Günümüz İslam dünyası adına örgütlü ses çıkaran İslam İşbirliği Teşkilatı, kendi ülkelerinde kadınların "DURUM"unun içler acısı olduğunu sergilercesine "Kadının İlerlemesi Teşkilâtı" diye bir kuruluş kurmuş.
Bu kuruluşunun tüzüğünde de amacını şöyle özetlemiş: "Kız çocukları, erkeklerin saygı duyulan eşleri olarak yetiştirmek"!
O kadar!
Bu örgüte üye olan Türkiyemizin AKP iktidarı da, yasamayla ve de hukuk tanımaz birçok işlemleriyle onca örselemesine karşın yine de yürürlükteki Anayasamıza aykırı olan bu tüzüğü yasalaştırmak üzere TBMM´nin gündemine almış!
Türk kadınının toplumsal konumunu 100 yıl öncesine götürmek isteyen bir anlayış, bu girişimiyle de, Atatürk Türkiyesini seçimlerde kendisine oy kazandırabileceğini umacak ölçüde geriletmiş olduğuna inanıyor!
O Atatürk Türkiyesi ki, yüz yıl önce kadınları, dünyanın en ileri ülkelerinin örnek alacakları bir düzeye yükseltmek üzere yaptığı Anayasal, yasal, eğitsel, ekonomik, kültürel düzenleme ve kurumlarla şu amaçlara doğru hızla ilerlemekteydi:
"Kadınların kamu yaşamına, sosyal ilişkilere tam bir yetki ve kişilik özgürlüğü içinde katılmasını sağlamak.
"Kız çocuğu olmanın bir eksiklik olduğunu akıllara bile gelmesine olanak bırakmamak."
"Kadınlara, her mesleği yalnız yapabilecek değil, her mesleğin ünlüleri olabilecek ölçüde eşit insan hak ve özgürlüklerini tanımak!"
"Kadının da, kendini güven içinde duyacağı, gelecekte kendi toplumu için bir şeyler yapabileceğine inanacağı, kamu yaşamında, erkek dünyasında "azınlık" işlemi görmeyeceği.., kendini "yurttaş" kavramının eşit düzeyinde görüp duyacağı" bir siyasal, toplumsal, hukuksal, ekonomik ... ortam yaratmak.
Görüldüğü gibi, kadının da, İslam dininin de saygınlığını, insanlığa ve uygarlığa katkısını yükseltip yüceltebilecek yaklaşım, ancak Atatürk Cumhuriyetinin bu yaklaşımı olabilir.
"Kız çocuğunu kocasının saygı duyacağı biçimde yetiştirmek" gibi bir gülünç yaklaşım takınanlar ise, uygar insanlığın gözünde yerlerde sürünmekte olduklarını sergilemiş olurlar ancak.
