Adıyaman ovası sütbeyazı bir sisle kaplıydı. Mehtap müthişti. Rahmetli Gani Altıok´la o yıllarda orada yeni yapılan bir otelin teras katındaki lokantasında günün yorgunluğunu atıyor sohbet ediyorduk. O yıllar dedim de: Özallı yıllar; henüz 90 lara gelmemişiz. Pkk nın henüz 5-10 çapulcu sayıldığı yıllar! Devlet kırsal alana uçakla bölücülüğe karşı bildiriler atıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse; Gani Abi anlatıyor ben dinliyordum. Bir yandan da anlattıklarını aklımda tutmaya çalışıyordum. Zaman zaman, çok iyi bildiği, Arapçasıyla arada bir şiir okuyor, bir fıkra anlatıyor, sonra anlattığını çeviriyor bazen kahkahalarla gülüyor, bazen de duygulanıyorduk, biraz da siyaset konuşuyorduk ve doğal olarak canımız sıkılıyordu. Belki de bu can sıkıntısından olacak aklımda kaldığı kadarıyla bir ara ?bizim bu Ortadoğu uluslarının en belirgin özelliklerinden biri beklide birincisi iki yüzlülükleridir? dedi. Doğal olarak kelime kelime aynen böyle söylemedi ama ben sadece ?riyakarlıklarıdır? sözcüğünü çevirdim.
Bir kaç yıldır rüzgar sanki yön değiştirmiş; rüzgar gülleri de diyebileceğimiz, kendilerini duruma göre solcu, bazen ilerici diye tanımlayan ve yakın geçmişte Tayyip Bey hareketini gök katlarına yüceltmiş bazıları günah çıkarırcasına ?ben de ilk yıllarda akp yi desteklemiştim ama? diyerek Tayyip Beyi eleştirmeye başladılar?
Birisi yazmış ?Dinamik bir demokratikleşme hareketi olarak desteklemiştim? Bir diğeri ? cumhuriyet tarihinde ilk kez bir sivilleşme eylemi olarak görmüş ve desteklemiştim? diyor. Hele bir diğeri ta belediye başkanlığında ?Kasımpaşalı Marlon? diye göklere çıkarmıştı? hepinizin gözü önünde her biriniz ibretle ve dikkatle okuyor, dinliyor olmalısınız. Çoğunlukla ?yeni yetmeler ? diye düşünüp gülüp geçmiş olabiliriz. Fakat içlerinde bazı ?ak saçlılar? var ki onları okuyup dinledikçe aklıma gelen şeyler iyi şeyler değil; hadi burada yazmayayım.
Bu ak saçlılardan biri, kendisiyle yapılan söyleşide padişah Abdülmecit´ten başlayarak vesayet rejimini anlatıyor ve Cumhuriyete geliyor; Biz sanıyoruz ki, vesayetler ara rejimdir. Nasıl olsa esas olan Demokrasidir. Bu yanlış, vesayet asıl rejim, Demokrasi ara rejimdir. Diyor? Sözü getirdiği yer Despotizm! Yani ?sivil despotluk? sonra garip biçimde Tayyip Bey´i geçmiş mevkidaşlarıyla karşılaştırıyor, bu mevkidaşlarıyla bir tek ortak özellikleri olduğunu söylüyor.? Hepsi de muhafazakâr? diyerek Tayyip Beyin eksiklerini sıralıyor. Ve daha neler de neler? Övünür gibi de söylüyor ?Arşivler ortada ben 2011 e kadar Tayyip Bey´i destekledim? Şimdi bunlara ne diyeceğiz? Riyakâr mı? Aymaz mı? Yoksa ikisi birden mi?
Biz bunları 2000 li yıllar başlarken söylemiştik, demeyeceğim ama; söylemiş o zamanlar tartışmıştık. Cemaat yapılanmalarını sivil toplum hareketi olarak görenlere, Demokrasi istemlerini baş tacı edenlere, tarikatlarda demokrasi yoktur, gerekirse her an kullanılmaya hazır paramiliter güçlerle ilk fırsatta despotlaşacaklarını söylemiştik. Anımsayanlar vardır. Hatta Tayyip Beyin kendisi de ne olduklarını söylemişti malum tramvay örneğiyle. O na rağmen ?yok yok siz demokratsınız, hatta ileri demokratsınız ama fark edemiyorsunuz ? diye adamı demokrat olduğuna inandırmaya çalışmışlardı.
Peki, taa o zamanlar biz nereden biliyorduk bunların ne mal olduğunu? Bizim elimizde Kemalizm´in şaşmayan ölçütleri vardır. Kimin ne olduğu hemen ortaya çıkar. 10 yıl 15 yıl beklemezsiniz dizinizi dövmek için.
