelerine bir göz atalım:

-Ekonomi daraldı, işsizlik % 15’lere, enflasyon %25’lere çıktı, iflaslar çığ gibi arttı.

-Adamı olan devlette işe girerken, bilgisine, becerisine, liyakatine güvenenler boşta kalıyor, adam kayrılıyor.

-Kendisine yakın şirketlerin milyarlık vergi borçlarını sildi, hepsini affetti.

-Eve ekmek götüremediği için intihar edenlerin ailesinin akp’lilerin yüzlerine bakarak yaptığı “ahı” alamam. Ahlaksızlıklara göz yumamam. Yetim hakkı yiyemem.

-Fetö konusunda, iktidar siyasetçisine ayrı, muhalif siyasilere ayrı hukuk uyguluyor.

-Fetö ile geçmişte bağı olan siyasilere, eşlerine, akrabalarına dokunulmuyor.

-Yazmak, çizmek, sosyal medyada eleştiri suç oldu. Şiddete dönüşmeyen düşüncenin suç olması sağlanmış, topluma korku empoze edildi.

Daha önce bu bildiriyi yayınlayarak istifa edenlerin ne dediklerini, bir anımsayalım mı?

-Tayyip Erdoğan’a dokunmak bile ibadettir. RTE’ı karşılarken, “Hoş geldin Allah’ın elçisi” deyip Allah’ın yeryüzündeki gölgesi olarak ilan ediyorlardı.

-Bağlılıklarını, Hz. Muhammed’in sahabelerinkine, mücadelesini, Uhud Savaşı’na benzetiyorlardı.

-“İman, Tayyip Erdoğan’a oy vermeyi emreder.”

-Akp’nin seçim kazanacağına değgin “hadis-i şerif” olduğunu,

-Akp’ye oy verenlerin ruzi mahşerde beraat belgesi almış olacağını ilan eden, belediye binasının önüne Kabe maketi koyup tavaf edenler, onlar değil miydi?

-“Ak Parti’nin seçim kazanması, göklerden inen bir karardır.”

İşte size değerli okurum, akp’lilerin yeni sağ yüzünün, kendi ağzından, Türkiye’nin son 17 yılının iç açıcı, duru, saydam bir görüntüsü.

Dahası eski Kültür ve Turizm Bakanı, 16 Nisan 2017’deki referandumdan “Evet çıkmadı” diye açıklama yaptı, duydunuz mu?

Kendilerine bekledikleri hoşgörünün gösterilmediği ya da paylaşımdan uzaklaştırılanlar, iktidar partisini lime lime edeceğe benziyor. Belki kurulması ufukta biçimlenen akp’den kopuk partilerin seçime girmeye hak kazanmadan, baskın bir erken seçim, kendilerini kurtarır mı, kuşkulu.

Akp, yalnızca işçilere, memurlara değil, Türkiye’nin en varsıllarına bile gerekli güveni veremiyor. Doğruların, toplumun etkili kurumlarınca söylenmesine hoşgörüyle bakmıyor. Hadleri, tehditlerle anımsatılıyor. Yansız kalınmasına bile tahammül edilemiyor. İlle de, benden yana olacaksın. Demokratik olmayan bu durum, iplik iplik çözülüyor. Bakalım sayın ana muhalefet partisi ne işleyecek? Daha öncekiler gibi, sessiz sedasız, iktidarı altın tabakta sunacak mı?

Cumhuriyet değerlerini yıkıp, Atatürk’ü, unutturmaya çalışmanın bedelini, iktidarı yitirerek ödeyecek gibi.

Onların adı silinir ama Atatürk adının silinmeyeceğini, ona uçsuz bucaksız derin bir sevgiyle bağlı olduğunu Türk Ulusu, binlerce kez gösterdi. 100 yıl önceki zihniyet, benzer biçimde cisimleşmiş mi?

Çözüm nerede mi? Cumhuriyetin tüm temel kalelerini satarak, içten-dıştan borçlanarak borç ödemede değil! Ekonominin olmazsa, olmazı olan üretim ekonomisinde...

Dünyaca ünlü Türk ozanı Nazım Hikmet’in şu dizeleriyle bitiriyorum:

Güneşli günler

Göreceğiz…

Işıklı maviliklere

Süreceğiz…”

Sevgiyle Atatürk ile kalınız.

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22