Vahit ŞAHİN


BALIK HAFIZALI


Yıl 2010, tarih 5 Ocak. Partiler grup toplantısı yapıyor. Dönemin CHP lideri Baykal ve MHP lideri erken seçim istiyorlar. Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında şöyle cevap veriyor:

?Sayın Baykal bir yandan, Sayın Bahçeli bir yandan yeniden seçim kelimesini telaffuz etmeye başladılar. Yahu el insaf ya?9 ay önce bu ülkede seçim yapıldı. Haliniz ortada, sonuçlar ortada. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Siz güreşe doyacaksınız diye bu ülke her yıl seçime gidemez ki? Daha 1.5 yıl önce seçim yapmayı, seçim kelimesini telaffuz etmenin dahi, bunun ülke ekonomisine etkilerini düşünmeden istiyorlar. Çünkü bunların, ülkemizin kaynaklarının güçlenmesi diye bir derdi yok. Ne yapalım da bu ülke karışsın.

  İster Ergenekon´un avukatı olun, ister bilmem neyin avukatı olun, çetelerin avukatı olun, mafyanın avukatı olun, bu ülkeyi karıştıramayacaksınız.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde erken seçim diye bir mantık, bir anlayış yok. Bu, geri kalmışlığın alametidir. Türkiye yıllar yılı maalesef ortalaması 16 ayda bir seçime giden bir ülke. Böyle şey olur mu ya? Seçimler, Anayasamızın öngördüğü şekilde, zamanında yapılacaktır. Kimse seçim rüyası görmesin.?

  Sayın Erdoğan, Türkiye´de ortalama her 16 ayda bir seçim yaşayan ülke olduğundan yakınarak, ?Dünyanın gelişmiş ülkelerinde erken seçim diye bir mantık, bir anlayış yok. Bu, geri kalmışlığın alametidir? diyordu..

  Erken seçim diyen Baykal ve Bahçeli´ye, ?Seçimler, Anayasamızın öngördüğü şekilde, zamanında yapılacaktır. Kimse seçim rüyası görmesin? diye çıkışan Sayın Erdoğan, bakın beş yıl sonra 21 Ağustos 2015 tarihinde, Cuma namazını kıldığı Üsküdar´daki Hazreti Ali Camisi´nden çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

7 Haziran seçimlerinin bir umut olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama 7 Haziran seçimlerinden sonra arzu edilmeyen çirkin olaylar oldu" dedi.

"ÜLKEMİZİ ERKEN SEÇİME GÖTÜRECEĞİM"

Seçim sürecinin içerisine girildiğini söyleyen Erdoğan, bu konuyla ilgili yetkilerinin belli olduğunu ifade etti. Erdoğan erken seçimle ilgili şu açıklamaları yaptı:

"Cumhurbaşkanı olarak ben yetki alanlarımı biliyorum ve yetki alanlarımı da sonuna kadar kullanmak durumundayım. Zaman kaybetmenin peşinde olmadım. Ben en fazla milletvekiline sahip olan siyasi partinin genel başkanına görevi verdim. İki siyasi partiyle ciddi bir süreci geçirdiler. Netice alamadılar. Şimdi ana muhalefet partisine yetki verilmeli... Bunlarla bu görüşmeler yapılmış. Ana muhalefet partisinin başındaki zat, ´Ben Beştepe´yi tanımıyorum, Beştepe kaçaktır, gitmem´ derken ben Beştepe´yi tanımayanı, adresini bilmeyeni Beştepe´ye neden çağırayım ki? Bütün bu gerçekler ortada zaman kaybetmeye gerek yok."

Cumhurbaşkanının Anayasa´ya göre ülkeyi seçime götürebileceğini belirten Erdoğan, Pazartesi günü 45 günün sonuna gelinmesiyle ve Cumhurbaşkanı olarak 45 günün sonunda tekrar Meclis Başkanıyla görüşeceğini söyledi. Erdoğan, "Bu görüşmeden sonra da hayırlısıyla ülkemizi bir erken seçime götüreceğim. Erken seçime götürürken de kimi görevlendirirsem, görevlendireceğim kişi de seçim hükümetini parlamento içinden, gerekirse parlamento dışından da almak suretiyle bu kabineyi oluşturur ve bu kabineyle de biz seçime gideriz. Seçim güveliği noktasında da silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz bütün tedbirlerini alıyor. Yüksek Seçim Kurulu atılması gereken adımları tamamladı. Şu an açıklanan tarih 1 Kasım. 1 Kasım´da inşallah Türkiye tekrar seçimi yaşayacaktır" dedi.

  BU NE YAMAN ÇELİŞKİ?

  5 yıl önce, iktidarın başı iken farklı konuşan ve 5 yıl sonra söylediklerinin tam zıddını söyleyen bir Erdoğan var karşımızda.

  ?Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Siz güreşe doyacaksınız diye bu ülke her yıl seçime gidemez ki?? diyordu.

  Hani, sık sık seçimler geri kalmışlığın alametiydi?

  Ülkenin kaynaklarının güçlenmesi diye bir derdiniz vardı sizin, ne oldu?

  ?Seçim kelimesini telaffuz etmenin dahi, bunun ülke ekonomisine etkilerini düşünmeden? hareket etmekle muhalefeti suçluyordu.

Ne değişti?

  BALIK HAFIZALI TOPLUMUZ VESSELAM
  Yaşadıklarından, olaylardan ders almayan, öğrenmeyen ve en kötüsü unutkanlık gösteren toplum tipidir. Bilinçli toplum olma yolundaki en önemli engellerden biridir. Öyle ki; hayatın akışı çoğu zaman tekerrür eden bir süreçtir. Bu nedenle, her iyi ve kötü olayın, hafızalarda yer etmesi, bundan bir ders çıkarılması, analiz yapılması ve gelişim ve ilerleme adına değerlendirilmesi gerekmektedir. Balık hafızalı toplumlarda ise, maalesef ki bu süreç, olayın yaşanması, yankılarının 1-2 hafta bilemediniz 1 ay sürmesi ve olayın unutulması şeklinde gerçekleşmektedir. İşte bu çok tehlikelidir. Çünkü yaşadıklarından bir ders çıkarmayan toplumun ilerlemesi, bilinçli bir toplum haline gelmesi, muasır bir medeniyet seviyesine ulaşması hemen hemen olanaksızdır.
  Yanar döner siyasetçilerin vaatlerine kanmak, geçmişten ders almamak, ilerleme için, gelişim için önce kendi yurttaşlarının refahını arttırmanın gerekli olduğunu kavrayamamak..Her "değiştim" diyene inanmak, önemli olanın değişim değil gelişim olduğunu anlayamamak..Yani, kısaca, balık hafızalı bir toplum olmak.

  Tavandan başlayan bu hafızadaki çürüme maalesef tabana doğru ilerliyor.

  Bize düşen görev sık sık geçmişi hatırlatmaktır.

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00