Cumali KARATAŞ


ARİF KESKİNER´İN YAŞAR KEMAL´I


/resimler/2016-1/18/0958361062674.jpg

Geçen ay Yaşar Kemal özel sayısına yer veren Söylem dergisi tarafından 9. Çukurova Fuarı´nda gerçekleştirilen etkinlikte Yaşar Kemal´ı anlatan sinemacı-yazar Arif Keskiner, 29 Ekim´de doğan Yaşar Kemal´e Atatürk´e ithafen Mustafa Kemal adının verildiğini söyledi. 

         Nisan 1995 tarihinde ilk sayısını çıkaran ve o günden bu yana yayın hayatını zaman zaman aksamalarla da olsa sürdüren Söylem Kültür ve Sanat Dergisi 137. Sayısını Yaşar Kemal´e ayırdı. Son yıllarda Mahmut Makal, Demirtaş Ceyhun, Muzaffer İzgü, Edip Akbayram, Arif Keskiner, gibi ünlü isimleri Adana´da ağırlayarak, edebiyat ve sanat tarihi adına özel sayılar gerçekleştiren ve kurucusu Mehmet Çetinkaya yönetiminde yayın hayatını sürdüren Söylem dergisi ?Hazal?, ?Selvi Boylum Al Yazmalım, ?Piano Piano Bacaksız? ve ?Kapıcılar Kralı? gibi filmlerin yanı sıra ?Çiçek?, ?Çiçek Gibi, ?Yine mi Çiçek? ve ?Binbir Renk Binbir Çiçek? gibi anı kitaplarıyla adından söz ettiren Arif Keskiner´le bir etkinlik gerçekleştirdi.

            9 Ocak Cumartesi akşamı, Kitap Fuarı Çukurova Salonunda gerçekleştirilen ?Arif Keskiner Yaşar Kemal´i Anlatıyor? adlı etkinlikte bir konuşma yapan Arif Keskiner, yaklaşık 60 yıldır birlikte olduğu Yaşar Kemal ile olan anılarının yer aldığı ?Binbir Renk Binbir Çiçek? adlı kitabından da kesitler yansıttı. Geçtiğimiz yıl 28 Şubat´ta aramızdan ayrılan Yaşar Kemal ile şair Ergin Günçe kanalıyla, çalıştığı Cumhuriyet Gazetesi´nde tanıştığını söyleyen Arif Keskiner; Ergin Günçe´den aldığı Nazım şiirlerini lisede okuması nedeniyle adının ?Komünist Arif?e çıktığına değindi.  Yaşar Kemal´ın, çiftliklerinde pamuk toplayıp, ırgatlık yaptığından söz eden Arif Keskiner; Yaşar Kemal´ın yazdığı ve amcası Mehmet Ağa´nın (Candarma Mehmet)  baş kahramanı olduğu  ?Demirciler Çarşısında Cinayet? adlı yapıtın kendi ailesinin ailesinin romanı olduğunu söyledi.

            Yaşar Kemal´ın ailesinin 1. Dünya Savaşı sırasında Rus saldırıları nedeniyle Van´dan göç eden bir aşiret olduğunu, aylar süren bir yürüyüş sonrası Çukurova´ya geldiklerini belirtti. Parasız kalan ailenin yolda altın kemerini sattığı Pazarcık Beyi Hurşit´in yazdığı bir mektupla Kadirli İskân Komisyonu Başkanı olan Karamüftüoğlu Arif Bey´e geldiklerinde kendilerine tarlaları olan büyük bir Ermeni çiftliği verilmek istendiğinde, Sadık Bey´in ?Anam dedi ki, yuvasından atılmış bir kuşun yuvası başka kuşa hayretmez? diyerek çiftliği istememesi ve Arif Bey´in de sinirlenerek kayalık bir yer olan o bölgeye göndermesi sonucunda Hemite köyüne yerleştiklerini anlattı. Yaşar Kemal´ın 29 ekimde dünyaya geldiği için, Atatürk´e ithafen, Mustafa Kemal adı konulduğundan da söz eden Keskiner; Yaşar Kemal´ın dört yaşında iken babasıyla birlikte namaz kıldığı bir sırada evlatlığı tarafından camide öldürüldüğünü, daha sonra da adına kurban kesilirken, deriden kayan bıçakla gözünü kaybettiğini belirtti.

