Bu gün konumuz Astro-Fizik. Bazılarınızın ?oh oh bir bulaşmadığın konu astro-fizik kalmıştı.? Veya ?yahu, sen ne anlarsın Astro-Fizikten?? diye laf attığınızı duyuyor gibiyim. Haklı olabilirsiniz ama öyle yerden göğe haklı değilsiniz! Birazcık da ben haklıyım. Bakın neden.
Adını sanını bilmediğimiz bir çook üniversite var. Türkiye´de lise kurulu r gibi kurulmuş yüzlerce üniversite kuruldu. Bir yere neden üniversite kurulur? Hiç düşündünüz mü? Birkaç nedeni var, var olmasına da en önemli nedeni üniversitenin kurulduğu bölgeye bilim, teknoloji, kültür ve sanat götüreceği düşünülmesi. Bazı bölgelere özellikle tarım ve tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi umuduyla kurulmuş üniversiteler, bazı bölgeler özellikle teknolojik bazı yeniliklerden araştırma ve geliştirmeden nasiplensin diye üniversiteler kuruluyor. Kurulmalıdır da.
Bu haklı nedenlerin dışında hiç düşünmediğiniz asla bilimsel gerçekliği olmayan bir nedenle, politik baskıyla da herhangi bir yere Üniversite kurulabiliyor!
Hangi nedenle nereye kurulursa kurulsun her üniversitede kesinlikle bir tıp, hukuk ve ilahiyat fakültesi bulunuyor. Önce şehirdeki iri bir binada öğretime başlanıyor, sonra uygun bir yer bulunup görkemli bir üniversite binası yapılıyor. Geriye ne kaldı? Öğrenci; bol, hatta istemediğin kadar? Başka neye gereksinim kaldı? Öğretim Üyesine. Bu bol mu? Durum öyle gösteriyor ki mebzul miktarda! Kur´an kurslarından, kıyıda köşede kalmış küçük ilçelerdeki imam hatip liselerinden mezun olup hasbel kader bir üniversitenin dört yıllık bir bölümünü de bitirmiş ve yandaş, militan birileri bulunup ?öğretim elemanı olarak yetiştirilmek üzere? açılmış adrese teslim sınavlarla işe alınıyorlar. Zaman içinde süreye bağlı olarak öğretim üyesi oluyor sonra da Profesör!
Konya´da bir de Necmettin Erbakan Üniversitesi var. Belki çok kaliteli bir üniversitedir; AKP Genel Başkanının dile getirdiği ?ilk 500´de bir üniversite? özlemine yanıt verecek bir kalitede eğitim yapıyordur, haksızlık etmeyelim. İşte bu üniversitenin ?Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi? varmış. İşte bu fakültenin dekanı, kendisi bir profesör, geçenlerde kadınlar üzerine bazı hikmetler buyurmuş. O durumda benim de Astro-Fizikten bazı bilgilerimi paylaşmam gerek!
Üstelik, benim Adana Erkek Lisesi´nde astronomi okumuşluğum da vardır. İş bu nedenle sizlerle Astro Fizikten söz etmeye hakkım olduğuna kanaat getirmiş bulunuyorum.
Siz bu yazıları okurken şu anda uzayın çook uzak köşelerinden birinde dünyadan gönderilen sinyallerle yönlendirilen bir alet var: Hubble Uzay Teleskobu! Bu alet ne iş yapıyor biliyor musunuz? Milyarla ifade edilen ışık yılı uzaklıklarında bulunan yıldızların galaksilerin veya bulutsuların fotoğrafını çekiyor! Bu fotoğraflar dünyada bir merkezde toplanıp kâinatın oluşumuyla, geleceğiyle, geçmişiyle ilgili bir takım bilgiler elde ediliyor. Bazıları paylaşılıyor da.
Anladınız değil mi? Adında uzay, havacılık, bilim kelimeleri olan öğretim kurumunun başındaki adam en azından HUT´un son gönderdiği veriler ışığında evrende neler olduğuna dair açıklamalar yapmak yerine dini, cinsel, toplumsal konularda ve kadın haklarıyla ilgili akıl yürütmesi benim de Astro-Fizikten söz etmemi haklı kılmaz mı?
Ne dersiniz?
