?Demokrasi bir trendir; bizi istediğimiz yere götürecektir.? Bazı kaynaklara göre? Demokrasi tramvaydır, istediğimiz durağa gelince ineceğiz? de buyurmuşlar. Genel olarak 90 lı yıllardan bu güne kadar saklı gizli kalmayacak her yerde her zaman Demokrasiye duydukları gereksinimi ve Demokrasiyi böyle tanımlamış Majesteleri. Bizlerden bazıları ?siz onun öyle dediğine bakmayın vallahi billahi kendileri demokrattır? diyerek kendilerini ve kendi ayarlarındaki safdilleri de inandırmışlardır. Bu safdillerden bazıları şu an içerdeler. Demek istiyorum ki; biz buraya kaldırımı iyi niyet taşlarından döşenmiş bir yoldan geldik.
Pazar günü akşam sandıkların açılmasından ve sonuçların alınmasından sonra Euronews´u izledim. Pazartesi günü de. Pazartesi günü İstanbul´dan bazı bağlantılar ve sokak konuşmaları da yayınladılar. Karşılıklı konuşmalardan birinde kendisine soru sorulan, parlak ve çok renkli türban takmış ve son derecede dolgunca yüz makyajı yapmış bir bayan. Anladığıma göre bayana ?yapılan referandumla ülkenizde nelerin değişeceğini biliyor musunuz?? sorusu sorulmuş yanıt: Hayır hiç bilmiyorum sadece beğendiğim ve inandığım bir liderin istediği doğrultuda oy kullandım. O da kazandı. Acaba yapılan değişikliklerden önceden haberi olsa yine oy verir miydi? Diyeceğim, ama bu kez de ?Canım Hayırcılar da işi iyi anlatamadılar ki.? diye bir yanıt verecekleri kesin!
Sonuçların kesinleşmesinden sonra izlediğim Kanalda iki sunucu/yorumcu sonuçların hiç kimseye bir şey söylemediğini kazanan taraf olmadığını işte birlik ve beraberlik yeniden oluşturulmalı gibi sözlerle yenilgi ateşinin üstüne su serpmeye çalışıyorlardı. Hemen YSK bombası ve arkasından Thousandali Bey ile Majestelerinin balkon konuşmaları geldi. Başbakan olarak son balkon konuşması olduğunu bilen Thousandali Bey fırsatı iyi değerlendirmek üzere hazırlıklı gelmiş herkese selam gönderdi ama ihtiyatlı idi. Neden ihtiyatlı konuşuyor diye düşünürken, hemen arkasından Majesteleri gök gibi gürledi: Atı alan Üsküdar´a geçti! Dedi. Geçti Borun pazarı sür eşeğini Niğde´ye. Dedi. Çok veciz bir konuşmaydı! Gerisini bekledim. Bu gibi durumlarda hele hele muhalefetin YSK ya başvurmasına değinirken söylenmesi gereken birkaç güzel örnekler de var biçemine çok yakışan başka sözler? Fakat onları kameralar önünde kullanmadı sağ olsun ince insan vesselam! Hele o CHP´yi işaret eden ?8. Yenilgileri buuu!? diye haykırışına şöyle bir baktım: yeni değişiklikler de Cumhurbaşkanlığının Tarafsızlık ilkesini iyi düzenlemiş. Adam sanki takımı galip gelmiş futbol fanatiği bir tek el kol hareketi yapmadığı kaldı?
Öyle bir bakış ve yüz ifadesiyle bu veciz sözleri sarf etti ki, yukarıda sözünü ettiğim iki yorumcunun saflığına şaştım kaldım: hala kimden, kimlerden ne bekliyoruz? Vay canına!
O bakış ve yüz ifadesinden şunu anladım; oy oranları 51-49 yerine 50.01-49.99 olsaydı bile bu zafer pozu ve söylemi aynen olacaktı? Ta başından beri her şeyi ortada olan birisinden, yaptıklarından farklı bir şeyler yapacağını beklemek ileri düzeyde saflık değilmi?
Kampanya sırasında en çok hukuksuzluktan söz etmedik mi?
YSK sürpriz yapmadı ki? Başka ne bekliyordunuz?
Her şeyde yeni bir başlangıç yapmak gerek; eylemde de söylemde de?