Arif Keskiner´in söylediğine göre, Yaşar Kemal ile Orhan Kemal, Keskiner´in de bir-iki şiirinin çıktığı,  Arif Dino´nun çalıştığı, Çoban Yurtçu yönetiminde çıkan Türksözü Gazetesi´nde birbirleriyle tanışmışlar.

Onları tanıştıran Abidin Dino:

?Orhan bu da Âşık Kemal? dediğinde;

?Sazsız âşık olur mu? demiş.

Yaşar Kemal de:

?Ben sazsız âşığım ? demiş.

Ondan sonra da, Orhan Kemal´ın öykü yazmasına öykünerek yazdığı bir öyküyü ona götürmüş sabahın beşinde.

Sabahın o vakti olunca Orhan Kemal:

?Yine mi polis..? demiş

Yaşar Kemal:

?Ben de hikâye yazdım? diyerek dış kapıdan seslenmiş.  

Dolaşmışlar Adana´ı baştan aşağı. Yaşar Kemal ona hem okuyup, hem anlatıyormuş. İstasyonun önüne geldiklerinde, Orhan Kemal, orda toplanan sıtmalı yurttaşları gösterek:

?Lan? demiş ?kimden yanasın?.. Bu adamlardan yana mısın, Temir Ağa´dan yana mısın?

?O zaman Yaşar Kemal´ın kafa dank etmiş, kimin için yazdığını düşünmeye başlamış.?

            Yaşar Kemal´ın çocukluğundan aldığı konuşmasını Hemite-Kadirli-Adana-İstanbul çizgisinde anlatan Arif Keskiner; kendisine gençlik döneminde sahip çıkan Yaşar Kemal´ın Kulis´te nasıl meydan okuduğunu, kendisini nasıl nişanlayıp, evliliğine yardımcı olduğunu yeniden yaşar gibi dile getirdi.  Sabahattin Eyüboğlu´nun kızkardeşi olan Mualla´ya yalnız o değil, çoğunun âşık olmasını ve hatta bu kız meselesi yüzünden, bir gün Mualla´nın ilgi gösterdiği Anneger adındaki Alman profesörü Yaşar Kemal ile Melih Cevdet Anday´ın patakladıklarından söz etmesi de, düğün kutlaması için gidilen Çiçek Pasajı´nda, Yaşar Kmeal ile Prof. Anneger arasında geçen hesap ödeme tartışmasından sonra olur. Yaşar Kemal hesap ödeme kağıdını onun elinden çekip alır ve durumu merak eden Arif Keskiner´e de olayı anlatır.

            Sonuç olarak, Yaşar Kemal okulunda okuyan(!) sinema dilini taşıdığı edebiyatta Yaşar Kemal´ın da onayladığı bir sanat lisanı geliştiren Arif Keskiner´in, Yaşar Kemal´den Orhan Kemal´e, Yılmaz Güney´den, Demirtaş Ceyhun´a İstanbul´daki Çukurova sanatına da dikkate değer bir pencere açtığı fark edilmektedir. İstanbul´dan sonra, bu pencerenin baktığı en çok sanatçı üreten bereketli topraklarının sunduğu bu dünyada yaşamak elbetteki inanılmaz bir güzellik ve onur katmaktadır insana. Paha biçilmezbir sanat kolleksiyoneri olan Çukurova, Adana´da o yoğunlukta, coşkunlukta, pahadaki dünya sanatçıları bir daha çıkar mı bilmem? Sonra, ne güzel bir dünyada yaşamışlar böyle? Arif Keskiner Ağabey´le duyumsanan bir şey varsa eğer, o da ?Demirciler Çaşısında Cinayet? adlı romanın girişinde vurgulandığı gibi, ?o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler? belli ki gerçekten. Durum onu gösteriyor?  

(18.01.2015)

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00