Mustafa Gazalcı -"Öğretmenin Not Defterinden"


ATATÜRK, FİDEL CASTRO, ÖĞRETMENLER


       mgazalci@gmail.com, www.gazalci.net

         Küba´nın devrimci önderi Fidel Castro, bundan tam 20 yıl önce Habitat toplantıları nedeniyle İstanbul´a geldi, şunları söyledi:

         ?Devrimci Kemal Atatürk, bizim esin kaynağımız oldu. O, Bandırma gemisiyle Samsun´a çıktı. Büyük bir zafer kazandı. Biz de tam 40 yıl sonra, ülkemizden faşistleri kovmak için Granma gemisiyle Havana´ya çıktık. Biz de zafer kazandık.

         Küba´da bu kadar büyük bir devrim  yaptım, ama Atatürk´ün Türkiye´de yaptıklarını yapamadım.

         Atatürk harf gibi büyük bir reform yaptı. Ben böyle bir düzen değişikliği yapamazdım. Ona ve devrimlerine hayranım. Kendinize başka önder aramayın.?

         90 yaşında yaşama gözlerini yuman Atatürk hayranı, Fidel Castro bunları söylüyor.

         Castro´nun ?büyük bir devrim? diyenitelediği 1928´de kabul edilmişTürk alfabesini bırakıp öğrencilere Osmanlıca öğretmeye kalkanların yüzleri kızarır mı bilmem.

19. Milli Eğitim Şurası´nda Osmanlıcanın okullarda seçmeli ders olarak okutulması kararlaştırıldı. Cumhurbaşkanı da ?İsteseler de istemeseler de öğrenecekler? dediyse de istedikleri olmadı. Yaşam Osmanlıcacıların özlemine olanak tanımadı.  

         Biz, geçen hafta 24 Kasım Öğretmenler günü adı altında aslında bu devrimin, Türk alfabesinin öğretilmesi için millet mekteplerinde Atatürk´ün başöğretmenliği üstlendiği günü kutladık.

         Öğretmenler günü nedeniyle öğretmenlerin, eğitimin sorunlarını konuştuk. Bu sorunlar bir gün konuşulup, geçiştirilecek sorunlar değildir.     

                                               ***

         Bu sorunlar, okul öncesinden üniversiteye yaklaşık 20 milyon öğrenciye, 1 milyon öğretmene yansıyor. Yıllar içinde bu sorunlar azalacağına arttı.

         Atanamayan, ihraç edilen öğretmenler en yakıcı, en güncel sorun.

Yetkililer yüzde bir bile yanılgı yok derken OHAL yüzünden meslekten atılan yaklaşık 35 bin öğretmenin6 bini mesleğe döndü. Darısı haksızlığa uğrayan bütün kamu görevlilerinin başına?

         5 Ekim 1966´da ILO ve UNESCO´nun ortaklaşa hazırladığı, ülkemizin de altına imza koyduğu öğretmen haklarını belirleyen ?Öğretmen Statüsü Tavsiyesi? ilkeleri bir türlü yürürlüğe sokulmuyor.

         İleri, çağdaş ülkelerin sahip olduğu Toplu sözleşmeli grev hakkından öğretmenimiz yoksun.

Anketlere göre çalışan, emekli öğretmenlerin de insan gibi yaşayacak ücreti yok. Çalışan öğretmenlerin dörtte biri başka bir işte de çalışıyor.

         Eğitim yöneticiliklerine, çoğu zaman hak edenler değil, iktidara yakın olanlar, belirli bir sendikaya üye olanlar getiriliyor.

        Öğretmenlerin yarısı kadın olduğu halde kadın eğitim yöneticisi yok denecek kadar az.

         Eğitimin dinselleştirilmesi, kamu niteliğinden uzaklaştırılıp paralı duruma getirilmesi, özelleştirilmesi herkesten çok öğretmeni rahatsız ediyor.

         Öğretmenler avutucu, boş sözlerden çok sorunlarının çözümünü bekliyor.

         Yöneticilerini seçmede, eğitim programlarında söz sahibi olmayı,12 Eylül 1980 askeri darbesinin elinden aldığı Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) mallarınıpartiler, sendikalar gibi geri almak istiyor.

      Paralarıyla kurulan, yaşayan İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı´nı  (İLKSAN) bakanlık etkisinden kurtarıp kendileri yönetmek istiyor.

Kapatılan Anadolu öğretmen liselerinin, öğretmen okullarının yeniden açılmasını istiyor.

         Ayrı ayrı örgütlenmeler yerine geçmişte Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ve TÖB-DER´de olduğu gibi güçlerini birleştirmek istiyor. Dağınık örgütlenmelerin iktidarların işine yaradığını biliyor.

         Kısaca; aşını, işini belirlemede, yöneticilerini seçmede söz  sahip olmak istiyor.

         Özgürlük içinde özgür kuşaklaryetiştirmek, kamusal, nitelikli bir eğitim istiyor.

Öğrencinin, öğretmenin, halkın mutlu olduğu, barış içinde yaşadığı bir eğitim ortamı ve ülke istiyor.

Bu aslında bir bağış değil, düş değil, gerçek demokrasinin gereğidir.

         Halkımız, öğrencilerimiz mutlu olmadan mutlu olmayacağımızı biliyor.

Bağımsızlığın simgesi, başöğretmen Atatürk´ü, Castro´yu saygıyla anıyor ve sorunlarının çözümü için örgütlü mücadeleyi göze alan bütün öğretmenleri selamlıyorum.

--------------------------------------------------------------------

Not: Adana Aladağ ilçesindeki özel kız yurdu yangınında yaşamını yitiren öğrencilere ve eğitmene başsağlığı diliyorum. Bu acı olay da gösterdi ki ailesinden ayrı yerde okuyan  bütün çocukların, gençlerin yurt sorunu yerel ve genel yönetimler tarafından daha fazla geciktirilmeden çözülmelidir. M. G.

 

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00